MUHALEFET NE ÂLEMDE? anki yeniler eskılennden farklı mı çıkacağ ?”. r par- tiye mensup olmıyan vatandaşların ağzından sık sık işitilen söz budur. 1946-50 yıllarını hatırlıyalım: Ye- Partisi devrilsin, bir anda herşeyin değişeceği sanılmıştı. Bu inanç ger- çekleşmedi. Muhalefet, bugün “Hele biz gele- Him İktidara, her şey değişecek” de- mektedir. Fakat sütten ağzı yana- V msediği fikirleri tek- rarlamaktan başka ne yapmakta- dır? ktedan Bölükbaşının en kıymetli hazinesi, resin mMu- halefetteki nutuklarını ihtiva eden gazete koleksiyonlarıdır. C.H.P. nın tenkitleri karşısında Menderesin en kuvvetli silâhı, bu partinin 1950'den evvelki söz ve icraatını sayıp dök- mek değil midir? Hür. P. her fırsat- ta, biz hakiki demokratız, 1946-50 sözlerine bağlıyız dememekte mi- dir? Bir Hacivat-Karagöz oyununa şahit olmaktayız. Roller değişmiş- tir, fakat hâlâ aynı tekerlemeler ge- çer akçedir. Bu durumun tarafsız vatandaşların zihninde bazı şilphe- Jer uyandırması tabiidir. Muhalefe- ? te nasıl itimad edebıhrlerdı" Hele bir deniyelim, beğenmezsek deviri- riz lâfı pek ciddiye alınamazdı Hiç kimse, hele bir evleneyim, ğen- mezsem boşarım düşünceqıyle bele- partilerin noterden senet getirmesi de beklenemezdi. Memleketimizde — teşkilâtlanmış, disiplinli gruplar mMmevcut olsaydı, siyasi partiler ne telden çalarsa çal- sın, korkmaya pek sebep yoktu. İktıdar ister istemez bu teşkilâtlan- upları hesaba katacaktı. rıstokrat tavırlı MacMillan, işçiler- den nefret bile etse, sendikaların taleplerini yerine getırmeye çalış- mak eketımızin halen durumu bu değildir Hiç bir garantiye sahip ol- 1 artılere itimad et- Fakat itimadın doğması için de Muhalefetin itima- da lâyık olduğu hissini uyandırma- sı lâzımdır. Günün büyük mevzuları hakkında Muhalefetin tutumu nedir? Bir ta- | kım kanunların demokratik olmadı- ’"ğı kaldırılacağı söylenmektedir. E- n bu yolda bazı kanun projelerl A- Ne çare ki vergi şimdiden hazırdır. İktidara geldiği takdirde, Muhalefetin, hiç değilse başlangıcta, hümyetlerı tahdit edi- ci kanunları d kabul etmemek için hiç bir sebep yoktur. Fakat iktisadi meselelerde de Mu- halefetin aynı şekilde hazırlıklı ol- duğunu söylemek glç olacaktır. Bir çok geri kalmış memleket gibi, Tür- kiye için de, iktisadi kalkınma hal- li gereken temel meselelerden biri- dir. Muvafık, muhalif kimse bunun aksini iddia etmemektedir. Bu mev- zuda Muhalefetin fikri nedir? İlmin reddedemiyecektir. Hakikaten ilimsiz, programsız, plân- kalkınıyorduk. Fakat programlı, plânlı bir şekilde nasıl kalkınılırdı? Bu husus, —Muhalefet partileri tarafından, tamamen ihmal edilmiştir. İlim iktisadt kalkınma hususun- da ne söylemektedir? Kalkınma, kabaca bir izahla, büyük ölçüde ya- tırım demektir. Büyük ölçüde ya- tırım, ancak büyük ölçüde tasarruf- la mümkündür. Tasarruf, kemeri sıkmak, mahrumiyetlere katlanmak, ergileri ağırlaştırmaktan a mânaya gelmemektedir. Fakat halen hangi Muhalefet partisi kalkınma i- çin gerekli fedakârlıktan bahset- mektedir? Hangi parti ciddi o- la.rak köylü, ü ve şehirliyi daha fazla vergılendıreceğım söylemek &8- maktır. Fakat lerde ithalâta tir. Bu vergi belki isabetli seçil- memiştir, fakat pa asmayı ten- kit eden Muhalefetin, ithalât vergi- sinin yerini tutaca.k yeni vergilerle ortaya çıkması rekmez miydi? odemek kimsenin hoşuna gitmiyordu ve Muhalefet hoşa gitmeyen şeyler söyliyemezdi!. Enflasyon lcınde bulundıığumuz- kimse reddetmıyecektlr bir kaç ses hariç, hangi siyasi par- ti hububat fiatlarına yapılan zam-. mın mevsimsiz olduğunu söylemek cesaretine sahiptir. Bilâkis 40 az, buğday fiatı 60 olsun diyenler çık- ktadır... Yarın İktidara geldiği zaman va- Doğan AVCIOĞLU tandas muhalefetten haklı olarak vergisiz, m. miyetsiz, zahmetsiz, enflasyonsuz iktisadl kalkmmayı l H #af Has kat o zaman Muhalefet, gerekli re- ceteyi herhalde, bugün baş tacı et- tiği ilimden başka yerde araştıra- caktır. Diğer meselelerde de durum ay- nıdır. Atatürk inkilâplarına herkes Sosyal adaletsizlikten, her mahalle- deki on milyonerden sık sık bahse- dilmektedir. Fakat hangi parti sos- yal reformlar mevzuunda bir fikir ortaya atmıştır? Misalleri çoğaltmak mümkündür. Muhalefetm memleket meselelerini rey getirir, rey getirmez diye tas- nif ettıgım göstermek zor bir iş de- ği ni yenne getırebıleceğı de unutul- mamalı Taraftar kazanma.k için, gerçekleş- n olmıyan Ümitler u- yandırılmaktadır İlımden program an, plând men, ıhmle, aşması çeki- mlmemektedır Yarın iktıdara gelir- se, yapılan aadler, mesuliyet- siz nutuklar. ister istemez bir derece- ye kadar bugünün Munhalefetini bağ- lıyacaktır. Yarının Muhalefet par- tileri de, dünkü vaadlIleri istismar et- mek fırsatını herhalde kaçırmıya- caklardır. Vaadler unutulsa bile, halk efkârı hazırlanmadığı için, on- dan gerekli fedakârlıkları istemeye nasıl cesaret edilecektir? gu durumda, hiç değilse düşünen kimselerin —Muhalefete itimat et- mesi nasıl! mümkün olacaktır? Mütenakız vaadler yapmaktan çe- kinmeyen, iktisadi ve sosyal mese- leleri bir takım klişelere irca edan Muhalefet, hangi sihirli kuvvet sa- yesinde bir yemlik getirmeye mu- vaffak olacaktır Hoşa gıtmeyen hakikatleri söyle- mek cesaretine sahip. İspanyada şa- tolar vaadetmiyen bılâ.kls gerekli n bir parti Bilenlerin, çok vaadedenlere edilmesi ımk—mız detıldnîa