K Terbiye Salgınlar Fransada 18 yaşında bir genç kı -François Sagan -ın yazdığı guzel fakat curetkar rom -, anne babaları oldugu kadar terbıyecılerı de telâşa düşür- müştü. Çünkü bu roman gençler tara- n gençlikten aha az romantik ve daha ahlâksız olmadığı anlaşıldı; telâş ya- tıştırıldı. Fakat aradan çok zaman geçmeden anne ve babalar ile bırçok terbiyeci- nin huzu runu kaçıran yeni bir hâdise Roll.. daima polısle halk arasında hâdiseler çıkmıştı. Bu bomba ilk defa Amerikada New Jersey'de patladı. Fılmı seyredip ta şkın hareketl ere başl n 25 genç miş olacaktı. Çünkü ,modaya uymak da polisin müdahalesi ile iş büsbütün büyüdü. Aynı zamanda Washington, Mınne apolis, Boston, Dublin, Bir- mingham, Oslo, Hongkong ve Taıpek- Elvis Presley Hastalığın mikrobu 26 A D I| N Müşterek Bir Dâva azan garip tesadüfler oluyor. Bunlardan bir tanesine geçen hafta, birkaç arkadaş, şahit olduk. Bir Fransız mecmuasında Türk in- kılaplarını yanlış şekilde tefsir e- den bir cümleye tesadüf etmiştik. Mevzuubahıs cümle, Tunusun son zamanlarda gırıştığı ınkılap hare- ketlerinin tahlilini yaparken sarfa- dilmişti. Habib Burgiba'nın Tunus- ta taaddüdü zavcadı meneden, ev- lenmede ve boşanmada medeni sindirilmeden, hazmedilmeden hid- dete ve şiddete dayanılarak yapıl- mıştı ve zor kullanıl ıştı Bırkaç arkadaş Fransız yazara, hatasını duzeltmek maksadı ile bir mektup yazmak ü- zere toplanmıştık. İşte biz bu mek- tubu hasırlarken 25 Mart tarihli gazeteler elimize seçti. Bu gaze- teler Konyadaki D.P. kongresin- den bahsedıyorlardı Bu kongrede u 'e e- lege, Amasyaı ürk milletinin lâik olduğunu — bildiren — fıkranın degıştırılmesını ve boşanmaların islâm dini akidelerine gure yapıl- masını temin eden Medenı Kanuna klenmesını ıste- mişti. Bir başka delegenın butun derdi radyoda sabah a an okunm. sıydı. Gene bır delege D.P. ile C.H.P. yakınlaşmasını tenkit ederken, bunun D. P. ıçın günah ışlemek oklug u, çünkü CH.P. nin "Allahuekber" demeyi suç saydığını ıfade etmişti. Bütün bu sözlerin, tara aksini ispat etmek için, yabancı b cidden tuhaf bir tesadüftü. — Üzül- dük ve adeta kolumuzun kanadı- de hâdiseler tekerrür etti ve hatırlar- da olduğu gibı, Ankarada da Rock and Roll polisle halk arasında müna- kaşalara sehebıy erdi. Bu dana hakikaten şuursuz bir yol- da yürümek temayüllerini gösteren bir gençliğin kendisine seçtiği bir de- lılık marşı mıydı? Telâşa düşen an- k: iz Psyckanalıstler haklı mıydılar? Bır Jale CANDAN mızın kırıldıgını hissettik. Vakıa dünyanın her tarafında yanlış dü- şünen vatandaşlar bulunabilirdi. Bi- zi ümitsizliğe sevkeden şey bu de- ğildi. Fakat gazetelerde kongrede bulunan milletvekillerimizin bu de- m letvekili -Fahri Ağaoğlu- çok ya- kın zamanda liselere din dersleri konulacağına dair vaadlarda bu- lunarak, âdeta tavizler — vermişti. Bu memlekette din için yapıla- layışının aşılanması tenkit edile- mezdi. Fakat bu din anlayışının hocalığını yapabilecek aydın din adamlarımızın kadrosu henüz bu derece kifayetsiz iken, liselere din dersi koymak düşüncesini anla- mak cidden pek zorda. Böyle ted- birlere başvuracağımız yerde, da- im evvel hakiki din adamları verış- tirmeğe ti , din ını maddi sıkıntılardan kurtara- rak h lü menf duşuncesın- m böyle icab ederdi ve biz bunu bil- ez Ama zannediyorduk ki bugün başımız sıkışınca her muştu yerleşen, kokleşen batıl ıtıkatlarla mücadele etmek çok zordu. Bunları dinimizden ayırmak, inkılâpları- mızla beraber "dinimizi bunl dan kurtarmak zamanı artık çok- tan gelmişti. Memleketteki siyasi partilerin her şeyden önce bu yolda anlaşma- ları ve din mevzuunu, yapmaktan katiyetle kaçınmaları şarttı. Yoksa Mustafa Kemalin te- lâm dünyasına açtığı aydınlık yol- da başkaları yürürken biz geriye mi dönecektik? Amerikalı Psychiatre'a göre bu dans gençlerde gizlenmiş olan en kötü his- lerin açığa vurulmasına ön ayak olu- yordu vs New York'lu bir terbiyeci Rock and Roll'un gençlerdeki kötü temayüllerin mevcudiyetine en güzel bir örnek teşkil ettiğini ifade ediyor- . Bu arada bazı memleketlerde Rock and Roll'un kanunen yasak e- dilmesini istiyecek kadar ileri giden- AKİS, 6 NİSAN 1957