üç ayrı karakter vermesi icap ediyor- ( adın, i- kinci karakter tam manasıyla hoppa bir kadın, üçüncü karakter, tik bir kadın bir Juliet.. çan, bu karakterleri fazla mubalâğa- h hatlarla çizdi. yrıca birinci ka- rakterle ikinci karakteri yer yer bir- birine karıştırdı. üniversiteliler Yeni piyesler Diğer — taraftan gençler arasında kıvılcımlar halinde yayılan tiyat- ro sevgisi gittikçe parıltılarını arttır- maktaydı "Yağ” ve "Bellac Apollo- nu" adlı iki piyesi Ankara İstanbul ve onyada temsil eden Ankara Universiteliler Tiyatrosu — birbuçuk aydan beri hazırladıkları iki piye si de Nisanda sahneye koymayı duşunuyorlardı Bu pıyeslerden bırın cisi çağdaş Fransız piyes yazarı Ga- oörge Neveux'nün "İkili Sıstem adlı komedisiydi. piyes Pariste Ga- ite- Montparnasse tiyatrosunda iki sezon üst üste afişte kalmıştı. Piye- si, Üniversiteliler Tiyatrosu için A- dalet Ağaoğlu çevırmışt Uzun bir perde olan "lkılı Sistem"i Üniversite- oynıyacaktı Sürrealist bir havası olan bu piyesi, Güner Sümer sahneye koyuyordu. lerin oynıyacakları ikinci pi- yes İrlanda tiyatrosundan bir örnek- ti: Bu tiyatronun guç ü yazarların- dan Singe'in ereye Vuran Gölge"- si.. Bu piyesi de sahneye Erol Ak- eoy koyuyordu. "İkili Sistem"in provası Kuvvetini ümitten alıyor AKİS, 6NİSAN 1957 Gençler Atatürk Lisesinin sahne- sinde hergün geceli gündüzlü çalını- yor, kendilerine — uzatılacak yardım elinin hayali ile teselli buluyorlardı. İstanbul Amatörlerin zaferi I stanbul sahnelerinin nerdeyse ka- panmak üzere bulunan bu senekı çalışmaları, muhakkak ki, ne arlak ne de dolgun neticeler verdi. Şeh yatroları muhtehf sahnelerınde çogu eserl Un u— mMadı. | teşekküller, bu arada Milli Türk Ta- le nunun tertiplediği bey- nelmilel festivaldeki yerli ve yabancı oyunlar haklı olarak yıllanmış sahne- lerimizin gösterilerini kat kat aştılar. Bir de pırıl pırıl tiyatrosunda Mu- m Karaca a "Mu- ammer'i görmeğe gidenleri daima memnun etti. Vefalı, âşık, hatta şef- katli güldürüp durdu. Vakıa tiyatro salonları hiç boş kal- madı. Bu yüzden çoğu düzensiz oyun- lar için tiyatro müdürleri, rejisör ve oyuncular "Halk tutuyor" diye gönül rahatlığı duydular Ama bunda büyük T şehrin, bunalmış ınsanlarının faz- aince eleyip, sık dokumadan "bir hoşça vakit" geçirmek arzu hatta zo- runluluklarının payı yok muydu? Bu sebeble ele alınış, sahneye ko- nuluş ve oynanışları ne kadar ku- surlu olursa olsun seyirciyi kavraya- bilen hafif, tatlı eserler -ki bu muvaf- fakiyet payı sadece yazarındır demek olur- oynatıldıkları tiyatroların gişe- lerini tıkır tıkır çahştırabıldıler Şe— hir Tiyatrosundak Mele im", Kü k Sahnedekı Yagmurcu Aksaray Bolumunde "Üvey Babam" bu neviden eserlerdi,' Hülâsa bundan sonra görülebilecek bir iki oyun için de fazla ümitvar olu- namıyacağına göre, — profesyonel ti- yatrolarımızın İstanbuldaki 1956-1957 mevsimi hayli sönük geçti. Buna mu- i teşekküller — -bilhassa - haklı olarak tiyatıo- severlerin teselhsı oldu. Tiyatrosu, bu genç ve dinamik teşekkul bir Avrupa seyahati plân- lamış bulunuyor. Tiyatronun teme direği ve rejisörü. Haldun Dormenle beraber yapacaklan hu ha l ıçm halihazırda "para toplamak" ler. Bunu da en makul şekılde hallet— mek üzere çalışmalara başlamış bulu- orlar. Nisan ortasından itibaren Cep Tiyatrosu "Karaca Tiyatro" sahne 2 oyun oynıyacak. Biri Patfrick. Hamılton un Ozan Sungur tarafından "Tuzak” adı ile dılımıze çevrılmış "Rope"u, diğeri Murat n ter- cüme ettiği Noel Coward' 1n "Omur TİYATRO Haldun Dormen Temel direği Törpüsü" adı altındaki "Humed Oak"- serlere, misafir aktör olarak Ca- hit Irgat, Haldun Dormen va Fikret katılacaklar ve oyunlar, "kumbara dolana kadar" devam ede- cek.. Karaca Tiyatro Ankaralıların istilâsı Ankarah seyircilerinin Oda Tiyat- rosundaki temsillerinden tanıdık- ları Jan de Hartog'un "Bir Yastıkta" adlı eseri, aynı ekiple İstanbul seyir- cilerine, ciddt hazırlanmış, guzel nanmış, tâbiri caizse "Avrupai" ür oyunla sunuldu Karaca Tiyatrosundaki eser, Anka- Oda Tiyatrosunun küçük sahnesi yüklüğüne mamış olmasından başka eksiklik ta- şımıyorı Sahneye koyan Cuneyt Gökçer bu için biraz daha muhay- yılesını zorhyabıhrdı *A Ama bir çiftin ömür hikâyesi diyebi- leceğimiz bu oyun iyi bi İ olmaktan başka, ketli, bilgili, sevimli oyunları saye- sinde zevk verici bir vasıf kazanıyor Medh Gökçer kusursuz bir aktris Üstelik her anında büyük bir calibe ve sevimlilik taşıyor. Ona göre, Cü- zaman man fazla ti- yatro oynuyor. un temiz, bır tercümesi, sade, uygun dekorları ve yerinde efektle rı var. Bu bâşârılı çift, tam bir tiyatro sadakat ve şevki ıçı nde, haklı olarak İstanbullulardan heyecanlı alkışlar topluyorlar. 25