YURTTA OLUP BİTENLER istiyordu, Mısırın ım görmesi hoşa itmiyecekti. Mazıdekı hatalar dü- zeltılmelıydı Başb kan — Amerikanın eki sıyasetım de kapaı bir dil- le tenkit ediyor. "Askeri ve ikti- sadi bakımdan kuvvetlı bır - Türkiye yaratılmış olsaydı . ki kulfetı icap ettırmezdı - bugün teca- ra yöneltilmesinl Türkiye kadar y e bulur ve Ortaşarktaki i durum şüphesiz ki, baş olurdu". Fakat no lim ki Amerika bu 15-20 milyon dolar, herhalde Türk Hükümetinin bekledıgı büyük yardım değildi. Manisa memleket- takip etmemizin müm— e ne yapmalıydı" 200 binlik bir teşkiline naz- lanıyordu. Biz aynı yolu takip e- debilirdik. Zira Turkıye için esas me- sele iktisadi — gelişmeydi. "E r bu vaziyette yar rdım ve kredi tırıla— rak sanayıımız kalkındırılmıyacak ise, diğer devletleri gı i askeri gucumuzu azaltmamız icap etmek- milletvekili sözlerini şu sert ihtarla bıtırıyordu "İktisadi sıkıntılar bir gün canımıza tak de- dirtecektir. Bu hale gelmeden mu- hakkak bir çare bulmalıyız". Evet bu hâle bir çare bulunmalıydı. dım geldi, yardım geliyor gibi ümit- lerle yaşama realiteleri meliydik. Amerikan ardımı sana- yileşmemizi kolaylaştırabilirdi. ramlarımızı hiç bir yardım görmiye- ceki gibi ha zırlama zarureti, bir defa daha ortaya çıkmıştı. Muhalefet İşbirliği lüzumu zun müddettenberi kış uykusuna uhalefet partileri arasın- daki işbirliği mevzuu, geçen haftanın aşında, ılık bir ahar havasıyla bir- likte yeniden ortaya çıktı. İşbirliği. mevzuunun — Muhalefet partileri çevreleri kadar, tarafsız va- tandaşlar arasında da kip edildiği muhakkaktı. Muhalefe- tin serbestçe çalışması imkânlarının günden güne daralmakta olduğu bir sırada, işbirliği. mevzuuna yeniden avdet edılmesı şüphesiz, birçok yeni asına yol açtı le karşılanmıştı. Hatta Muhalefet liderleri arasında başlayan temasla- rın işbirliği ile neticelenmesi — çok kimselerin hayal kırgınlığına — uğra- masına yol açtı. Tam tahakkuk e- 8 Resi Tabii deceği — sanıldığı bir komplekslerin nüksetm yuzund n suya düşen işbirliği ihtimalinin tekrar aya çıkması, binlerce vatandaşın ssam gözüyle Gülek karakoldan çıktıktan - sonra.. sırada, nazarlarını tekrar Muhalefet eri üzerine çekti. göstereceğinden İşbirliği meselesi, ilk ortaya atıldığı sıralarda liderler, daha ziyade teşkilâtın bu ÜsÜ iyi karşılamıyacağından, korkuyorlardı. kikaten o sıralarda teşkilattan gelen teşebbusü kaveme Şemseddin Günalay “Konuşturmazlarsa, yazarız" sesler, liderleri böyle bir düşünceye sevkedecek gibiydi. FFakat aradan an, işbirliği fikrini olgun- laştırmış ve teşkilât diğer Muhalefet partileriyle birlikte hareket etmenin eskisi gibi davranmaktan çok daha faydah olacagım düşünmeye başla- mış tekim geçen haftanın başın- ; nin Sakarya İl Başkanı vuka Fuad Som, partisinin G.M.P. ile birlikte hareket etmesinden elde edilebilecek faydaları umumı efkâra açıklamaktan çekınmed ür. P. ge- çen hafta arya Vılayetınde yapı- n Muhtar seçımlerıne iştirak ederek ilk seçim tecrübesini geçirmişti. Hür. T seçimlerinde aldığı ne- tice, istikbal için beslenen ümitleri kuvvetlendırecek mahiyetteydi. Bun- akabinde işbirliği mevzuund açması, hatta birleşmekten mesi ayrıca manalıydı. bette bütün bir vatan de Sakarya tecrübesinden kulak tıkamak da olamazdı. Pek iyi anlaşılıyordu ki teşkilât ışbırlıgı bah- inde olgunlaşmıştı. Şimdi Muhalefet partılerının liderleri bütün kompleks- leri ve ikinci derecedeki hesapları bir kenara iterek, karşılıklı iyi ni- yetle işbirliği mevzuunu tekrar almalıydılar. Memleket bunu bekli- yordu. tuhafı, Muhalefet partilerinde işbirliğini bir. fedakârlık olarak ka- bul etme tema yulu hıssedılıyordu saflarında ndukları 7Zzamandan kalma bir alışkanlık olacak, bir tür- lü G.H.P. yi şirin goremıyorlardı Bu- na mukabil C.H.P. e hâlâ iktidar- klarını zannedenlerın baskısı nin muhalefet saplıyorlardı. İşbirliğinin tahakkuku nu zorlaştıran hissi sebebler işte bun— dı. C.H.P. nin dertleri şbirliği meselesinin, yenıden ortaya alıldıgı sıralarda C.H.P h le- fet vazifesini yapmanın butu güç- lükleriyle karşı karşıya bulunuyordu. Dokunulmazlığı kaldırılan — milletve- killeri mahkemelerde kendilerini mü- dafaa edıyorlardı Geçen hafta Kâmil Kırıkoğlu ile Osman Alişiroğlu da Duzce ve Mersinde hâkim önüne çık- tılar Geçen haftayı İstanbulda geçiren C.H.P. Genel Sekreteri Gülek, bir o- cagın açılışında hazır bulunmak için burnundan polis marife- oradan tatlı hatıralarla döndü. Aynı AKİS, 23 ŞUBAT 1957