YURTTA OLUP BİTENLER se ona rahatça çalışma imkânının ve- rilmesinin rejim ve ket için faydalarım sayıp döktü "Şişirilmiş balon gibi idare heyeti ru" ha- mek ve göstermek lâzımdı. Niçin sak- lanıyordu ki Hür. P Manisa mın- takasında gün geç kçe kuvvetlen- tedir. Mesela Suleymanl köyün- de adeta D.P yi "silmiştir". Bu zih- niyetten Vazgeçılmedıgı takdirde, En- ver Çalış "1958"i -P ir iz- mihlal yolu olacagma inanıyordu. Enver Çalış, Salihli İlçe Kongresi- nin sesini yükselten tek delegesi de- ğildi.. Onu başkaları takıp etti. De- legelere göre, u yana sar- fedilen emeklere yazık olmuştu. Mil- let hâlâ 1946 nınnılerıyle uyutulmak isteniyordu. Getirilmesi ıç uğraşı- lan Demokrasi bu muyd Tenkitlerin — gittikçe — sertleşmesi kongre riyaset dıvanını çok or du- nuna sokuyordu n bazı ha- tiplerin konuşmasına fırsat mek yoluna gidildi. Kendilerine söz yerilmeyen veya sözleri kesilen dele- geler şiddetle durı lardı. Protestoculara 100 kadar dele- ge daha katıldı. İmanla bağlandıkları .P. yi bu şekilde görmeyi hiçbiri is- temiyordu. Kongreyi terkedeceklerdı İleri gelenlerinin esine ve yatıştırma teşebbuslerme ragmen 100 kadar Salihlili eski Demokrat neticede kongrenin yapıldığı Meram Sinemasından dışarı çıktılar. Meram- ları 1946 - 1951 yılları arasındaki es- k e tekrar kavuşmaktı. Fakat o Zamanın DEP. gi çocuklukta dinle- nen ninniler gibi çok, ama çok uzak- larda kalmıştı. Demokrasi Çetin sual dalet Bakam Hüseyin Avni Gök- türk, geçen hafta B.M.M. n yarbakır mılletvekılı Yusuf Azizoğlu, Menderes ükümetinin progra- mındaki en ehemmıyetlı vaadin neden gerçekleştirilmediğini, metin hâlâ Meclise yeni seçim kanu- nu tasarısını getirmediğini Başbakan- dan soruyordu. İşte Adalet Bakanı Hüseyin Avni Göktürk bu çetin suali Başbakan adına cevaplandırmak üze- re kürsüye ; Filhakika Menderes HI. hükümeti iktidarda bulunduğu bir sırada Mil- letvekıllerı seçımı kanunu degışlırıle— etin devlet radyo kaldırılmış, surette zedeleyen edilmişti. Belediye seçimlerinde geçirilen tecrübe, dillerin serbest ve teminatlı seçimi ne derece güçleştirdiğini göstermiş e ciddi huzursuzluklara yol açmıştı. Bu sebeble Menderes IV. hükümeti, 10 Şarklılık eçen hafta bir milletvekili, Mecliste "Oo000" sesleri a- rasında "Bırakınız şu şarklı zihniyeti" dedi. Dedi ve der- hal Başbakanın söz aldığı gö rüldü. Başbakan, "Şarklı zihni- yet'" — sözüyle — milletvekilinin komşu memleketlerini tahkir ettiğini ileri sürdü.Hal- tırlamış görünmeki ta Doğunun liderliğini arzuladı- ğını da saklamamaktadır. Aca- ba politikamızın Şar memle- ketlerine dönüşü, — Atatürkün yıkmaga çalıştığı dan mümkün olabilecek midir? Başbakanın geçen hafta Meclis kürsüsünde “"Şarklı c A sevenler, elbette dıkenlerıne katlanacaklardır hem "lüzumsuzluğu" anlaşılan, hem de haklı şikâyetlere yol açan 1954 sonrası tadılatının tamamen kaldırı- lacagını ve Se anununun 1954 "önceki hahne getirileceğini prog- ramında vaadetmişti. Anc e uyularak B.M.M ne sevkedılen bir tasarı, çok geçm e- hükümetçe geri alınmıştı Adalet Bakanı Hüseyin Avni Göktürk, Yu- Hüseyin Avni Göktürk "Balık kavağa çıkınca" suf Azizoğlunun sualine cevaben, hü- kümetin tasarıyı daha "mütekâmil" bir kanun hazırlamak 1ç1n gerı aldı- ğim söyledi. bu "mütekâmil" tasarının ne zaman Meclise getırılece— ği belli değildi. Bakan, "bu tasarının ne zaman Meclise getirileceği hakkın- da bir tarih tesbitine imkân yoktur" dedi. İhtimal tasarı balığın kavağa çıkmasını bekliyecekti. Esasen Baka- a göre, Menderes abinesinin programında vaadedilen — hususların hepsi aynen tatbik edilmiş bulunuyor- çenin Meclis umumi arak" arzedılmiş D. riyeti şimdiye kadar telıf Vesılelerle ükümete ıtımad iydi ? O halde ikide- bir Seçim Kanunu nu öne sürmekte e mâna vardı? Adalet Bakam ihti- eclis kürsüsünden bu sözleri soylerken kalben inandığı bir haki- i ifade ediyordu u sözleri dinleyenler - ve ertesi gün eteler- de okuyanlar - Butçenın denklıgı ile serbest seçimleri sağlıyac. im kanunu arasındaki munasebelı anlamakta pek çok güçlük çektiler. Başbakanın İstanbulda yaptığı meşhur ikinci basın toplantısında, si- "serbest seçım yanmasını" gösterdiği —"nisyan ile hafızalardan henüz silinme- mişti. Başbakan "memlekette bütün imkânlardan faydalanan siyasi parti- ler vardır" dem Muhalefet ise 1954 tadilâtı geri a- lınmadıkça Türkiyede serbest seçim- den bahsedilmiyeceği — kanaatınday- dı. Menderes IV. Kabinesinin - teşek- külü sırasında bu hakikat İktidar partisi ve hükümet tarafından da iti- raf edilir gibi olmuştu. Ama o gün- lerin sarsıntısı atlatıldıktan sonra Se- çim Kanunundaki "antidemokratik" ilâvelerin kaldırılması hususunda pek istical gösterilmemişti. Serbest seçim, herşeyden önce ser- best propaganda, serbest fikir yayını isterdi Toplantı hürriyeti son derece kısılmışken, hatt mi konferanslar ile "bekârlık-evlilik" gibi mevzuların dışına taşan talebe münazaraları men edilebilirken, basın hürriyeti 1954 son. ası kanunlarının, iktisadi baskıların ve hâkim minatını zedeleyen hü- kumlerın tesiri altında kısılıp büzül- alif partilere radyoda konuşma hakkı tanıyan C.H.P. yadı— gârı hükümlerin yerınde yeller eser- ken, Kırşehir kanunu ortada durur- ken serbest seçimden bahsetmenin mümkün olamıyacağını söyleyip du- ran Muhalefete hak vermemek im- kânsızdı. ma ne gam' Butçe denk olarak Meclise sunulm akat aslına bakılırsa "denk büt- çe" hikâyesinin de olmadığım iddia eden ve bu rde Meclise bu- nu ispata çalışacak olanlar da Vardır Ama Adalet bakam bu "şüpheci"lerin değil, imam bütün D.P. lilerin sa- fındaydı AKİS, 23 ŞUBAT 1957