M USİKİ Opera Carmen Miladinoviç D evlet Operasının ilk iki Carmen'i yuhalar ve kahkahalarla — uğur- landıktan sonra bir üçüncüsü mu e- dil alkışlarla karşılandı ve alı opera seyircisi nihayet, kendini bıı' or- a oyu anmada eradan a. lınabılecek bazı zevkleri tadabildi. Ü- ına mensup- ila _defa_ olara_k ra" ya başladığında aktrislik kabılıye— tini derhal orta koydu. aylak çingene kızının karakterını de- rinliğine incelememişti; mıyetle yaşamadıgı söylenebilirdi. rmen'de aranan başlıca va- sahip bir aktristi. edebiliyordu; daha — doğrusu, iktisadi hareketlerle dans da edebildi- ği inancını veriyordu. muhatap tutan taraflarıyla Mıladınovıç, uygun bir Carmen'di. Bunuııla beraber Miliça Miladino- viç'in kulağa hitap eden tarafları ay- nı derecede tatmin edici değildi. Kat- urdu, terası itinasızdı ve asla mü- zıkal degıldı. Yer yer entonasyon ha- taları yaptığı oluyordu. Cümlele sinde titizlik yoktu; nüanslara r etmiyordu; partısını tefsiri alabıldı- gıne serbestti ve bu, arasıra musiki- nin karakterinin kaybolmasına bile sebeb oluyordu; Ne de olsa Miliça Miladinoviç, ge- sıflarıyla etrafını tesır altında bıra- k bılı rdu. akş ahneye adronun, bütün kusurlarına rag- men, hiç olmazsa gayret dol dolu bir top- luluk ruhu içinde eseri temsil etme- lerinde Miladinoviç'in şahsiyetinin te- siri büyüktü. Belki de Devlet Opera- sı sanatkarları bir yabancı artıstın yanında küçük düşmemek için bütün imkânlarını ortaya koyuyorlardı Don Jose'de Nihat Kızıltan, havayen gi- tar portamentolarını asgari hadde ındırebılmıştı, bilhassa tiz tonları her zaman ıyı tınlıyordu; i matik mâna vardı. Mica Aydan, aryasının hatlarını iyi çizeme- e ve entonasyon hatalarına düş- teşhir edıyordu Escamıllo'da Nevzat 30 Miliça Miladinoviç İmdada gelen Carmen Karatekin sesini duyuramıyordu. A- ma hiç olmazsa boyunu ve kılığını gosterıyordu. Ayhan Baran (Zunıga), Mesu' ağlayan (Mercedes) ve Mi veddet Gun ay (Farasquıta) iyi gun- lerindeydiler. n ıçınd icra edi sağlam tempolu ıdaresınde or- kestra, canlı bir icra çıkardı ve koro, her zaman renkli, yumuşak bir tonla soyle i. at opera ıdaresı, fiyaskoya se- bebıyet veren iki Carı 'in sahneye çıkmasına musaade et ıkten sonra Miliça ladinoviç'i angaje etmekle hesapsızlıgrının yenı ir örneğini d: vermiş, plân muhtaç olılugunu l)ıı' kere daha ispat etmıştı. armen'i sahneye koym: düşünen bir opera idaresi herşeyden önce, memlekette iyi bir,Carmen bu- lunup bulunmadığını düşünür. Yoksa, Doktor - Operatör NİHAL HAYKIR Doğum - Kadın Hastalıkları Mütehassısı Muayenehane : Samanpazarı, illur Han, No: 32 Tel : 19031 Ev : Cebeci Tellikaya Sok. Çataloğlu Ap. Daire No. 11 ancı bir sanatkâr angaje eder ve anımını, arkasından da meslek hâyatını çoktan kapamış yaşlı bir şan hocasını sahneye çıkartarak onları gülünç duruma düsürmez. Bir opera sahneye çıkardıgı ınsanların şeref ve itil baı'ım, hem de dınleyıcılerın izzeti anlamaması -çeşitli tecrübeler bellı etmıştır- sakarlıgının ve polıtı— emesinin -oper: tıkasını kastediyoruz, mazeretı degıl- Mozart ve ıslık ozart "Prag'lılarım beni anlar- lar" demişti. Evvelki hafta Prag - ın Milli Tiyatro'sunda Moz.: hirli Flüf'ü yuhalandı ve ıslıkland sa kusur Mozart'ın, "Pr. ag'lılarını yanlış anlamış olmasında değil, Milli Tıyatro müdüriyetinin işgüzarlığın- İlk gece perde açıldığında seyirci- ler, amınoyu modern spor kıyafe- tiyle gördüler. Biraz sonra Gece Kraliçesi, frak ve silindir şapka giy- iş adamların çektiği bir arabayla Sarastro bir iş elbisesi giymişti; aı'yasını Pamina'nın ş y atak 0 asında söyledi. D kampı kuleleri, bale dansçılarıyla do- lu kafesler ve — mutfal ıskemlelerı görülüyordu, önce bütün bunları şaş- kınlıkla takip eden seyirciler bir müddet sonra kendilerine geldiler ve temsili yuhalamağa, ıslıklamağa baş- ladılar. Opera müdürü Bohumil Hrdlıcka, bu tuhaf mizanseni şu sözlerle izal etti: "Mozart'a biraz sosyal realizm katmak istedim." ene de Hrdlıcka, ust makamlara yaranamamıştı. sonra Kül- tür Bakanlığından enir geldi ve Mo- lzart şimdilik, sevgili şehrinden Uzak- aştı. Dans "Sluk" Ankarada Slovak Mili Danslar grubu adın- daki topluluk geçen haftanın ba- şında Pazartesi ve Salı akşamları Bü- yük Tiyatroda iki temsıl verdi. Çekos- lovak dans toplu âka uyandırmış ve Büyük Tiyatronun salonu tamamen dolmuş- tu. k ve 9 kızdan müteşekkil genç icracı grubu iyi bir orkestranın atinde milf kıyafetleriyle sah- seyircilere 8 milli tör teşekkül o ancak temsilleri seyredildikten sonra anlaşılabıldı Fa- kat her şeye rağm ubun koreog- afları Martin Kepak ve Juraj Kuban- a'nın mesleğinin ehli sanatkârlar ol- dugu dikkatli gözlerden kaçmadı. AKİS, 23 ŞUBAT 1957