SPOR çen sene Ordu milli takımımız İtal- yaya 7-1 mağlup olm b netice tamamiyle bir kuvvel üstünlü ğünün ifadesi sayılamazdı. Ne olursa olsun, talya u bulunursa kılde farklı k akımında hangi futbol- bulunsun arada bu mağlübiyet — sağlıyacak ar ve mesafeler n ise böyle bir mevzu mev- cut değildir. Eğer Ordu milli takımı- mız, her zamankinden kuvvetli oldu- ğu söylenilen İtalyan Ordu takımını bu hafta İzmirde yenmeğe muvaffak olursa, Dünya Ordular arası şampi- yonasında hakiki söz sahiplerinden birisi olacaktır. Lig maçları utbol federasyonu başkam Hasan Polat vazifesine başladığı ilk gün- Hasan Polat Bugün yaz, yarın boz lerde Bolge bınasında bir basın top- lantısı yap "Hiç bir sebeble ig maçları tehır edilmiyecektir" de- işti. O günden bu tarafa tam 3 se- ne geçti. Fakat Tesmi hatta gayrı resmi - Ord açları gibi - bütün maçlarda liglerin edildiği ve ikinci plâna atıldığı goruldu Dogrusu sözle hareket Aarasında bir münase- bet kurmak ve bundan Federasyonun prensiplerinin ne oldu anlama hakıkaten imkânsız bır iş oluyordu. böyle bir izahı mesul şahıslara bırakmaktı. — Fenerbahçe e Galatasaraylı idareciler Ordu ta kımındaki elemanlarım ileriye sü- rerek, yapacakları lig maçlarının dev- re sonuna 'bırakılmasın) istediler. Tertip komitesi Federasyon azaları- nın da iştirakiyle bu itirazları haklı buldu ve sadece bu iki klübün maçla- 34 rını tehir etti. Halbuki 2 büyük klü- irazının hakiki sebebi Ordu takımına verdikleri bir iki futbolcu değil, diğer elemanlarının sakat ol- malarıydı. aray ve nerbah- çe zaman kazanmak 1st1yoı'lardı Ko- mite bu hakikati gözden Daha doğru bir deyişle iç yüzüne nüfuz edememişti. Bu se- beble geçen hafta oynanan lig ma' ları pek büyük ehemmiyet taşımıyor— du. Şampiyo nluk yolcuları sudan bir sebeble kenara çekilmişlerdi. Hafta- nın ilk karşılaş asını Cumartesi gü- nü Mithatpaşa stadında Adalet ile Emniyet yaptılar Viyana futbolunun İstanbul acentalığını yapan Kırmızı- Beyazlıların maçı — kazanacakları - m de farklı şekilde- tahmin edil- mekteydı Bu tahmin yanlış netice vermedi. rakibi Emni- yeti 5-3 mağlüp i. Ama nasıl? İşte bu asıl üzerinde ğerdi. İlk devreyi 1-0 maglup bılıren Adaletliler ikinci n başın: beraberlik golünü unu — Bunhan'ın lu de dâhil olmak lede 5'e yükselttiler. Sonra raladılar. Bu sefer de Emniyet a- çıldı ve Vazıyet 5-3 oldu Fakat nor- mal zaman gelip çattığı için yetliler beraberlıgı temin edemediler. azar günü gene Mithatpaşa Stadın- da Beşiktaş, Kasımpaşa maniasını ra- hatça aşarken, dördüncülükte iddiası bulunan Beykoz, enerbahçe stadın- ri döktü. hakem işe kolayca müdahele etti ve Fenerbahçe — galibi Beykoz puvan kaybından kurtuldu. Acı neticeler eçen hafta İstanbul profesyonel ligine mensup takımlar bu neti- celeri alırken maçlarım tehir ettiren liderler de boş durmamışlardı. Meselâ Fenerbahçe Eskişehirin yolunu tut- tu. Fenerbahçe ilk maçını Şeker— sporla y: ve velce 1- l berabere kaldığı Demırspor— dan revanşını alacaktı. ğ . k'ş hirden dağarcığına iki gol yerleşti- rerek gerıye nd Şekersporu ra- hatça 4-2 acivertliler Pazar günü Eskişehirin Atatürk Sta- dında yanlış tertip ve yanlış taktik yüzünden Demirspora 2- 1 mağlüp ol- dular. Hoş bunda biraz da hakemin parmağı yok değildi. Ama asıl azizli- ği zelzele yapmıştı. Cumartesiyi Pa- ağlayan gece bütün Eskişehir- lilerle birlikte Fenerbahçeliler de zel- zelenin korkusu ile kendilerini soka- ğa attılar. Can havliyle ilk dışarıya fırlayan kafile başkam Tala aman oldu Ataman bir idareci için arzula- nan süplekse hakikaten sahipti. Sonra onu Fenerbahçeli çocuklar takip et- ti. Hâdise karşısında soğukkanlılı- ğım muhafaza eden tek adam Ant- renör Szekelly idi. Fakat o da ertesi gün sahada hakemin acayip kararla- rın görünce ayni soğukkanlılığı gös- termedi. İtiraz etti Ve "bu şekilde maç idare ederseniz takımı çekerim" diye hakeme bağırdı. Fakat Eskişe- hirli hakem idaresinde ikinci dev- rede de hiç bir değişiklik göstermedi. Lider de çelmelendi ider Galatasaray ise tektonik Es- kişehir arazisine değil, birinci za- man arazisi olan Alpulluya gitti ve ancak beraberliği kurtarabildi. ci Tur- gay şimdi ise santrafor mevkiinde parlıyordu. Bu herhalde tek seçicinin ş)zunden kaçma zetler — ilii takımın kazanacağı başarı ve uğrayacağı hezimetin şeref ve mesuliyetini tek seçici Eşfak Eşfak Aykaç Bakla ağızdan çıktı ykaç geçen hafta İstanbul Bölge Mudurlugunde bir basın toplantısı yaparak tesbit ettiği — milli kadroyu ilan etti. Denilebilir ki, Aykaç fede- rasyonda vazıfe aldığı gunden n müşkül bir durumda kal- kendisinden e- min bir eda ile gelmiş; fakat sual yağmuru karşısında bir ara durala- mak, hatta tereddüde düşmek mev- kiinde kalmıştı. Sorulan sualler için- icindeki nuşmaların heyeti umumiyesi itibariyle et olduğu söylenebilirdi. Hatta kadro da öyle. ak Ali neden milli takıma a- lınmıyordu? Işte bu sualin cevabını basın toplantısında bile öğrenmek mümkün olmadı. N.S. AKİS, 23 ŞUBAT 1957