İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Vergiler Mütevazi bir vergi zun zamandanberı endişe içinde bulun: hususi otomobil sahiple- rinin, ni h ayet geçen hafta ayakları suya a erdi. Hususi otomobılleı'den ver- gi alınmasını derpiş eden kanun ta- sarısı Bütçe Encumenınde kabul edil- di. Hususi otomobillerden vergi alı- nacağı şayiası, geçen ilkbahardan beri ortalıkta dolaşmaktaydı. Başba- geçen yaz İstanbulda, hüküme- n böyle bir çok yüksek olacağı sanılıyordu Ta- sarıdaki mütevazi rakkamlar otomı bil sahiplerine, itiraf etmeseler bıle, rahat bir nefes aldılar. sebeble yeni vergiyi bir servet vergi- sı saymak mumkun değıldı Bu ver- gi, sadece mua, ümreden alı- nan bir cins gelir vergısıydı Hele ra- portörün otomobil vergisinin doktor ücretlerini arttırarak hayat pahalılı- ğına yol açacı gı iddiası ne kadar te- bessüm uyandır: Şeker gibi zaruri gıda maddelenne yapılan zam- lar, ithal mallarından alın: hısselerı hayat pahalılıgına sebeb da, otomobil vergisi mi hayatı pahalılaştırıyordu ? Doğrusu bu takdirde hayat pahalılığım arttı- racak bir vergiyi bulmak imkânsız dı. eçen şene orta halli, hatta fakirce insanların bile otomobile sahip ol- dul ansa, paraya ihtiyaç du- erşeyden önce mobilleri vergilendirmişti. Esasen İngiltere ve nsa gibi memleketlerde,, let devle Bir hususi otomobil ve sahibi Keyfi kaçıracak bir şey yok.. Bununla beraber vergi, nıhayet ver- giydi ve her yeni yük,. mükelleflerin canını sıkardı. Nitekim hemen bu "adaletsiz vergi" hakkında şikâyetler yükseldi. Otomobil sahipleri, Komis- yon raportörü Balıkesir Mılletvekılı Halük Timurtaş'ın şahsında ateşli bir sözcü ular. Raportöre göre, bu vergi gelir üzerinden değil, servet üzerinden alınmış bir vergıydı arını satıp savmak zorun- da kalsalardı bir servet vergisinden ve zararlarından bahsetmek mümkün olabilirdi. Ama ellefler, yeni veı'- giyi gelırlerınden ödeyeceklerdi. B AKİS, 23 ŞUBAT 1957 binlerce lira vergi almasa, otomobil fiatları hemen yarı yarıya ucuz olacaktı. Prensip itibariyle hu- susi otomobıl sahij| pleı'uıden vergi al- mak yerinde bir teşebbüstü. — Yalnız otomobillerin yeniliğinin veya eskili- ğın n nazarı itibara alınmaması; ba- 1 serbest meslek erbabına - meselâ doktorlar - bir nisbet dahilinde mu- afiyetler tanınmaması tenkit edile- l Hakikaten yeni mütevazi vergi, vergi tarhında mutlak adalet mevcut olmadığına göre en az adaletsiz ver- gı olacaktır. Kaldı ki memleketin en n *bir zümresinden alınacak olan bu vergıden temin edilecek gelir, an cak senede 7 milyon lira civarında olacaktır ki, bu otomobil sahipleri için bir yük teşkil etmiyecektir. Hazine hissesi I.Iıikümet 1957 Bütçe Kanunu Ta- arısını B. M. M. ne getirdiği sı- rada, artan masraflarım karşılam için, esas olarak ithal mallarından alınması duşunulen 90 20-40 nisbetin- d B e hissesi"ne güveniyordu. Tevzin fonu dış ında kalan mallar, ya- ni bir kısım ıstıhlak eşyası, yenı veı'- muaf tutuluyordu. Buna rağ- men "“Hazine hıssesı nin 8 mılyon lira civarında bir gelir saglı- yacağı tahmin ediliyordu. Teni vergi çok şiddetli tenkitlere yol açtı. Ver- gi ödemek hakikaten tatsız bir şeyd Her vergide, aradıktan sonra, yıgınla kusur bulmak mümkündü. Bir vergi- yı tenkit ederken, demagoji bir tara- fa, bu unutulmamalıydı Artan Büt- çe masrafları banknot matbaasına başvurulması ıstenmıyorsa, yenı gelir kaynaklarının bulunma: ri kı lıyordu. Mılletvekılleı'ı çok ama kürsüye çıkıp şu veya bu işin yapıl- masını istiyorlardı. Fakat aynı za- anda b islerin ya, pılabılmesı için muhtaç unan paranın nasıl buluna- bıleceğını de soylemek lâzımdı. Mese- â bu yeni verginin muarızlaı'mdan Zeki Erataman (Tekirdağ . D.P ) "Hazıne hissesi" almaktan vazgeçip masraflarından 400 milyon li- memu! asının gelirini kısmayı teklif ederken Zeki Erataman tasar- rufların ne pahasına yapılabılecegının parlak bir misalini vermiş oluyordu. Eğer hakikaten Bütçedi luzumsuz masraflar mevcutsa bunlar, yeni ver- giler alınsa da alınmasa da muh kkak kısılmalıydı. Zira bu seneki bütçenin de büyük ıkla kapanacağı hu- susunda mali mevzula la en ufak a- lâkası olan herkes müttefikti. Çok kimse ithal vergisi yerine zi- rai ışletmelerden vergı alınmasının dal agım ileri sürüyor- lardı. Bu da yeni verginin alınmama- sı için kâfi bir sebeb sayılamazdı. Zi- ra Bütçe açığı hem ithalâttan, hem ziraattan vergi al bile gene de kapanamıyacak kadar büyüktü. Zira- at vergisi alınmasının en makul hare- ket tarzı olduğundan şüphe ed mezdi. a ne var ki, zengin çiftçi- leri vergilendirmek, hâlâ D. P. grubu için bir "tabu" idi "Hazıne hissesi"ne yapılan başlıca enkit, yeni gümrük vergisinin hayat pahalılığını arttırması tehlikesiydi. Böyle bir tehlike hakikaten mevcuttu. Yalnız unutulm. aması gereken bazı ; yani ithal mallarının fiatları iç fiat seviyelerine nazaran epeyce düşüktür. Bu sebeble bir ta- kım ithal mallarının fiatlarının yük- selmesi, sadece "ayarlama" fak- 19