YURTTA OLUP BİTENLER Cumhurbaşkanlığı Politikanın üstü ve içi Geçen haftalar ıçınde, Cumhurbaş- kanı Celal Bay: armara böl- gesınde yaptığı son seyahat sırasın- da, Bigada, bir mühim hadise cere- yan etti. Cumhurbaşkanı Celal Ba- yarın Çandan Bigaya geleceği Ça- nakkale valiliği tarafından — Biga kaymakamlığına bildirilmiş ve Dev- let başkanına coşkun tezahürat ya- pılmasının temini istenmişti. Bunun üzerine ziyaretten bir gün evvel Bi- gada hazırlıklara başlanmış, sokak- lar temizlenmiş, kazanın giriş mahal- line tak dikilmiş, talebeler seferber edilmiş, her tarafa haber salınmış- tı. Resmi makamlar Bigalıların yol- Bayar şapkasıyla selam vererek i- lerledi. Halk da başıyla bu selama mukabele etti. Alkış sesi yükselmedi. Cumhurbaşkanı Celal Bayar yürüdü, fakat goğuslermde altı oku taşıyan- lar bitmek bilmiyordu. Bu, belki üç yüz metre surdu Fakat C.H.P. bay- raklarını başka bir sürpriz takip e- diyordu. Onlardan sonra gelen va- tandaşlarla göğüslerinde Hür. P. işa- reti vardı. Cumhurbaşkanı Celal Ba- yara refakat edenlerin bazıları kı- zardılar. Cumhurbaşkanı Celal Ba- yar da şapkasını indirmişti. Biraz daha yürüdü,sonra arkasını dönerek "Otomobil!"” ded Büyük — Cadillac yaklaştı; Cumhurbaşkanı Celal Ba- yar muhalif rozetli halkın önünden araba içinde geçerek — şehre girdi. Programa göre Belediyeye gitmesi Bu hadise Bigada cereyan diyor- D.P. nin Çanakkaledeki kalesı sayılan Bigada... Tarafsızlık meselesi Cumhurbaşkanının tarafsızlığı me- selesi bir müddetten beri günün davası olmuştu . Son seyahatler bu- nu açıkça ortaya çıkardı. başkanı Celal Bayar yurt dolaşma- larında yanına gazeteci almıyordu. nun için yaptığı konuşmalar umu- mi efkâra olduğu gibi aksetmiyordu. Fakat haberler kulaktan kulağa sü- ratle yayılıyordu. Ortada bazı hâdi- seler de vardı. Meselâ partılerın üs- tünde kalması lâzım ge ur- başkanlarının ıkametıne tahsıs e- dilmiş olan Çankaya .P. Genel İdare Kurulu toplantılar yapıyor ve lara dökülmesini arzuluyorlardı. Ha- kikaten de döküldüler. Biga... Burası nin lıakıkı kalelerinden 'biriydi. Bele- diye, çok partili rejime geçildiğin- den beri demokratların elinde kal- dığı gibi milletvekili seçimlerinde de emokrat adaylar adeta tonla rey almışlar, otekı partılere sadece bir kaç gram düşmüştü. Cumhurbaşka- nı Celal Bayarın — refakatindekiler Bigada parlak bir karşılama bekliyor, ümid ediyorlardı. Hakikaten — Biga hürriyet aşıgı bir kazaydı. Cumhurbaşkam Celal Bayar ka- zanın giriş mahalline kadar otomo- bilile geldi, orada takın önünde indi. İki adım attı. Fakat o ne? Yola di- zilmiş olanların goguslerınde 10x30 santim ebadında kırmız: min üze- rin beyaz oklu kocaman C H.P. bay- rakları vardı. Cumhurbaşkanı Celal 4 Çanakkalede D.P.. Celal Bayar ve Adnan Menderes İki ideal arkadaşı lâzımdı; fakat Belediyeyi D.P. nin bu kalesinde, son seçimlerde Müstakil- ler kazanmış ardı. — Cumhurbaşkanı Celal Bayar doğruca hükümet binası- na girdi. Meydanda hoparlör hazırlan- mıştı, kendisinden, bir hitabede bu- lunması rica olundu. Seyahati sıra- sında Cumhurbaşkanı Celal Bayar bu neviden teklifleri hemen daima müsbet karşılamıştı. Zaten seyaha- tinin bir gayesi olarak da bu bilin- diğindendir ki geleceği haber alınan yerlerde hoparlör kurulması emredı liyordu. Fakat Cumhurbaşkan lal Bayar konuşma teklifini reddet- ti; hükümet binasında dertlerini an- latmaga gelen heyetler kendısıle go- rüşme fırsatım bulamadı hurbaşkanı Celal Bayar Şehır Kulu- bünde yemeğini yedi ve mütebessim olmayan bir çehreyle derhal Biga- dan ayrıld bunlara Celal Bayarın başkanlık et- tiğini gazeteler bildiriyorlardı. Mar- mara bölgesindeki dolaşmaları sıra- sında Cumhurbaşkanı Celal Bayar her yerde - Biga hariç - D.P. ikti- darını övmekle kalmamış, üstelik za- man zaman bu iktidarı tenkid eden- lere de şiddetle hücum etmıştı Der ha sonra Seyhan barajının a tö- renine giderken işçilerle yaptıgı bir konuşmada tenkidçilere beddualar- da bulundu. Bununla da kalmadı. Çu- kurovada açıkça "Demirkırat'ı met- hetti. Halka ondan başkasına iltifat etmemesini söyledi. Tıpkı bir parti- nin mesul şahsiyeti gibi konuştu. Hal- buki gayrımesul bır mevki işgal e- ordu. Osman Bölükbaşının cevap olarak belırttığı gibi böyle bir tutum için Cumhurbaşkanılığından — ayrıl- mak ve yeniden partinin başına ge- çip mücadele etmek gerekirdi. AKİS, 14 NİSAN 1956