KÜLTÜR İlköğretim Okulsuz köyler Yuzyıllarca önce meşhur hatıp Ci- cero diyordu çocuklarımızı mekten d hediye verebilir miyiz?" Bugün yılında his okul çağına gelmiş 1.085- 166 çocuğu okulsuzluktan ve öğret- mensizlikten okutamıyoruz. "Cum- huriyet" e hediye edemiyoruz. Türkiyede halledilmesi icab eden bir çok davalar vardır. Ama muhak- kak ki, bunların başında eğitim da- vası gelır Bunun boyle olduğuna, iki kere ikinin dört ettiğini bilen herkes inanır. İktidarlar da, muhalefetler de eğitim konusu açılıııca bu gerçeğı tekrarlamadan duramazlar. rat Partı iktidara gelirken hatırlar- öğretim davasının da hamlede halledılecegıuı vaadetmişti. Bayar 1 Kasım 1950 de Büyük Mil- let Meclisini açarken bu konuda şun- ları söylüyordu: "İlk öğretim, maarif sistemimizin temelini teşkil eder. Bu itibarla Üü- zerinde ehemmiyetle durulması la- zım gelir Herkesçe bilindiği gibi, aile oca- ğından sonra hayat ile temas ilkokul larda başlar. Genç avrularımızın, herşeyi benimseyen taze zekalarıyle, en iyiyi ve en dogruyu, milli ve in- sani bütün manevi kıymetlere isti- nad eden bir terbiye sistemi içinde burada bulmaları iktiza eder. Çocuklarımızı kalb huzuru ile an- cak bu değerde bulunan müessesele- re emanet edebiliriz Bütün bu ışlerde öğretmene da- yandıgımızı ve inandığımızı biliyo- - Evvel emirde bütün ilkokul öğ- retmenlerının aynı ruh ve aynı sevi- yede bilgiye sahip olarak yetişmele- rini sağlamalıyız. anan vasıfta mürebbi yetiştirmek için öğretmen yetiştirme teşkilâtımız geliştirilmeli; man zaman tadilata uğrayan köy enstıtulerı, elde edilen tecrübelere gö- ri verişli bir hale getirilmeli ve bu arada kadın — öğretmene olan İhtiyaç gözönünde tutulmalıdır. Son zamanlarda Milli Eğitim Bakanlığı- nın bu istikamette yol almağa baş- ladığını bilmekteyiz. Bu cümleden o0- larak İstanbulda — ders yılı başında bir Ogretmen yetiştirme müessesesi kurulmu: ş Şüph ok ki öğretmende büyük vazife ve fedakarlık duygusu görmek isteriz. Bu biz hakkım! Fa- kat oğretmenın de bılmukabele aynı ölçüde hakları — gözetilmelidir. Eğitim Teşkilat Kanunu yenilenmeli, öğretmenlerin tayin ve nakil işleri şahsi çalışmalara değer verecek su* rette ele alınmalı, liyakati sabit ola- cak ilkokul öğretmenlerine, öğretim kademelerinin en büyük — derecesine kadar yükselebilmek hakkı tanınma- h ve merkezden — başlıyarak vazife sahiplerinin selahiyetleri ihtiyaca gö AKİS, 14 NİSAN 1956 re yeniden tespit — edilmelidir. Buna ait kanun tasarısı — bu sene içinde yüksek Meclisinize takdim olunacak- tr.”. Cumhurbaşkanının bu sözlerine rağmen, eğitim davamızın temelini teşkil eden ilk öğretim ve Milli Eği- tim Teşkilât Kanunu tasarıları 6 yıl- dır, Meclise getirilememiştir, Türkiyede okul ve talebe sayısı- nın her yıl arttığı söylenebilir. Fa- kat bu artışın temposu son yıllarda yavaşlamıştır. Bu yavaşlamanın baş hca sebebi,eğitim davasına ehemmi- yeti ile mütenasip alâka gösterilme- mesi olmuştur. Belki altmış sene sonra.. Türkiyede — okul çağına gelmiş 2 milyon 963 bin çocuk vardır. Fa- kat ilk tahsiun Anayasaya göre meç huri olmasına rağmen bu çocukların ancak 1 milyon 877 bin 834 ü okula gider. Geri kalanım okulumuz ve öğ- retmeuımız yetmedıgı için okutama- tim davasının halledile- bılmesı ıçın 17 500 ilkokula ve bunla- ra yetecek kadar — öğretmene ve bu öğretmenlerin yetişmesi için de og- retmen okullarına ihtiyaç vardır. vayı topyekun ele almaktan haşka çare yoktur. Çünkü öğretim müesse- selerinin her kademesinde aynı sı- kıntı çekilmektedir: Okul yoktur, öğretmen yoktur. 1954-55 ıstatıstıgı- ne gore ürkiyede 17387 si köyde 1735 i de şehirlerde olmak — üzere 19122 ilkokul vardır. Bugün 1 okul anc kırk bin liraya yapılabılmek- tedır 17500 okul inşa edebilmek için en az 700 milyon lira lazımdır. Hü- kümet 1956 yılı bütçesinde okul in- şası için 15 milyon lira ayırmıştı. Ahmet Özel 960 milyon lira lazım.. Bütçe Komisyonu bunu 5 milyon li- ra ekleyerek 20 milyona çıkardı Ge lecek yıllarda da bu — işe bu kadar tahsisat ayrılacak olursa okul ihti- yacımızı nüfus artışını hesaba kat- mazsak 6 sonra karşılamak mümkün olabilir. Nüfus artışı da dü- şünülürse okul çağına gelmiş bütün çocuklarımızı okutabilmek için 55-60 sene daha beklemek icab edecektir. Hükümetin durumu Anayasanın 87 inci maddesine gö- e ilk tahsil mecburi ve meccani- dir. Vatandaş ilk tahsıl çağındaki ço- cuğunu mektebe göndermezse ceza- landırılacaktır. Halbuki hükümet 1 milyon 85 bin 166 çocuğu okumaktan alakoymakta — ve Anayasanın sarih hükmünü yerine — getirememektedir. Çocuğunu — okula gondermeyen ana babanın yanında hükü n duru- mu çok tuhaf değil mıdır" Adetler meydandadır. Milli eğitim davasına ne kadar ehemmiyet — verilse azdır. Konya'da gelen ilham İhtiyaçlar böyle apaçık ortada du- rurken, günün — birinde Dördüncü Menderes Hükümetinin Başkanı Kon- yada gelen bir ilhamla ortaokulla- ra din dersi koyacağını ilan ediver- ünden beri bu mesele Türkiye- de tartışılan eğitim meselelerinin ba şında gelmektedir. Ortaokul ders programında din dersinin bir eksik olmadığı gerçeği bir yana, bugün 50 den fazla lisede ve 135 okulda fizik- kimya laboratuvarları ya yok, ya da eksiktir. Mesele eğitim davasını po- litikanın üstünde tutabilmektedir. Yok eğitime politika karışacak olur- sa, bugün ortaokullarda din dersi, ya- rın ilkokullarda eski gibi tek- liflerle karşılaşmamız ü elecek bir seçimde biraz fazla oy toplamak için memleketin gerçek kalkınmasını sağlıyacak — davayı bir yana bırakıp, faydasız hatta zararlı politika — oyunların. girmemelidir. Bu kabil polıtıka oyunları neticesin- lar türemektedir. Memleket egıtımı - ne en büyük zararı bu ca"lann yapacağına hiç şüphe etmemelıdır İstifa eden öğretmenler Bu eğitim davasının temel taşı Öğ- retmendir. Cumh anının Öğ- retmenin eğitim ehemmıyetını ifade eden sozlerını söylediği ve aynı seviyede bılgıye sahip" öğretmen — yetiştirmek, yani Öğretmenlik formasyonunu yeknesak bir hale getirmek halâ mümkün ola- mamıştır. Öğretmenler değişik vasıflı olması tabii bir neti- edir. Bizde emeğine karşılık en az ma- aş alan sınıf öğretmenlerdir. Öğret- men geçim derdini mi düşünecektir, yoksa talebelerini iyi — yetiştirmeyi 17