YURITA OLUP BİTENLER D.P. Ava giden avlanır Bundan bir müddet evvel D. P. nin müfrit tanınan ileri gelenlerinden bir tanesinin düğününı üstad ce- sedlerden bahsetmeyi pek sever - ik- tidarın Meclis Grubunda birinci de- recede söz sahibi olan ağlamaklı ses- li zata sordular: “— Grup ise pek ateşli başladı, sonra sönüverdi. Ne oldu böyle Ağlamaklı sesli zat gırtlagını a- kord etti ve cevap ve — Bır adınız kı' M Söylemek istediği, —Muhalefetin Adnan Menderese karsı yaptıgı hü- cumların grupta aksül doğur- duğu ve mılletvekıllennı Genel Baş- kanın etrafında topladığıydı. Kana- atine yılbaşından evvel D bunda cereyan eden ve Menderes III kabinesinin devrilmesiyle neticelenen larına hakim olmaya başlıyordu. Bu- na bizzat Genel Başkanın taraftarla- rı tarafından yapılan "aman yu a gelmiyelim" propagandası ilâve lununca D.P. içinde zahiri bir bırlık kendini gösteriyordu. Böylece gru- bun hükümet üzerindeki murakabe imkânı azalıyor, müfrit mılletvekıl— leri vaziyete hakim oluyor, aksine beral milletvekilleri seslerini muşte— rek tehlike önünde kesmek zorunda kalıyordu. Onlar seslerini kesince de Adnan Menderes istediği gibi hare- ket ediyor, hükümet programındaki vaadlerini bir gayrı muayyen istik- bale bırakıyor, Sarol veya Zorlu gi- bi ideal arkadaşlarım tekrar gözde vaziyete sokuyor, adeta herkesle is- tihza edıyordu Ağlamaklı sesin sa- hibinin şikayet ettıgı buydu Eğer muhalefet rahat bırak: D.P. grubu murakabe vazifesini başarıyla yapa- cak, belki de bizzat Adnan Mende- resi devirecekti. Ama milletvekilleri Dört kurucu bir arada İki kara kedi: hareket Muhalefetin bir atalet dev- rinde bulunuşundan dolayıydı. O ta- rihte okların hedefi bu kadar aşikâr bir şekılde Adnan Menderes değildi. nun için milletvekilleri herhangi bir parti tesanüdü fikrine rağbet et- meksizin kabıneyı düşürmüşlerdi. A- ma şim muhalefet partilerinden muhalefet organlarına ve tarafsız basına kadar sesi çıkan ne varsa D. P. Genel Başkanının şahsına hücum ediyor, hattâ daha da iteri giderek iktidarın Meclis grubunu "bu zattan kurtulmaya" teşvik ediyordu. Teş- vikçilerin başında bizzat İsmet İnönü geliyordu. C.H.P. Genel Başkanı bil- ssa son zamanlarda taarruza geç- mişti. Bu ise D.P. milletvekillerini kendi liderlerinin etrafında topluyor, onu başlarında muh fazaya zorluyor- nevi "tehlikeden korunma ınsıyakı iktidarın Meolla grubu aza- 4 Sarol - Zorla rahat bırakılmıyordu ki... Mütemadi- yen tahrik, mutemadıyen hücum, mü- temadiyen şirretlik! C. & Genel Başkam, bütün —muhalifler yanlış taktik kullanıyorlardı Menderesi bertaraf edebilmek için gürültü etmek değil, bılakıs hareket serbestısını D.P. grubuna bırakmak, yani geçen sene yapıldığı gıbı sus- mak lâzımdı. Bunu görmemek ise, a- deta körlüktü. Mütemadiyen D. P. Genel Başkanına saldırmakta ne mâ- na vardı? oyl e Menderes D. P. ıçınde bir nevi kahraman bir nevi kurban haline getiriliyor ve tesanüd hıslerıyle birlikte merhamet hisleri- ni de kamçılıyordu. Evet, muhalefet hata ediyordu. Düğünde bu sozlerı dınleyıp de ınla gerekli manayı çık ar muha- lefetin taktiğinin iç yuzunıı bılenler ağlamaklı sesin sahibine bıyık altın- dan gülmekten kendilerini alamadı- lar. Oyundan kaçan D. P. grubu oyu- na geliyordu da, farkına varmıyordu. Ordinaryüs profesörün taktiği Zira herkesin gördüğü bu hakikat- leri P. milletvekili Suad Ba- şolun tabırıyle sıyaset hayatının or- dinaryüs profesörü olan İsmet İnö- nünün ve diğer muhaliflerin görüp anlamadığını sanmak safdilliğin tâ kendisiydi Elbette ki C.H.P. Adnan Menderesin devrilmesinin onun şah- sına yapılan hücumlarla kolaylaşmı- yacağını biliyordu. Bilâkis D.P. Mec- lis Grubunun bu hücumlar karşısın- da liderin etrafında derlenip toplana- cağına da vâkıftı. Geçen yılki pasif, hattâ yumuşak politikanın aksüla- melı kimsenin gözünden kaçmamış- . C.H.P. muhalefet vazifesini yap- mayınca, .P. milletvekilleri üzerlerine alıyorlar ve tenkid edile- cek pek çok şey bulunduğundan top- lantılarda onlar parlıyorlardı. O hal- de onunla beraber bütün muhalif. partiler hedef olarak neden Adnan Menderesi alıyorlardı? Bunun cevabı son derece basitti: Menderesin artık D.P. nin başından gitmesini değil, orada kalmasını istiyorlardı da ondan.. Bu, oldukça ince bir po- İitikaydı. Muhalefet samimi surette inanıyordu ki iktidar eğer bugün ka- buk değiştirse, eğer bugün D.P. için- de millete itimad verecek bir zümre iş başına geçip muhalefet yıllarında partinin yaptığı vaadleri gerçekleştir- me yolunu tutsa, ekonomide istikrar sağlasa muhalefetin seçimleri kazan- ma şahsı büyük nisbette azalacaktır. . nin bu yola girmesini. Menderesi uzaklaştırıp bambaşka bir hüviyet almasını önlemek içindir ki İsmet İ- nönü ve diğer muhalif liderlerin ek- serisi D.P. Genel Başkanına şiddetle, hücum ediyor, onun zaaflarını belir - tiyor, bir nderes mevzu- unda umumi efkâra menfi telkinde bulunurken diğer taraftan da D.P. grubunun elinden hareket kabiliye- tini söküp alıyor, onu lidere sıkı sıkı- ya bağlı bir teşekkül haline getiri- yordu. Elbette ki nutuklarda büyük laflar ediliyordu, elbette ki memle- ket menfaatinin ilk plânda tutuldugu bildiriliyordu. Ama aslında çok ince bir oyun oynanıyor ve D.P. nin,ba- şında Adnan Menderesi muhafaza etmesi ters bir yoldan sağlanıyordu. Muhalefet gayet iyi anlamıştı ki şu anda en büyük kozu biz. Ge- nel Başkanıdır Onun degışmemesıdır ki, hattâ onun hatalarında devamı- dır ki, mürakabeden sıyrılmasıdır ki 1958 seçımlennde iktidarın el değiş- tirmesini temin edecektir. İnönüyü bu taktiği kullanamıyacak kadar ham stratej sanmak hataların en bü- ğüdür. Herkesin gördüğünü, el- bette ki muhalif lıderler de görmek- tedirler. Ama maksatları başkadır. Gözü açılan çocuklar Gerçi son zamanlara kadar D. P. Grubunda bir ekseriyet muhalefe- AKİS, 31 MART 1956