s P O R Futbol Beklenmeyen netice Macar galıbıyetınden bu tarafa mil takımımızın tekizde maç kazanmasının çok Z. r olduğu ve ciddi bir şekilde hazırlanamadığı bir çok defa ileri sürüldü. Gerçek- ten zaman böyle düşünenleri haklı çıkarmış ve idarecilerimiz — futbol- cuları a dahil - kendilerini za- fer sarhoşluğundan bir türlü kurta- ramamışlar yapılan ikazlar arzula- nan neticeyi — vermemişti. Portekız mağlubiyeti şu anda Avrupa!ı carlara karşı elde ettiğimiz galebe kadar alaka uyandırmış ve başarımı sadüf, kaza gibi keli- melerle ızah edenlen haklı çıkarmış- tır. Dünya futbol piyasasında isim pma ve mevki işgal etme fiırsatı da böylece elden kaçmıştır. Şimdi bu hatayı telafi edebilmek ıçın eli- mizde bir tek koz vardır: O da 1 ma- yısta İstanbulda yapılacak olan Tür- kiye - Brezilya Şimdiki halde bu soruya verilecek cevap kocaman bir "hayır" olacak- . Çünkü Brezilya futbol vadisin- de Portekizden çok daha ileri bir du- . Ama Macarlarda öyle idi, denecek. Evet bu bir dereceye ka- dar do; mız Mit- hatpaşa stadmda kendmden beklen- meyen başarılar göstermiştir. Fakat bu sefer de öyle olacağını kim temin edebilir?. Portekiz mağlubiyeti Bir haftadan beri devamlı şekilde yağ parlak bir güneş Natıonal stadının yeşil ci- menlerini kurutmuştu. Portekizlile- rin uğurlu saydıkları ve "Domingo dedikleri Pazar günü hakikaten u- ğurlu olduğunu göstermişti. Bilindi- ği gibi Portekiz takımı yağmurlu havada futbol oynayamamaktadır. Güneşin açması idarecilerin endişele- rine son vermişti Neticenin hata ve sevabım omu- sunda taşıyan tek seçici Eşfak Ay- kaç maçtan Türk - takımının Portekızlılerın tezahuratı sona erene kadar müdafaa taktiğine müracaat edeceğini açıklamıştı, — yani Macar maçındaki gibi sağ insayt Coşkun geri ve boş bir haf olarak oynaya- caktı. Nitekim ilk onbeş dakika geç- miş gol tehlikesi atlamış ve tribün lerdeki — tezahürat durmuş oldugu halde tek seçici ayni müdafaa tabi- yesini devam ettirdi. İşte bu sırada Portekizliler Sağ iç Vasguez'in aya- ğından bir gol kazandılar. Devre böy lece 1-0 aleyhimize kapanmış oldu. kunun yerine Recebi alışları bu zih- niyetin bir ifadesi sayılabilirdi. Ama umulduğu gibi olmadı. Millt takımı- mız gene - adeta büyülenmiş gibi - müdafaa oyununda israr etti. Pasos gibi kurt fakat yaşlı bir futbolcuyu Portekizlilerin müdafaaya alışları da a ziyade sahaya çıkarken defansif oynamak niyetinde olduklarım gös- teriyordu. Nitekim maçtan evvel ide- recileri de tehlikeli Türk muhacim- lerini tutabilmek için müdafaamızı mümkün olduğu kadar sağlam bir şekilde kurduk, demişlerdi. Portekizlilerin - taktiği Fakat Türk takımının ısrarlı bir şekilde müdafaa oyunu oynadığı- Milli Takım Lizbon'la hareket ediyor Karanlığa, doğru !. AKİS, 31 MART 1956 Eşfak Aykaç Nazar değdi!. nı güren Portekizliler hücum insiya- tifini ellerine alarak bilhassa seri a- çıkları ile takımımızın geri kanat- larına sarktılar. Bu hal sıkışık bir müdafaa kurmamıza rağmen takımı- mızın açılmasını temin etti ve ikinci iki adet gol daha renin 34 ncü dakikasında gol adedi üçe çıkmıştı. Artık on bir dakika gi- bi kısa bir zaman içersinde üç gol çıkarmak imkânı yoktu. Portekizli- caat ettiler. Bu arada Türk takımı hücuma geçmiş, her kanadı ile Por- tekiz kalesini zorluyordu. İsfendiyar son yanıtı dakikada — vole bır şütle ilk ve son golümüzü kaydet Mağlubiyetin sebepleri Maglubıyetımızın sebebi hiç şüphe yi atbik edilen taktikti. A- na tek sebeb hiç bir zaman bu değil- dir. Futbolcularımız — içinde bir tek vazıfe gören ve göz dolduran eleman Lefter'in sakat oluşu takımın randımanını düşürmüştü. — İdarecile- rin bu oyuncu üzerinde ısrar etmele- ri ve zorla oynatmaları iyi olmaı Doksan dakikalık zaman içersinde rakip kaleye, tehlikeli olabilecek pek az akın yapabildik. Bu şartlarda el- bette kazanamazdık. Yurttaki akisler Pazar günü maçı radyo başında dinleyen spor severler bir buç! saatlik mucadeleden sonra düğmeyi hırsla çevirdiler. Bir ara spiker "Fut bolcularımız duruyor, adeta Porte- kizlileri seyrediyor, Allah allah böy- le şey (ş;ımdıye kadar görülmedi" de- mişti. Gençlerimizden mücadele bek- 33