İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Fahreddin Ulaş Henüz ulaşamadı Hayat pahalılığı En büyük polemik mevzuu budur. Sefaletten refaha kadar bütün de- liller ve mukabil deliller - kullanıldı, zihinler karıştı. Bununla beraber, ko- nuşulanlar ne olursa olsun, işin içyü zünü - hükümet dahil - bütün mıllet— vekilleri biliyordu. Nitekim memur- lara, emeklilere ek maaşlar verilme- sini Meclisten hükümet talep etmiş, Meclis de hayat pahalılığının bugün- kü ölçülerine daha ziyade yaklaşmak için emekli maaşlarına bir aylık da- ha eklemiştir. Türkiyede fiatların umumi suret- te yükseldiği ve bu hareketin durdu- rulamadığı bir vakıadır. Eğer çeşitli vatandaş kategorilerinin muta a zançları aynı ölçüde artmamış ise, hayat bu kategoriler için derece de- rece pahalıdır. Memur için bu böyle- dir, emekli için böyledir, gayrimen- kul kirasını arttıramıyacağı için O- nun iradiyle geçinen için böyledir, taksi saatını zamanında ve aynı Öl- çüde —ayarhyamadıkça — şoför için böyledir. Memleketimizin — hususiyetlerine göre, umumi fiat artışı hareketlerinin köylü Üzerindeki tesiri daha geç ve değişiktir. Bugünkü durumda, buğ- daya, üzüme, incire, fındığa, tütüne, pamuğa verilen primlerle hükümet müstahsil — köylüye geçım yardımı yapmaktadır. Bir gün bu primlerin yetmediği görülecektir. ç ek maaşın yetmediği gibi. Mesele ciddi olarak konuşulmağa lâyıktır. Bu de- rece ölçüsüz ve süratli bir fiat sevi- yesi değişikliğinin umumi surette e- konomimizde ve sosyal hayatımızda tahribat yapmamasına imkân yoktur. 16 Dış - ticaret İktisaden geri kalmış ve kalkınma oluna girmiş milletlerin tediye bi- lançoları açık verir. Bütçe müzake- releri esnasında bu izah tarzı rağbet gördü. Bununla beraber, Meclis dış ticaret ve tediye bılançosu meselele- rini alimane formüllerden sıyırarak incelemek, tatmin edilmek ihtiyacını hissediyordu "Muvazene" mefhumu üzerinde farkh görüşlerin mevcudiyeti tabii i- Fakat ileriyi görmemekten dolayı aldıgımız malların bedelini ödeyemez duruma düşmek, kredi alıp vadesin- de taksitini ödiyememek, takatimizi iyiden iyiye aştıktan sonra en zaruri ithalât veya tediyeler karşısında apı- şıp kalmak gibi — muvazenesizlikler- den şikâyetçi olmakta vatandaş el- bette haklıdır. . Maliye ve Ticaret Bakanlarının bu konulardaki beyanları müsbet unsur- lar ihtiva etmektedir. Bu iki Bakan yenı bir tutum tarzının Zaruretine i anmış görünüyor. Daha şımdıden aldıkları bir kaç karar bile yeni ü- mitlerin uyanmasına kâfi gelmıştır ari bu ümitler boşa çıkmasa.. AKİS, 10 MART 1956