F E Atom İstanbul'da radyoaktif yağmur Telaş etmeyin, korkacak bir şey yok... Zaman zaman hem İstan- bul a, hem memleketimizin başka bir çok yerlerine radyoaktif yağmurlar yagar, ama kimseye, alg ir şeye zararları dokunmaz. Radyı aktiflikleri normalin pek az ustunde— u kadarcık farkın canlılar üze- rinde bir tesiri olmaz. Bu yağmurlar yeni girdiğimiz atom — çağının tabii icaplarındandır. 1945 den beri şura- a atom bombaları patladık- ça ortaya çıkan radyoaktif bulutlar yavaş yavaş bütün dünyaya dolaşmak ta, fırsat buldukça da yağmur ve- ya kar halinde yere düşmektedirler. Bunun önüne geçmeye imkan yok- tur. Bombayı patlatan devlet istese de, radyoaktif bulutların hasıl olma- sını ve sonra rüzgârın tesırıyle çok uzaklara, hatta dünyanın öbür ucu- a kadar sürüklenmesini Onleyemez Halbukı bunları ndi toprakların- dan çıkmadan dağıtıp yok edebilmek çok arzu edilir. Çünkü radyoaktif bulutlar patlayan bombaya ait bazı sırtarı da beraber götürürler. Bilhas- sa komşu memleketlerdeki ilim adam ları, bulutların radyoaktifliğini ölç- mek suretiyle bir infilak olduğunu meydana çıkarabilirler. Mesela A- merikalılar, Rusyadaki ilk atom in- filâkını başlıca — bu yoldan bir kaç gün içinde haber alabilmişlerdi. Da- ha sonra 1952 de bir Pasifik adasın- da ilk hidrojen bombası patlatıldığı zaman, kilometrelerce uzakta bir ba lkçı gemisinin üzerine inen sis bu- lutunun radyoaktifliğini rı dünyaya ilk defa açıkladılar. Bu- gün bütün büyük devletler — ve ilmi seviyesi Heri küçük devletler - hava- nın radyoaktifliğini devamlı olarak N kontrol etmekte ve görebildikleri ani değişmelerin sebeplerini dikkatle a- raştırmaktadırlar. Şüphesiz bu — de- vamlı dikkatin başka bir sebebi de mevcut radyoaktifliğin insanlara ve- a öteki canlılara her hangi bir zarar verebılecek derecede artıp artmadı- ğım kontrol etme Radyoaktif bulutlar Türkiyeden de geçiyor derken sadece başka mem leketlerde yapılmış rasatlara daya- n bir tahmin yapmıyo! fer elimizde baş vurulacak yerli ol- çuler var. İstanbul Üniversitesinden iki fizikçimiz, Sait Akpınar ile Rem- ziye Akpınar, 1953 yazından beri İs- tanbul ve Uludağda yaptıkları — öl- çülerin sonuçlarını son günlerde ya- yınladılar. nuçlara göre iki yıl içinde İstanbul ile Uludaga en aşağı 19 defa nispeten şiddetli rad- yoaktif yağmur veya kar yağmıştır. Her seferinde de bu radyoaktıtlıgın kaynağı Rusya veya Amerikada pat- hyan bir atom bombasıdır. Araştırı- cılar, memleketimizde görülen rad- yoaktıflıgı doğuran her infilakın ta- ihini de tesbıt etmişlerdir. a aldığımız sonuçlar — İs- tanbul Unıversıtesı Fen Fakültesi Mecmuasının son fasikülünde yayın- lanmış ve ilim muhitimizde geniş bir ilgi uyandırmıştır. — Gazetelerimizin e, farkına vardıkları takdirde, — bu araştırmadan geniş olçude bahsetme leri beklenir. m konu, atom enerjisiyle ilgisi dolayısıyla tam ma- nasıyla aktüeldir, hem de sonuçlar memleketimize aittir. Her zaman ü- niversitelerimizin ne ilim dünyasının aktüel meseleleriyle, ne de memleket gerçekleriyle — uğraşmadığını söyler ağdaş ilim seviyesine bir an önce yetişme arzumuzun doğur- duğu bu şikâyet zaman zaman görü- len müspet örnekler e dur- maktan bizi alıkoymamalıdır İşte bahsettiğimiz çalışma hem aktüel bir konuvla hem de bir — memleket Uludağ Kozmik Işıklar İstasyonu gerçeğiyle ilgilidir. Bu çalışmayı ya- pan fizikçiler İstanbul — Üniversitesi Tecrübi Fizik Enstitüsünün eleman- larındandır. Dr. Sait Akpınar aynı zamanda Uludağdaki kozmik ışınlaı' araştırma merkezinin Kuruluşunda birinci derecede emegı geçmiş olan bu merkezde iki sene- den beri, bir iki asistanıyla birlikte kozmik ışınları üzerinde incelemeler yapmaktadır. 1953 haziranından 1955 temmu- zuna kadar İstanbulda ve Uludağda toplanan yağmur — ve kar sularının radyoaktifliğinde 19 defa ani ve bü- yük artışlar görülmüştür. Bazı hal- lerde — radyoaktiflik normalin 100 misline kadar yükselmiştir. Fakat bu takdirde bile canlılara zarar ve- recek dereceye — gelmemiştir. Sait Akpınar ile eşi Remziye Akpınar her artışı ayrı ayrı incelemişler ve bu aşırı radyoaktifliği doğuran atom in- filakinin kaç gün önce vuku bulduğu- nu hesap etmişlerdir. Sonra bu tarih- leri gazetelerden öğrendikleri gün- lerle karşılaştırarak, infilaklardan 14 ünün Amerikada 5 inin de Rus- yada meydana geldiğini tespit etmiş lerdir. İlgi uyandıracak bir nokta şu- dur: Bu devre esnasında patlatılan Rus bombalarından biç biri Ameri- kan bombalarının en şiddetlisi kadar fazla radyoaktiflik Radyoaktıf bulutların infilak yerin- den bize kaç günde geldiği meselesi de dikkate değer. Bu müddet, rüz- gârların şiddetine ve yönüne göre çok değişmektedir. Meselâ geçen ma- yısta Amerikada, Nevada'da — yapı- lan iki büyük atom denemesinde ha- sıl olan radyoaktıf bulutlar dokuzar gün sonra memleketimize gelmiş- lerdir. Nevadanın bize göre hemen hemen dünyanın öbür ucunda oldu- ğunu düşünün. Bu bulutları getiren rüzgârların ne kadar şiddetli esmiş oldukları meydana çıkar. Yüksek irtifalarda hızları saatte 100 kilomet reye yaklaşan böyle şiddetli rüzgâr- lar estiği zaten biliniyor. Buna kar- şılık gene Nevada'daki bazı infilak- ların bulutları, daha aşağı seviyeler- de esen hafif rüzgârların tesiriyle ancak bir ay sonra İstanbula gele- bilmiştir. Rusyada (ihtimal Sibirya- da) patlıyan bombaların bulutlan da aşağı bir îf bize kadar gelmiştir. Rasatlar stanbul ve Bur- sa gibi birbirine çok yalan iki yer- den yapıldıgı için, yalnız bu ölçüle- re dayanarak memleketimizden ge- çen radyoaktıf bulutların — doğudan mı, batıdan mı geldiğini — anlamaya imkân yoktur. Fakat mesela Orta ve Doğu Anadoluda iki merkezde daha rasat yapılsa bu mahzur kalkar. Fızıkçılerımızın böyle kendı kendine yeten bir şebekesini ir an Önce kurm alarım temenni ede- riz. Mecmuadaki makalenin sonunda bir de Rusyada 24 kasımda patlatı- lan hidrojen bombasına ait bir not 55 in son ayında İstanbulda oncekılerın hepsinden daha şiddetli bir radyoaktiflik müşahede edilmiş. Kaynağının Rus hidrojen bombası ol duğuna şüphe yok. Yazarlar, ileride bu infilak hakkında daha fazla taf- sız yazacaklarını söylüyorlar AKİS,3 MARTI1956