KÜUÜLTÜR sonuncusu geçen yılın ortalaı'ına rastlıyordu. Emmet Louis Till a: aki bir zenci gencı, tatilini geçır- mek üzere, Missisipi'de oturan amca- sının yanına gelmişti. Emmet Tıll, olduğundan fazla görünmesine — rağ- men, on dört yaşına yeni basmıştı. Güçlü kuvvetli, bir delikanlıydı. Mis- sissipi'de edındıgı yeni arkadaşlarına kadınlar ve gen lar arasındaki süksesinden bahis açıyor, .çoğu kendi muhayyilesinin — ma ü olan bitip tükenmez aşk maceralarım anlatı- yordu. Yeni arkadaşları ona inana- maz görünüyorlardı. "Atma, diyor- lardı, daha yaşın ne, başın ne ki?". Bu süsler delıkanlının gururunu ya- ralıyordu Ibet bir gün size ısbat edeceğim, diyordu. Göstereceğim ne ler yapabılecegımı Arkadaşları onu tahrik etmek için "Göster diye kızdırıyorlardı, göster bakalım Erkeksen bakkal Bryant'ın karısını tavla da görelim." t Till, Bryant'ın genç karı- sına birşeyler yapmanın namus me- selesi olduğunu anlamıştı. Yoksa ar- kadaşlarının gözünden düşecek, ya- lancı kalacaktı. Zenci genci, sırf bir- şey yapmış olmak için, bir gün, t almak için girdiği dükkânda ka- Emmet üyütü- u len bu hareketi bakkal Bryant'ın ku- lağına gitmekte — gecikmedi. Bakkal İiri yarı, aksi herifin biriydi. Zencile- re zerre kadar tahammül — göstere- mez, her fırsatta beyaz ırkın üstün- lüğünden dem vururdu. Kulağına ge- lenler onu büsbütün çileden — çıkar- mıştı.-Hadiseden dört gün sonra, şa- fak vakti, üvey kardeşiyle — birlikte ihtiyar amcanın kapısına — dayandı, önce ihtiyarı bir güzel patakladılar, sonra da Emmet Till'i alıp götürdü- Bir zaman zavallı çocuktan ha- ber alınamadı. Sonra, güzel bir son- bahar sabahı, Mıssıssıpı eyaletinde akan Tallahatchıe ırmağının kenarın- dan geçenler, suların dibinde bir ce- set gördüler. Bu, öğünmelerinin kur- banı Emmet Till'in cesediydi. Miss Lucy'nin macerası .Missıssıpı eyaleti Amerikanın gü- neyine rastlar ve Alabama eyale- ti ile komşudur. Alabama da, Missis- sipi gibi, bütün güney eyaletleri gibi, zenci düşmanı olmakla tanınmıştı. üney, Amerikayı kasıp kavuran iç harpten bu yana, hala, zencilere be- yazlara tanınan bütün hakları ver- mek taraflısı değildi. Bu bakımdan, İ Yüksek — Mahkemesinin bundan iki yıl evvel, 17 Mayıs 1954'te aldığı bir kararı tanımaya . yanaş- mamıştır. Yüksek Mahkemenin ver- diği bu karara gore ırkların "eşit fakat birbirinden ayrı" olması pren- sibi Anayasaya aykırıdır. Beyaz ve zenci çocuklar ayrı ayrı okullara gönderilmesi için hiç bir kanuni ve mantıki sebep yoktur. İşte Alaba- ma'lı genç zenci kızı Autherine Lucy, Yüksek Mahkemenin bu kararına dayanarak, kapıları şimdiye kadar zencilere kapalı kalmış Alabama U- niversitesine müracaat etmişti. 12 Ancak kanun zoruyla Unıversıte- ye kabul edilen Miss Lucy'nin bura- ya devam edebilmesi sanıldıgı kadar kolay olmamıştır. Sokaklarda "Ala- bama beyazlarındır" diye bağırarak gösteriler yapan öğrencilerden Vali- ye kadar her beyaz, kızcağızın Üni- versiteye kabulünü uzun uzun pro- testo etmiş, Üniversiteden içeri adım attığı zaman da kızı taşa tutacak kadar aşırı hareketlere başvurmuş- lardır. Zenci gencinin Üniversiteye devam etmek istemekten başka bir yoktur. Oysa ki Emmet Tıll'ı oldurduklerı butun Mıssıssıpı halkınca bilinen Bryan ve kardeşi, haklarında yeter delıl bu- lunmadığı bahanesiyle beraat etti- rilmişlerdi. Katiller şimdi serbestçe dolaşırken, derisinin rengi farklı suç suz bir kız, değil Üniversiteye git- Şaheser Baskılı Kitaplar Şairler Yaprağı YAYINLARI ÇIKTI 1 — FESTİVAL - NEDRET GÜRCAN ın Elli şiiri bir arada 10 0 Kuruş Resimleyen : GÜNGÖR KABAKÇIOGLU 2 — ÇAĞDAŞ AMERİKAN ŞİİRLERİ — Antologie — Hazırlayıp, Türkçeleştirenler : ÖZDEMİR NUTKU TARIK DURSUNK. Ankara — Üniversitesi Amerikan Edebiyatı Profesörü -ROBERT H. BALL'ın önsözü ile BÜTÜN KİTAPÇILARDA BULUNUR Dağıtma ve isteme merkezi : ŞAİRLER YAPRAĞI YAYINLARI DİNAR ıâıue_k, evinden dışarı çıkarılmamak ta- Güney valilerinin gayreti Carolina da Mississipi gibi, Alaba- ma gibi bir güney eyaletidir ve bütün güney eyaletleri gibi zenci düşmanı olmakla — tanınmıştır. Son olaylar Üzerine, Carolinada, efsanevi Kı mx-Klan cemiyeti tekrar fa- aliyete geçmiştir. Ku-Klux- gelen haberlerden anlaşıldıgına go- re, tekrar eski günlerdeki dehşet ha- vasım yaratmaya çalışmaktadır. Di- üney eyaletlerindeki zenci a- geri kalmış değildir. Geçen haftalar ginde bu eyaletlerin valileri Riç- mond da toplanarak Yüksek Mah- kemenin verdiği kararı bertaraf e- debilmek çarelerini düşünmüşlerdir. Buldukları en uygun hal çaresi, şim- dilik, çocuklarını zenci çocuklarının devam ettiği okullara yollamak is- temeyen velilerin çocuklarını kaydet- tirecekleri özel müesseselere eya- letlerin bazı sübvansiyonlar ver- mesi olmuştur. Böylece, Güneyde zencilere açık tutulmayan özel oku l- ların kurulması teşvfk — edilecektir. Gene aynı toplantıda ileri sürülen fi- kirler arasında, çocukların, okullara bir zekâ testine tabi tutulduktan son ra kaydedilmeleri de vardır. Testi yapacakların boylece zenci ve be- yaz çocukları "psikolojik" sebeplerle ayrı okullara ayırmaları işten — bile olmayacaktır. Kaldı ki bu, esasen, bazı güney eyaletlerinde zencileri beyazların okullarından — uzak tut- mak için kullanılan usullerden biri- dir. Demokrasinin beşiği Amerikada Valilerin bile bu kadar küçük hesap- lara gırıştıgını gormek gerçekten hü- endişe v hesaplar Valıler kademesinde de kalmamakta. Senatörlere kadar yük- selmektedir. Güney eyaletleri sena- törleri, Auterine Lucy olayı vesile- siyle, Yüksek Mahkemenin kararına şiddetle saldırmaktadırlar. Herhalde iki ayrı rengin savası, şu günlerde, erikada en hararetli günlerini ya- şamaktadır. Zenci meselesinde kara olan, gö- rünüşte elbette ki bu zavallı insan- ların derılend Ama aslında mese- e n medenıyetının yüz ka- rasıdır. Amerıkalılar nüfuslarının a- şağı yukarı yüzde onunu teşkil eden bu nisbet uzun senelerden beri de- gışmemıştır - karşısında kompleksle- i bir türlü kaybedememişlerdir. Zencılere karşı şiddetin güneyde faz- la belirmesi renkli insanların nisbe- tının orada yüksek olmasının netice- sa Amerikanın her tarafın- da bu nısbetle alakalı olarak bir zen- ci düşmanlığının daha doğrusu kor- kusunun mevcudiyetini inkar etmek imkânsızdır. Bütün beyan insanları assimile e- n Amerikan medeniyeti, renk farkı karşısında kendisini zayıf hissetmek- AKİS, 3 MART 1956