YURTTA OLUP BİTENLER B.M.M. Başlayan tahkikat Bu haftanm başında Muhalefet par- Anayasa Komisyonunun Başkanı Muhlıs Tümaydan birer mektup aldılar. Anayasa Komisyonu Başkam üç sabık D.P. Bakam hak- kındaki tahkikatı yapacak olan Kar- na Komisyonun da başkanıydı ve Muhlis Tümay bahis mevzuu mektu- bu o sıfatla yazmıştı. Hakikaten pa- zartesi günü Anayasa ve Adalet Ko- misyonları azaları arasından 15 ta- nesi seçilmiş ve seçilenler Tahkikat Komisyonunu teşkil etmişlerdi. Ko- misyonda muhalif partilerden de bi- rer temsilci bulunuyordu. Muhalefet partileri evvelâ kendi — namzetlerini bizzat göstermek teklifinde bulun- muşlar, fakat bu teklifleri reddedil- mişti. Müteakiben komisyona C. den Nuri Ocakçıoğlu, Hür. P. nden Turan Güneş, C.M.P. den de Mehmet Mahmııdoglu seçilmişlerdi; Muhlis Tümay, muhalefet parti- lerine gönderdiği mektupta Tahkikat Komisyonunun çalışmalarına bu par tilerin yardım etmesini ye bildikleri- ni bildirmesini rica ediyordu. Muha- lif partiler bundan, tahkikatın emni- yet içinde yapılacağı ve hiç bir şe- yin gölgede kalmıyacağı neticesini çıkardılar. Gerçi evvelâ bir tereddüt elirmiş, tahkikatın bakanların temi- ze çıkarılmalarım temin maksadiyle yapıldığı hissi uyanmıştu Bu yüzden bilhassa Hür. P. çevrelerinde muha- lefetin Tahkikat Komisyonundan çe- kilmesi gerektiği fikri taraftar bul- muştu. Fakat Muhlis Tümayın mek- tubu çalışmaların mahiyeti hakkında veren bir ışık yerine geçti. Hürriyet Partisinde durum bu i- ken C.H.P. nin salı günü öğleden son- ra yapılan gizli Grup toplantısında da İnönünün komisyon çalışmalarına Turan Güneş Muhalefet kontrolörü Kapaktaki Politikacı Ahmet Özel Her şey Ahmet Özelin teknik sa- hada isim yapacağını gösteri- yordu. 1910 da Sivasta doğmuştu. Lise tahsilini tamamladıktan son- ra Yüksek Mühendis Möektebine girmiş ve ihtisas olarak elektriği seçmişti. Orayı da bitilince Fran- saya gitmiş ve mesleki bilgisini da- ,ilerletmişti. Müteakiben dis Mektebi Teknik Üniversite ha- Tine gelirken mektebin bu eski ta- lebesi de bir kürsüye sahip olmak yolundadır. a kariyerin kademeleri aşılıyor ve Ahmet Özel profesor dekan oluyor. Bu sırada yeni üniversitenin rektörlüğü için bir usul konmuştur: rektör, her de- fasında başka bir fakülteden seçi- lecektir. 1954 seçimlerinin arefe- sinde sıra Elektrik Fakültesinde- dir, Elektrik Fakültesinin rektör adayı ise Ahmet Özeldir. İşte boy- lecedir ki o yılki mılletvekılı seçim- leri, için "“şahsiyet" arayan hem Sivaslı olan, hem de Teknık Üniversite rektörlüğü gibi — bir mevki sahibi bulunan Ahmet Ö- zele milletvekilliği teklif ediyor, rektör de bunu kabul ediyor. Aka- demik kariyerden polıtık kariyere atlama gerçekleşmiştir Ama Ahmet Özelin, bir küçük şartı vardı: Mılletvekıllıgını bakan olmak üzere kabul ediyordu. Nite- kim Üçuncu Menderes Kabinesinde Milli Eğitim Bakanlığında Celal Yardımcıyı görünce hayal sukutu- na uğradı. Gerçi pek çok kimse_ .0 sukuta uğramıştı, ancak Ah O- zelin hususi sebebi de va! N kim aylarca gelip mılletvekıllıgı yeminini etmedi. Ahmet Özelin ismi 96 mayıs se- çimlerinden Dördüncü Möenderes Kabinesinin kurulmasına kadar u- mumi efkârda bilinmiyordu. Tek- nik Üniversiteyle alâkası olan kim seler elbette ki mılletvekıllıgını seçmiş olan Elektrik kürsüsü eski profesorunu takip ediyorlardı, ama siyasi hayatta son rektörün adı ilk defa olarak Milli Eğitim Ba- muhalefetin iştiraki lehinde vaziyet aldığı görüldü. C.H.P. Genel Başkanı tahkikatı "örtbas edici" mahiyet de alsa hiç olmazsa bunun tesbiti için muhalif delegelerin komisyonda bu- lunmaları lüzumuna ışaret etti; yok, tahkikat tarafsız bir seyir takıp eder, bütün iddia ve ihbarlar görüşülür, so- nunda da bakanların suçsuzlukları anlaşılırsa böyle bir raporun altında muhalefet mensuplarının da imzala- rının bulunmasının memleket hayrı- na olacağını be i. Zaten Meclıste bakanlar hakkın- daki tahkikat teklifi görüşülürken kanlığına getirildiğinde — duyuldu, yeni politikacılar da bir çok kade- meleri atlamışlar ve bir zirve olan Bakanlığa getırılmışlerdı Ancak, batı demokrasilerinde bakanlıklar umumiyetle bır stajın sonunda va- rılan merha]elerdır Bızde ise, bu staja lüzum görülmediğinden ba- zan aksaklıklar oluyordu İşte Mil- li Eğitim Bakanı böyle bir muzip- liğe uğradı. Din tedrisatı mevzu- unda takındığı tavır ve Yeni Sa- bah gazetesinin pazar nöbetini tu- tan gencin "gazetecilik" i onu bir anda şöhrete kavuşturdu. Ancak, bu şöhretin bakanlar için hararet- le arzulanan bir şöhret olup olma- dığı hususu meçhuldü. Din tedrisatı meselesi haftanın meselesiyken onu tatbike hazır ol- duğunu bildiren bakanın da hafta- nın adamı olması tabiidir. Politika hayatının garip civeleri vardır, İ- simlerin yanına öyle imeler, cümleler veya hadiseler yapışır ki politikacılar ondan kurtulamazlar. Şal kelimesi Nihad Erimi ömrünün sonuna kadar takip edecek, profe- sörlerin bakanlar tarafından azle- dilmesi keyfiyeti daima Celâl Yar- dımcıyı hatırlatacak, Dr. Müker- rem Sarol kalkınmayı temsil ede- cek, Ahmet Özel de din tedrisatı- nın şampiyonu olarak kalacaktır. Teknik sahada ihtisas yapıp akade- mik kariyerde derece alan ve lâik- lik anlayışını Devletin okullarında din öğretilmesine kadar götüren bir Milli Eğitim Bakanının kolay kolay yetişemiyeceğini kabul et- mek lâzımdır. Hele böyle bir tedri- dıgı gazetelere aksedip, bunun ken- i ağzından tekzibi ertesi gün ya- yınlandıktan sonra... met Özel, bakanlığa uzun bir teşrii tecrübe sonunda getirilme usulünü tatbik eden batı demokrasilerinin bizim için de örnek olması gerektiğini is- pat etmek suretiyle rejime haki- katen büyük bir hizmette bulun- muştur İnşallah bunun eşini Millf Eği- timimize de yapar! Amin! pek az kimsenin farkettiği mühim bır hâdise cereyan etmişti. Muhalefet tahkikatın açılması şekline muhalif kalmıştı ama İsmet İnönü takriri D. u adına veren Burhanettin O- natın bır sözünü alkışladı. Burhanet- tin Onat bütün ihbarların komisyona yapılabileceğini, komisyonun hepsini incelemekle mükellef tutulacağım bil- dirmişti. Hakikaten bu haftanın ba- şında salı günü de D.P. Meclis Gru- punun gündeminde bulunan ve tahki- katla ilgili olan meşhur "gemi hika- yesi" takriri komisyona sunulmak ü- zere sahibi tarafından geri alındı. AKİS, 21 OCAK 1956