YURTTA OLUP BİTENLER D. P. Mazi sigası Hadise iki fasıl halinde İzmir de ce- reyan etti. Geçen haftanın son- larında sıcak bir günde Kemeraltın- dan geçen birkaç gazeteci kenarda ö- nüne bakarak oldukça dinç adımlarla yürüyen kısa boylu birine rastladı- lar. Rastladıklarının Üüzerinde açık renk elbise vardı. Başında beyaz bir şapka bulunuyordu. Bir gazeteci! "— Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu!" dedi. Gazeteciler hemen yanma seğirt- tiler. Demokrat Partinin Genel idare Kurulu Ankarada mütemadiyen top- lanıyordu Fevzi Lütfi Karaosman- oğlu ise bu kurulun sözü en ziyade geçen azalarından biriydi. Fakat Ka- raosmanoğlunun toplantılara katıl- madığı bildirilmişti. Gidişi tasvip et- mediği uzun zamandan beri malüm bulunuyordu, 2 Mayıstan sonra çıka- rılan antidemokratik kanunlara karşı komisyonlarda mücadele etmişti. An- cak Ankarada pek fazla kalmamış, Salihlideki çiftliğine dönerek hayli karışmış olan işlerinin başına geç- mişti. Halletmesi gereken bir takım ihtilâfları vardı, bunlar daha ziyade ailevi meselelerdi. Bu yüzden politi- kadan uzak kalmıştı. Ankarada ise Karaosmanoğlu hakkında bir rivayet dolaştırılıyordu Demokrat Partinin n Menderesten sonra bu en nü- fuzlu hderı bazı kredi dertleri yüzün- den mürakabe vazifesini gerektiği gibi yapamıyordu. Halbuki Fevzi Lütfi Karaosmanoğlunun fikirlerinin ve tutumunun bilinmesi her bakımdan son derece faydalı olurdu. Gerçi Ka- raosmanoğlu düşüncelerim kendisiyle görüşen yakınlarına, çiftliğinde onu ziyaret eden genç demokrat milletve- killerine ifade ediyor, şiddetli tenkid- ler yapıyordu. Ama acaba umumi ef- kâr karşısında bunları tekrarlıyacak mıydı? Mesele Fevzi Lütfi Karaosmanoglu yanı- na gelen gazetecileri güler yüzle karşıladı. Bir beyanat vermek niye- tinde değildi ama, pek âlâ ayaküstü bir hasbıhal yapabilirdi. Günün, mese- lesi ispat hakkı isteyen 11 lerin ba- şına gelenlerdi. Bunların Demokrat Parti Genel idare Kurulunda sıkış- tırıldıklan hakkındaki haberler ga- zetelerin bilinci sayfalarım işgal edi- rdu. Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu Salıhhdekı çıftlıgınden gelmekte ol- Gen dare Kurulu toplan- tılarına katılmadıgını söyledikten sonra prensipler üzerinde görüşüyor- muş gibi teşrii haklarını kullanarak bir kanun teklifi yapan milletvekille- rinin bir demokratik rejimde sıkıştı- rılamıyacaklarını hatırlattı. Bunun demokrasiyle bir alâkası bulunmamak gerektiğini söyledi. Sözlerinin mâna- sı açıktı, zira herkes gibi Fevzi Lüt- fi Karaosmanoğlu da biliyordu ki 11 ler Genel İdare Kurulunda sigaya çe- kilmişler ve tekliflerini geri almaları Ders! Cumhurbaşkanı — Celâl Bayar Adapazarında şöyle demiş- tir: " G ündüz demeden vazife başında çalışırken bu ça- lışmanın kudsiyetini unutanlar, dünyanın en âdi insanlarıdır!" üzel sözlerin altına im- zasını atmıyacak bir tek vatan- daş düşünülebilir mi? Hakika- ten vazife başında çalışırken bu çalışmanın kudsiyetini unutan- lar dünyanın en âdi, ama en âdi insanlarıdır. için kendilerine ısrar edilmiştir. Bu bakımdan Fevzi Lütfi Karaosmanoğ- lu yapılan hareketin demokrasiyle a- lâkası olmadığını açıkça ifade ediyor- du.Gazeteciler bunu kolaylıkla anla- dılar; muhavere gittikçe ilgi uyandı- rıcı bir şekil alıyordu. Acaba Demok- rat Partinin Adnan Menderesten son- ra bu 2 numaralı lideri ispat hakkı mevzuunda ne düşünüyordu? Tasvip mi ediyordu, yoksa hükümet gibi a- leyhte vaziyet mi alıyordu. Fevzi Lüt- fi Karaosmanoğlu hiç tereddüt etme- den 11 lerle beraber olduğunu bildir- di. Basına ispat hakki elbette ki ta- nınmalıydı. Asıl düşünülemiyeçek 0- lan bunun aksiydi. İspat hakkı bu- lunmaksızın mürakabe olabilir miy- di? 11 ler davalarında tamamiyle haklıydılar. Kemeraltındaki konuşma ertesi gün bir kaç İstanbul gazetesinde çık- ti ve Ankarada bir bomba tesiri yap- tı. Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu niha- yet cephe mi alıyordu? Kabahattin büyük — özür "Havadisi Vatan gazetesi atlamıştı. Ertesi akşam saat onda onun İz- mir muhabiri şehri altüst etti ve Fev- zi Lütfi Karaosmanoğlunu bulup gö- rüşmeye muvaffak oldu. Bu sırada beyanatın akisleri kulaktan kulağa yayılmıştı. Ege bölgesi Karaosman- oğlunun 11 leri tutması karşısında heyecanlanmıştı. Mühim hadiseler arefesinde mi bulunuluyordu? Zira Salihli çiftliğinin sahibi parti içinde cephe aldığı takdirde arkasında tah- min edilemiyecek kadar çok insanı suruklıyebıhrdı Akisleri Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu da duymuştu. Bir tavzih yapmak onun da işine geliyor- du. Zira bir çok kimse bir gün evvel yayınlanan sözlerinden -kendisinin 11 lerle beraber olduğu, işbirliği yaptığı zehabına kapılabilirdi. Halbuki henüz böyle bir şey yoktu. Vatan muhabiri- ne dedi ki: "— İspat hakkı hususundaki ka- naatim bu yolda kanun teklifi yapan milletvekillerinin kanaatine Uyuyorsa bunun sebebi akıl için yolun bir ol- masından ibarettir, başka mâna ara- PARTİLER ARASI İŞBİRLİĞİ TEKLİFİ AKİS, 30 TEMMUZ 1955