e Haftalık Aktüalite Mecmuası 2, Cilt: IV, Sayı: 64 Denizciler Caddesi Yeni Matbaa © Ankara P. K. 582 — Tel: 18902 Sene : Fiatı: 60 Kuruş e İmtiyaz — Sahibi: Metin TOKER e Umumt Neşriyat Müdürü Cüneyt ARCA YÜREK e Bu nüshada Yazı işlerini fiilen idare eden mes'ul Müdür: Yusuf Ziya ADEMHAN e« Teknik Sekreteri M. Nevzat ÜNLÜ e Ressam: İzzet ÇETİN e Karikatür: TURHAN Fotoğraf: ASSOCIATED PRESS — Hüseyin EZER * Klişe : Doğan TORUNOĞLU Haşmet EGEMEN Abone Şartları : 3 aylık (12 nüsha) : 6 lira 6 aylık (25 nüsha) : 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 24 lira İlân Şartları: 4 Renkli arka kapak (Tam sayfa) : 350 lira Kapak içi 300 lira ve metin sayfaları Santimi 4 Lira * Dizildiği ve Basıldığı Yer Yeni Matbaa — Ankara Kapak Resmimiz Kasım Küfrevi Söz Namustur Kendi Sevgili AKİS Okuyucuları cinde bulundugumuz iktisadi sı- kıntının muhale tarafından yaratıldığı iddiası elbette ki kar- gaların bile kahkahayla güleceği bır garip iddiadır. Her memlekette “asli mesul" iktidardır, iktidarda bulunanlar hakkında "mesuliyet mevkiini işgal edenler" tabırının değildir. kullanılması da boşuna Ama muhalefetlerin mesuliyeti ol- maz mı" Şüphesiz olur ve vardır, ancak o mesulıyet sadece "manevi mesulıyet tir. Bunu ötekiyle ka- rıştırmamak 1âzımdır. Hele bir memleketın ıktısadıyatındakı dü- zensızlıgın sebebi "manevi mesuli- t" ler arasına dahil etmek iste- nilirse böyle bir gayreti hiç kimse ciddiye almaz. Fransada komünist partinin nasıl çalıştığı, gayeleri- nin ne olduğu, gayretlerının şekli hiç kimsenin meçhulü olmamalı. Fakat orada iktisadi güçlükler baş ına atfet- mek isteyen çıkarsa, olsa olsa alay mevzuu olur. Düşününüz, komünist parti gibi hakikaten sabotajı meş- yol sayan bir parti bahis mev- zun edildiği halde.. Hele İngiltere veya Amerika gibi - veyahut Tür- kiye - partilerin millilik vasıfların- şüphe dahi caiz bulunmayan memleketlerde hükümetin bir t kım sıkıntıların sebebini kendısın- den başka yerlerde aramaya kalk- ması akla dahi gelmemelidir. Ama, haydi geldi.. Haydi bir takım polıtıkacılar bu yolda bir kampanya açmanın partilerine ka- zanç sağlıyacağını, milletin bu id- dialara inanacagını sandılar. Zan- nettiler ki "muhalefet ıktısadı sui- kast yapıyor, bütün derdimiz on- dan ibarettir" — denilince — herkes başka kabahatli aramayacak, sade- ce muhalefeti suçlandıracak. Fa- kat üstelik iktisadi meselelerin ete alınması yasak edilirse o sıkıntı- lar ortadan-kalkar mı ki? Hattâ ve hattâ sıkıntılar gizlenir mi? Yoo! Buna inanmak, dünyada ak- la gelebilecek bütün safdıllıklerın şüphesiz en büyüğüdür. Muhale- fet sözcülerine "iktisad" kelimesi- ni ağza almayı yasak ediniz. Mi- tinglerine müsaade etmeyiniz, kon- grelerini dağıtınız. Toplantı hür- riyetini ortadan kaldırınız. Bey- nelmilel Fuarlar Komitesi Genel Sekreterı Dr. Hoachim Hietzig'in irkiyenin maruz bulunduğu ha- rıcı tediye güçlükleri yüzünden İz- Enternasyonal Fuarı ticari e- hemmiyetinl kaybetmiştir" deme- sini önliyebilir misiniz? Bu bey- nelmilel şahsiyetin "Yabancı fir- malar bugün Türkiyeye ihracat ya- pamamakta ve evvelce göndermiş oldukları malların bedellerini ala- mamaktadırlar. Bu sebeple bir ya- bancı firmanın İzmir Enternasyo- nal Fuarına iştirak etmesinde raak- aramızda sad ve mâna kalmamıştır diye de- vam etmemesi için ağzını tıkaya- bilir misiniz Peki muhalefete değil, bizzat iktidar partisine mensup bir mil- letvekılının hem de ıktısat bilgisi üzerind. unakaşa caiz bulunma- yan bir milletvekilinin, Dr. Feri- dun Erginin "Cumhurıyet gibi Demokrat Partiye sempatisi aşikâr bir gazetenin başmakalesınde "Av rupa gazetelerinde kambiyı lerini gösteren cetvellere bakıldıgı vakit Türk parasının gayet düşük bir fiyat üzerinden değerlendiril- diği dikkate çarpmaktadır. memleketlerinden hiç birinin pa- rası, millif hudutlar dışında Türk lirası kadar ucuza bozdurulma- maktadır. Türk parasına hariçte düşük bir fiyat verilmesine en mü- him sebep Maliye Vekâletinin hata- h bir deblokaj siyaseti takip et- mesidir" diye yazmasını yasak e- debilir misiniz? Bunu söyliyen Ka- sım Gülek değil ki, Demokrat Par- tinin Urfa Milletvekili Dr. Feridun Ergin; bunu yazan "Ulus" değil ki, "Cumhuriyet".. Hattâ aynı gün Malıye Bakanı Hasan Polatkan yaptıgı radyo konuşmasında para- ış değerinin mükemmel ol- dugunu muhalefeti şiddetle itham ederek söylese bile.. Sonra tekel maddelerine zam yapmıyor musunuz? Sümerbank mamullerine zam yapmıyor musu- nuz? Denizyollarına zam yapmıyor musunuz? Şekere zam yapm musunuz" Siz ıstedıgınız kadar bunlara ayarlama deyin, istedi- ğiniz kadar "“zam" kelimesini ya- sak etmege çalışın istediğiniz ka- dar - Çalı: Hayrettin Erkmene radyodan pahalılığın bu- lunmadığını ispat ettirmeğe ugra- şın Çarşıya çıkan vatandaş "ayar- akiki mahiyetini göre- cek zam ' kelimesi dudaklarından asla eksik olmıyacak, Hayrettin nin bir zamanlar iktisat Fa- kultesınde beraber asistanlık yap- tığı genç üniversiteliler sabık mes- lekdaşlarını politikanın nasıl ve ne kadar değiştirdiğini hüzünle - ve inşallah ibretle - düşüneceklerdir. ı— er yeryüzünde sadece yasak- la bır şey halledılmış olsaydı ne imparatorl alla devrilir, ne ıktıdarlar hurrıyetler gerçekleşir, ne de İn- san hakları kurulurdu. "Iktısad” İ sı- kıntı var" demeyi yasak etmekle olsa olsa bu sıkıntı bir kat daha zor taşınılır hale getirilir, güçlük- artar, selâmet tedbirleri geci- çöker, ne Bunu dahi göremiyecek halde miyiz? Saygılarımızla , AKİS