İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Çalışma Hayrettin Erkmen Grevcilerin ilk hedefi Türkiyede ikinci grev Onaltı Temmuz tarihli gazetelerin pek çoğu "İzmir Liman İşçileri dün gene grev yaptılar”" diye bir ha- ber veriyorlardı. Sevinilecek bir hu- sus olarak hemen kaydedelim ki, ha- ber ancak mahdut bir kaç gazete ta- rafından ehemmiyetsiz bir hadise gi- bi karşılanmıştır. B asının olay karşı- sındaki tutumunu grev meselesinin memleketimizde de artık üzerinde düşünülmesi gereken bir problem ha- line gelmiye başladıgının delili ola- rak alma ndür. İşte sevini- lecek nokta budur enüz hatırlardan silinmemiş ol- malıdır ki, geçen yıl men hemen aynı gunlerde büyük bir ihtimalle aynı işçiler, memleketimiz sosyal si- yaset tarihine Türkiyede — yapılmış ilk grev olarak geçecek olan, bir grev yapmış rdı Geçen yılkı grev vam etmişti. Ve grev ola- üç gün dev. rak kabul edılmıştı Grevcıler netice- de greve sebep teşkil eden isteklerinin bir kısmını işverenlere kabul ettir- mişlerdi. Grev yapan işçilerin' sayı- ları beş yüzü geçıyordu Olay kanuna aykırı ve yasak bir hareketti. Böyle olduğu, için grevcilerin ele başıları ol- dukları iddia edilen bir takım kimse- ler tevkif edilerek mahkemeye veril- mişlerdi. Türkiyede yapılmış, bu ilk greve — dair yargılama halen devam etmektedir. Gene hatırlatmış olmak için söyliyelim ki olayın tesirleri sa- ece memleket dahiline munhasır kalmamış, dış âlemde de yankılar u* yandırmıştır. Amerikada iş ve işçilik meseleleri Üüzerinde söz sahibi olan başlıca teşkilâtlardan biri Amerikan İş Federasyonudu - American Fede- ration of Labor - Bu teşkilât mem- leketimizde vukua — gelen ilk grev hareketinin neticelerine karşı yakın bir hassasiyet göstermiştir. Duyduğu alâkanın fiili tezahürü de Milletler arası Hür İşçi Sendikaları Konfede- rasyonu kanalı ile grev yapan beşyü- zü mütecaviz İzmirli işçinin affı için Cumhurbaşkanına müracaata karar vermesi olmuştur u —müracaatın yapılıp yapılmadıgını bilmiyoruz. Ya- pıldı ise müsbet bir netice vermedi- ğini ele başı oldukları iddia edilen bazı kimselerin yargılanmalarının de- vam etmekte olduğundan anlıyoruz. Dünyada grev Grev bugün hür ve ileri dünya mem- leketlerinde başlıca amme hak ve hürriyetlerinden biri olarak telâkki edilir. Anayasalara kadar girmiş ve teminat altına alınmıştır. Bir çok memleketlerde tatbik sahaları da ala- bildiğine genışl miştir. İster koluyla ister kafasiyle çalışılıyor olsun bir emek alışverışının mevcut — olduğu her yerde grev hakkının da yer bul- duğu memleketlerin adedi günden güne artmaktadır. Grev hakkı bugun artık bir amme hakkı olmaktan da i- leri bir şahsiyet hakkı haline gelmiş bulunuyor. Bugün grev hak ve hür- riyetinin tanınmadığı memleketlerin adedi parmakla sayılacak kadar az- dır. Türkiye de maalesef bu hakkı tanımamakla İspanya, Portekiz, Rus- ya ve peyk memleketler safında yer almaktadır. Grev müessesesi iş ve iş- çi meselelerinin - geniş mânada - mevcut olduğu her yerde var olması ica bir müessesedir. Medeniye- tin ilerlemesi ile birlikte insan hakla- rının ve şahsiyetinin müdafaası için, insanlığın başlıca vasıtalarından biri de şüphesiz grevdir .Grev işçi kitleleri elinde işverenlere karşı yegâne mü- cadele ve müdafaa vasıtasıdır. — İşçi grev vasıtası ile patron tarafından is- tismar edilmekten kendini korur. Grevin faydası bir taraflı da değil- dir. Başlıca bir faydası da prodükti- viteyi arttırmaya hizmet etmesidir. İş şartları islâh edilen ve yaşama im- ka ları artan kendısı kadar işveren ve milli ekono- mi de faydalanır. Görülüyor ki grev korkulacak bir şey olmak şöyle dur- sun mevcudıyetı arzulanacak bir mü- essesedir. Dünyanın her tarafında ka- bul edilmiş veya yerleşmiş olmasının da sebepleri bunlardır. Yukarıda işa- ret ettiğimiz gibi grev müessesesi dar. bir sahada işlemekle' de kalmaz. Bir çok Mmemleketlerde en basit işçiden, memurlar dahil, Üniversite profesör- lerine kadar her hangi bir şekilde e- mek satan her meslek zümresi bu haktan faydalanır. Hal böyle iken bizde hâlâ grev yapmak yasaktır. Ve bu mevzu ile ilgili meseleler 1936 ta- rihli eski, kıfayetsız ve geri bir zih- niyetin eseri olan bir kanun ile ted- vir olunmaya çalışılmaktadır. Kabaran rakkam Geçcn senekinden tam bir yıl sonra İzmirde belki de ayni liman işçi- leri, bu defa sayıları daha kabarık olmak üzere - 600-700 kişi - onbeş Temmuz günü grev yapmışlardır. Grev bir gün sürmüştür. Grevin bir gün devam etmesinde Çalışma Ba- kanlığının rolü büyük olmuştur. Ba- kanlık nedense hareketin uzamasını hiç istememiştir. Grev geçen seneki gibi bir kaç gün devam etmiş olsaydı gene tevkifler yapılacak ve muhake- meler açılacaktı. Grev yapan işçilerin hepsinin tevkifi kabil olsa bile bunun neticesi çeşitli bakımlardan iyi olmı- yacaktı. Bir taraftan tahmil ve tah- liye işleri tamamen akamete uğrar- en bir taraftan da bu kadar insanı hapishaneye sığdırmak kabil olmıya- caktı. Sonra grev meselelerinde' tev- kiflerin ve tazyiklerin iyi sonuçlar verdiği de hiç bir memlekette görül- memiştir, Öncülerine ve arkadaşları- na zorlamalarda bulunulması geride kalanlar üzerinde tesanüdü artırıcı tesirler yaratıyordu. Bunun misalini bir dereceye kadar memleketimizde de görüyoruz. İzmirli işçileri greve sevkeden se- bepler grevin her yerdeki sebepleri- dir. Yani iş şartlarının İslahı ve üc- retlerin yükseltilmesi. İzmirli işçiler greve teşebbüs ederlerken istismar e- dildiklerine kani bulunuyorlardı. Ha- Grevin getirdiği Boşalan iş yerleri. AKİS, 30 TEMMUZ 1955