SPOR İkisi Fenerbahçeli diğer ikisi de iki büyük kulübün idareciliğini ya- pan dört şahsı agır ithamlar altında bulunduruyordu. Hatip hiç ur müda- hale görmeden dıledıgı gibi konuşu- yor vebu dört şahsın memleket spo- runda ur tröst kurduğun uiddia edi- yordu, İsnat hakikaten müthişti! Va- kıa ifşaatta bulunulan mevzuların ur kısmı spor efkâriıumumiyesince bıh— niyordu. Fakat itham etme korkunçtu... tık bomba patlamış— tı. Bütün kirli çamaşırlar ve gizli kal- mış hususlar ur an İçinde Fenerbah- çeli üyelerin Öönüne seriliverdi. Yaşlı- ların, yani kulübün kurulusunda hiz- metleri dokunanların gözlerinin ya- şardığı belli oluyordu. Hava elektrik- İenmişti. İtham altındaki iki idareci ur köşeye çekilmiş, harıl harıl not a- lıyorlardı. Hatibin konuşması yarım saat sürdü. Mikrofonu terk ettiği za- man büyük ur cesaretle ortaya atıl- mış olan bu genç, kendini üyelerin muhabbetle uzanan elleri, kolları a- rasında buldu. Bulgurlu mühim ur adam olmuştu. Ona günün kahrama- nı demek daha doğru idi. Muhittin Bulgurlunun konuşmasından evvel kongre başkanlığı için Kulüp başkanı Osman Kavrakoğlu kısa ur konu Başkanlığa Talka Altınba- şak getirilmiş ve bu genç avukat da 10 saat fasılasız devam eden kongre- yi büyük ur vukufla sona erdirmiş- ti. İtiraf etmek lâzımdır ki Fener- bahçe kongresi bugüne kadar tari- hinde ender rastlanacak ur olg n- luk, ur vakar ve ur serbesti içerisin- de cereyan etmiştir. Geçen sefer hi- zip karşısında ağızları kilitlenenler, bu kongrede böyle ur muşkulatla karşılaşmadılar. Çünkü tam 500 üye- nin ekseriyetini bu formaya, bu ku- lübe, bu camiaya senelerce hizmet et- miş 'mevki sahibi, ilim sahibi insanlar teşkil ediyordu. Fenerbahçe nihayet arzulanan istika mete girmişti. Artık muayyen şahısların liderlik yaptığı hizipler ur anda dağılmış, belâgatli konuşma ve mantık_ topluluğa hakim olmuştu, ilk sözü İstanbul Milletve- kili Füruzan Teldi almıştı.. Tekil ne- dense kongrenin mânasını anlatmaya çalıştı. Buna hiç lüzum yoktu. Bu hu- sus en az kendisi kadar biliniyordu. Vakıa bu konuşmanın maksadı ge- çen senelerde meydana gelmiş olan muhtelif hizipleşmenin buzlarını çöl- mek ve kendisinden sonra koltuğun- da ur dosya ile gelen ve kulübün mevcut nizamnamesinin behemehal ruzan Tekilden sonra sıra ile söz a- lan hatipler idare heyetini yaylım a- teşine tuttular. Her çıkan, bilaistis- na idare heyetinde vazife görenlerin şahıslarını yerden yere çarpıyordu. atipler içerisinde en orijinal ko- şm Dr. Memduh Eren yaptı. Cemiyetleri ur insan vücuduna ben- zetti. Karaciğerin ve santral siste- mini teşkil eden beynin fonksiyonu ü- zerinde durdu. Bilhassa muayyen is- tikametlere gidebilmek ve muayyen hedeflere — varabilmek İçin — beynin muntazam çalışması lüzumuna işa- ret etti ve bu çalışmayı aksatacak olan parazitlerin ortadan kalkması- nın gerektiğini belirtti Sıra idare heyetının kendisini müdafaa etmesine gelmişti. Reisin müteaddit ikazlarına rağmen idare heyetı adına konuşacak ur tek şahıs madı. Bunun üzerine Rize Millet- vekılı Osman Kavrakoğlu söz alarak mikrofon başına geçti ve tam bir saat kırk beş dakika konuştu. Kav- rakoğlu: "Ben idare heyetini kulü- bün başkanı olarak müdafaa etmiye- ceğim" dedi. Zaten edemezdi de. Çün- kü, AKİS bundan evvelki sayılarında Muhiddin Bulgurlu Hadise yaratan adam bu mevzua temas etmiş, Kavrakoglu ile idare heyeti arasında derin ur u- bulunduğunu bildirmişti' tam mânasiyle tavazzuh etti. Osman Kavrakbglunun uzun konuşması kongre üyeleri üze- rinde müsbet tesirler bıraktı. Dogrusu istenilirse Kavrakoğlu umumi heye- tin havasına ayak uydurmasını çok iyi becerıyordu Zaman zaman sert- leşiyor, mevcut hataları bütün üye- lcrın üzerine 1kıyor zaman zaman yumuşuyor, insa glunu hatadan salim bulun amıyacagını anlatıyor ve kendisinin 20 nci asırda cemiyetleri nizama sokmak için dunyaya gelmiş i olmadı- ğını da samimiyetle itiraf ediyordu. Evet Kavrakoğlu usun konuşması ile mevcut havayı lehine çevirmesini bil- di. Doğrusunu söylemek icap ederse bunda onun sür'ati intikali ve belâ- gatli konuşması mühim rol oyna- mıştır. Hayrullah Güvenir o kadar seri konuştu ki, konuşmasından ur şey anlamak ve not tutmak imkânı hasıl olmadı. Hani bu konuşmayı dik- tafon dahi tesbit edemezdi desek mü- balâğa etmiş olmayız. Saat 19,30 su- larında idi. Kongre başlayalı tam 10 saat olmuştu. Bundan sonra üyeler uz konuşmaların — muhasebesini vicdanlarında yaparak reylerini kul- landılar. Yapılan tasnif — neticesinde 1dare heyetine şu şahıslar seçilmiş- RaıfD in ç türk(247), Muhtar Sen— cer (233), Zeki Rıza Sporel (203), sman Kavrakoğlu (199), Ertugrul Akça (176), Talât Ataman (151), Rüştü Dağlaroğlu (133), Müslim Bağcılar (125), Muhittin Bulgurlu (124). — N. S. Basketbol Avrupa şampiyonası boylu, zayıf, kıvırcık saçlı ur adam ur masa etrafında topluca bulunan gazetecilere "iyi ur kur'a neticesinde finale kalabiliriz, şansı- yaver olursa altıncılık almamız mümkündür” dedi. Bu sözü geçen hafta Pazar günü Kadıköyünde Yeni Moda Otelinde ur basın toplantısı yapan Sportif Oyunlar Federasyonu Başkanı Faik Gökay söylüyordu. Bi- lindiği gibi ur müddetten beri Moda- da kampta bulunan basketbolcular Peştede S Haziran tarihinde başlıya- cak olan Avrupa Basketbol şampiyo- nasına katılmak için hazırlanmakta idi. Bundan evvel milli takım antre- nörü Samim Göreç gazetelere verdi- ği ur beyanatta bizim için altıncılı- ğın çok iyi bir derece olduğunu, fa- kat on birinci de olmamızın ihtimal dahilinde bulundugunu söylemişti. emek oluyor ki resmi ağızlar dahi şampiyonadaki durumumuzdan pek fazla ümitvar değiller. Şampiyonanın ekserisi talebe bulunan basketbolcu- ların imtihan ayma tesadüf etmesi ilk nazarda şanssızlık olarak ileri sürü- lebilir. Evet, bu sebeple milli takımı- mız pek çok sayıda hakiki kıymetleri sinesine almadan hareket etmek mec- buriyetinde kalmıştır. Beyanattan ur gün sonra, yan i 6 Haziran Pazar- tesi günü sabahı milli takım saat 8.30 da Belgrada müteveccihen İstan- buldan ayrılmıştır. Kafileye islâm or- duları basketbol turnuvasına katılmış olan milli basketçiler de iltihak etmiş- erdir. Yolculuk arefesinde basketbol milli takımı Modada açık hava saha- sında Kadıköyspor Ve Gala yaptığı iki karşılaşmanın ilkini ikincisini de 97-42 kazanmıştır. Bu deneme karşılaşmasında bütün bas- ketçilere yer verilmiştir. — Avrupa şampiyonasından alınacak neticeler elbette ki basketbolümüzün kuvveti- ni bildiren ur mehenk taşı olacak- tır. Daha sonra Barselonda yapıla- cak Akdeniz olimpiyatlarına katıla- cağız. AKİS, I1 HAZİRAN 1955