İKTİSADİ VE MALİ SAHADA İngilterede trensiz istasyon Hareket etmeme hürriyeti tin ne kadar vahim olduğu kolayca meydana çıkar. Prodüktivite artma- dan Ücretlerde yapılacak her hangi bir arttırmanın enflasyonist tazyiki fazlalaştıracağı malümdur. Hükümet mensupları bu 'Vaziyetten fazlası ile endişe etmektedirler. Fakat kimse- nin aklına grevlerin hürriyet ve de- mokrasinin tabii bir şartı olmasın- dan başka ihtimal gelmediği için grevcilere kızılmamaktadır. Geçen- erde Ur beyanat veren İngiliz Çalış- ma Vekili Sir Walter Monckton "ge- ri getirmek mecburiyetinde olduğu- muz şey mesuliyet hissidir. Tabii grev hakkının geri alınmasını kimse dü- şünemez, bizim istediğimiz şey bu- nun en son çare olarak ve mesuliyet hissi ile kullanılmasıdır" demiştir. Bu grevin hususiyetlerinden biri, demiryolları millileştirilmiş olduğu i- çin patronun devlet olmasıdır. Ay- rıca bu grevlerin iktisadi hayat üze- rindeki tesirleri diğer sendikanın iş- çilerinin yapacakları grevlerden da- na fazla olmaktadır. Nakliyat imkân- larının çok daralması sınai faaiyet üzerine çok ağır darbeler vurabilir. Dok işçilerinin grevi ise İngiltere i- çin ithalât ve ihracat faaliyetinin en hararetli olduğu bir mevsimde faa- liyetleri tatil ettirmiştir. Grevlerin sonunda geniş bir işsizliğin ortaya çıkmasından da korkulmaktadır. Çe- şitli endişeler fevkalâde tedbirler i- lânı neticesini vermiştir. Işçı liderle- rinin icap ederse daha üç ay greve devam edebileceklerini ifade ettikle- rine bakılacak olursa, grevin sonun- da işçilerin galip çıkacagı kuvvetle 'muhtemel görünmektedi Brezilya Sermaye akını Alman iş adamlarının gözleri Bre- zilyaya çevrılmış bulunmaktadır. Bir kaç gün e Rio Ticaret Mües- sesesi Dırektorlerınden biri, Alman- ların Brezılyaya yapacagı bır mılyar— lık yatırımlar için hü tasarı verildiğini soylemıştır. ça mühim bir sermaye transferini i- fade eden bu haberin ehemmiyeti sa- dece bununla kalmamaktadır. Son Alman — kalkınmasının büyüklüğü hakkında fikir verebilecek güzel bir misaldir. Bilindiği gibi dış yatırımların muhtelif sebepleri olabilir. Gerek si- yasi gerekse iktisadi unsurlar rol oy- nıyabilirler. Brezilyaya yapılacak Al- man yatırımlarında siyasi sebeplerin rol oynaması ihtimali mevcut değil- dir. İktisadi sebepler de muhtelif kı- sımlara ayrılabilir. İlk akla gelen dış yatırımlar yapmaya başlaya mem- leketlerde mevcut sermayenin o mem- leketteki yatırım sahalarına nisbetle fazla olması halidir. Bu her zaman i- çin mümkün olan bir hal değildir. An- cak iktisadi bünyenin olgun hale gel- mesi dolayısiyle iktisadi faaliyetler- deki kâr marjlarının daralması mü- teşebbisleri daha fazla kâr imkanlar rı olan memleketlere doğru kayma- ya sevkeder. Fakat sermaye trans- feri döviz kontrolları v.s. gibi sebep- lerle bugün çok zorlaşmış ve adeta imkânsız hale gelmiştir. Sadece mü- teşebbislerin istekleri — sermayeni yenin transferi için kâfi — değildir. İlgili memleketin iktisadi politikasını idare edenlerin bunu faydalı, hiç olmazsa memleket menfaatleri bakımından zararsız görmeleri lâzımdır. Almanları Brezilyaya — yatırıma sevkeden sebep Alman endüstrisini besliyecek olan demir v.s. gibi ham maddelerin teminidir. Çünkü yapılan yatırımlar Almanyaya demir ve di- ğer maden cevherlerinin ihracı sure- tiyle ödenecektir. Bir milyar civarın- daki yatırımın takriben yarısı, zen- gin demir ve boksit cevherinin bu- lunduğu Minas Geraes eyaleti ile mü- nakaleyi temin edecek olan demir yo- lunun inşasında kullanılacaktır. Geri kalan yarısı ise ya yeni bir liman ya- pılmasında veya mevcut bir limanın geliştirilmesinde ve çeşitli maden te- sislerinde kullanılacaktır. Birleşmiş Milletler Doğu-Batı ticaretinde rekor Bırleşmış Milletler Avrupa İktisa- misyonu geçen yıldaki Do- ğu- Batı tıcaretının eski yıllara nis- betle bir rekor teşkil ettiğini, 1955 i- çin ise daha fazla bir gelişme beklen- diğini bildirmiştir. 1954 yılı içinde Batı blokuna da- hil Avrupa mleketlerinin Doğu blokuna dahil Avrupa memleketlerine yaptıkları ihracatın yekün değeri (f.0.b. olarak) 974.000.000 dolara u- laşmıştır. Bu miktar 1953 yılı vazi- yeti ile mukayese edilince B 23 lük bir artma olduğu görülmektedir. Do- ğuluların batıya ihracı ise 1953 e na- zaran 20 14 lük bir artma ile (cif. olarak) 1.034.000.000 dolardır. Şim- diye kadarki vaziyet 1955 yılı vazi- yetinin daha ileri olacağım göster- mektedir. Bilhassa Fransa, Batı Al- manya ve Yugoslavyadan büyük ar- tışlar beklenmektedir. Bilindiği gibi 1954 senesinde Yugoslavyanın doğu bloku ile hiç bir ticari münasebeti yoktu İngilterenin vaziyeti hakkın- da ise şimdiden tahminde bulunmak kabil değildir. Çünkü İngilizler doğu bloku memleketlerinden sadece, Ur rekabet piyasası olan kereste ve hu- bubat gibi belirli bazı maddeleri İt- hal etmektedirler u-batı ticareti bakımından memleketımızın durumu İle diğer Ba- tılı memleketlerin durumları arasın- da fark vardır. Diğer memleketler doğudan ya inhisar hali. olan mad- deleri veya diğer memleketlere göre ucuz buldukları malları almaktadır- lar.. Memleketimizin ticaretinde ise dış tediye açığımız hâkim rolü oyna- maktadır. Borçlarımızı ödiyemediği- miz için EPU memleketleri ile EPU şartları içinde ticaret yapamıyoruz. Anlaşmalı ticaret yapma mecburiye- timiz bizi bu işe daha fazla yanaşan doğu bloku memleketleri İle ticarete zorluyor. EPU memleketleri Be mi yoksa takasla mı ticaret yaptığımız zaman ticaret hadlerinin lehimize ol- dugu katı şekilde bilinmemekle bera- ber şimdiki vaziyetimizin aleyhimize olması ihtimali oldukça kuvvetlidir. AKİS, 11 HAZİRAN 1955