BUNLAR HEP HAKİKATTİR Yalnız — bir enjeksiyonla insanın eski çocukluk, hattâ doğuş hatıraları- nı canlandıran bir ilâç Birmingham Üniversitesinde imal edilmektedir. enüz pıyasaya sürülmemiş olan i- laç İsviçre lı kimyagerler tarafından eşfedilen, "lizerjik asidin dietillami- yoz" undan ibaret olup, şuuraltına gizlenmiş olan hadiseleri ortaya çı- karmaya yarıyari hassası ile bir çok ruh hastalıklarının - sebebini teşhise imkân verecektir Bir İngiliz doktoru bu mevzuda konferans, vermek üzere "Psikiyatri Cemiyeti" tarafından Amerikaya da- vet edilecektir. (Time) Bir — kaç senedir fenni terakkilerin başında güneş ışığının doğrudan doğruya elektrik kuvvetine çevrilmesi gelmektedir. Bu başarı Amerika Fen Akademisinde alimlere gösterilmiştir. Mühendisler güneş ışığının tesiriyle çalışabilen ve bir radyo transforma- törünü işletebilecek takatta bir ba- tarya yapmışlardır. Henüz tecrübe mahiyetinde çalıştırılan bu batarya tabii amanla tekâmül ettirilecek, be- şeriyete büyük hizmetleri dokunacak- Zira bir saatlik güneş ısısı, 21 mılyon ton kömürden alman enerjiye eşit olduğundan bu batarya ile in- sanlar çok ucuza ısınabileceklerdir. Bataryanın diğer bir iyiliği de elek- trik cereyanına çevrildiği esnada gu— neş ışığı hiç bir enerji kaybına uğra- mamaktadır. Batarya, traş bıçağı genişliğinde müteaddit silisyum şeridinin bir ara- ya bağlanıp terminallere raptedilme- siyle meydana getirilmiştir. Bu ter- minaller, diğer bataryadakiler gibi, radyo, motor veya elektrikle isleyen, herhangi bir âlete bağlanmaktadır. Saf silisyuma — muayyen — miktarda bor ve arsenik tozu puskurtulunce bu noktaya vuran Ş ışığı arsenik ve bor molekullerıyle birleşik elektrik cereyanı vermektedir. Isı bakımından başka bir batar- ya, telefon santrallerinde de kullanı- labilecek ve bu silisyum bataryasiyle cereyan istenilen voltaja yükseltile- bilecektir. (New-York Times) İndifa halinde bir yanardağ krate- rine kendilerini atmak suretiyle in- tihara teşebbüs eden iki genç âşık saat müddetle kızgın lav selinin pek yakınlarında kaldıktan sonra kurtarılmışlardır.. Genç kadın İle sevgilisi bedbaht bir aşk macerasına son vermek için kendilerini kratere atmışlardır. Mucize kabilinden kraterin orta- sındaki lav gölünün ortasına düşmüş- lerdir. Yedi polis memuru hayatları- nı tehlikeye atarak aşıkları bin bir müşkülâtla kurtarmışlardır. Bir Tokyo kahvehanesinde ser- vis yapan yirmi bir yaşındaki Set Sumi Ando ismindeki kadının ayak bileği kırılmış ve aldığı yaralardan AKİS, 11 HAZİRAN 1955 bir hayli kan kaybetmiştir. 22 yaşın- da veremden mustarip aşığı Saturu Takoyonagi' ye İse hiç bir şey olma- mıştır. Aşıklar polise verdikleri ifa- dede erkeğin hasta ve işsiz olması sebebiyle evlenemediklerini ve bun- dan dolayı intihara kalktıklarını söy- lemişlerdir. News-Week) Dokuz yaşında bir çocuk, dört ya- şında küçük bir kızı Clyde nehri- ne iterek ölümüne sebebiyet vermek suçundan tevkif edılmıştır Küçük ço- cuk muhakemesi sonunda dört gün hapse mahküm edilmiştir. "Kanun- lara göre dokuz yaşında bir ço- cuk farik mümeyyiz addedilir. Bu yaştan sonra kanunun bütün vecibe- lerine tabidir" (News-Week) Hindistanda işçi 20 parmağında 20 marifet Beynelmilel lş Teşkilâtının temsil- cileri, verimi arttırmak maksa- diyle dünyanın muhtelif memleket- lerinde yaptıkları tetkikler arasında Hindistana gittiklerinde şaşırıp kal- mışlardır. Bilhassa Kalkütada gör- dükleri bir dökümhanedeki çalışma şartları karşısında, verimi arttırmak için ne gibi tedbirler alınması gerek- tiği hususunu bir türlü bulup çıka- ramamışlardır. Burada işçiler, el par- maklariyle beraber ayak parmakları- nı da kullanmaktaydıla (Intercontınentale) e Herkesce uğursuz olarak telâkki e- dilen rakamı, — Kingsford'lu Mrs. Betty Hansgord'ça bilâkis iyi bir sayı olarak kabul edilmiştir. Kendisi halen, 13 numaralı soka- ğın 13 numaralı evinde 13 aydan beri ikamet etmektedir. 1313 numaralı piyango biletini almış ve bu bileti da- ima (Benim 13 numaralı bilet.,.) diye vasıflandırmış ve 4.800 İngiliz lirası mükâfat kazanmıştır. (Daıly Telegraph) İsraelin Hadassah Tıbbı Teşkilâtı Direktörü Dr. Kalman J. Mann, bir gazeteciye verdiği beyanatta nargile tıryakısı olmakla beraber sigaraya el sürmiyen Yemenli yahudilerin mide kanserine tutulmadıklarını beyan et- miştir. Dr. Kalman, son 15 yıl zarfında Yemenden göçüp de Filistin'de yerle- şen Yemenli Yahudiler arasında tek bir mide kanseri vak'asına rastlan-' madiğim veya böyle bir vak'anın, di- rektörü bulunduğu teşkilâta akset- medıgını söylemiştir. m, bundan neticeler çıkar- maga kalkışmadığını, şimdiki halde durumu tıbben de izaha girişmediği- fakat sadece bir vakıayı belirtti- ğini söylemiştir. Bununla beraber Dr. Kalman, Hadassah teşkilâtının, Yemenli Yahudiler arasında geni: çapta tıbbi tetkik ve müşahedelere başladığını söylemiş ve demiştir ki: "Gıda alma tarzlarının, yaşayış şart- larınına ve tütün kullanmak âdetle- tini tetkik edip mide kanseri çokluğu hadisesinin sebebini meydana çıkar- mağa alışıyoruz." Bununla beraber şimdi İsraelde mide kansermın sebebiyet verdiği ö- mide tüberkülozunun zayiattan fazladır. Mide kanserinden beher yüzbin kişide 14, veremden ise gene 100 bin kişide 10 kişi ölmektedir. Ve işin garibi mide tüberkülozu kurbanlarının çoğu Ye- menli Yahudileri Yemenli goçmenler, İsrailin halen 1.600.000 e baliğ olan — nüfusunun yüzde 8 ini teşkil etmektedirler. (New York Times) e İktisatta, bir çok sanayi şubelerine i vermesı itibariyle "Anahtar şa- noyu" denilen bir şube vardır ki tür- lü imalâtı içme alır. mobil sana- yii işte bunlardan bırıdır Yalnız 1953 senesinde Alman otomobilciliğinin di- ğer fabrikalara yaptığı siparişin ye- künu üç milyar markı bulmuştur. Bu- na garaj, benzin tankları inşası, lâs- tik imalâtı da dahil edilince rokam 6,5 milyar gibi bir yeküna yükseli- yor. Bu sayı yalnız Alman otomobil sanayiine aittir. Orada otomobil ima- lâtı için 1953 te 900.000 ton çelik sar- sarfiyat toplu olarak diğer sanayi şubelerinin hiç bizinde görülmemiş- tir. manyada otomobil sanayinnde çalışanların sayısına gelince 1.200.000 dir. Ziraat hariç, memleket işçilerinin yüzde 8 idr. Almanyanın en çok ihraç ettiği me- ta olarak da otomobil ve çeşitli na- kil vasıtası başta gelmektedir. Gene 3 Trakamlarına göre lmanya 177.717 aded nakil vasıtası ihraç et- miştir. Bu imalâtın yüzde 36,2 si de- mektir ve 1,25 milyar mark tutarın- da döviz getirmiştir. (Le Monde)