YURTTA OLUP BİTENLER kında malümat vermiş, bu arada es- ki başbakanın da projelerine temas etmiştik. Bahsettiğimiz tek şahıs Günaltay değildi. Meselâ Kasım Gü- lekten, meselâ Faik Ahmet Barutçu- dan, meselâ Nihad Erimden, Meselâ İsmail Rüştü Aksaldan, meselâ Şev- ket Raşit Hatipoğludan, meselâ şun- dan ve bundan bahsetmiş, kendileri- nin parti içindeki vasiyetlerini bildir- miştik. Ortada, ateşli bir beyanatı i- cap ettirecek hal yoktu. Nıtekım es- ki b ç bına sığamıyarak parlamıştı. Yazıda eski başbakanın gidişten memnun ol- madığı, Kurultayda vaziyet alacağı haber veriliyordu. Günaltay bu ha- beri Kurultaydan evvel, gazetelere beyanatla teyid etmiş; işin tenkid çe- ken tarafı bunu, aynı anda ıktıdarın devam eden kampanyasına malzem: teşkil edecek şekilde yapmıştı. Nıte- kim beyanatından ve tuttuğu hareket tarzından gerek iktidarın, gerekse 0- na çok yakın bulunan Ankara ve İs- tanbul gazetelerinin nasıl faydalaıı— dıklarını bizzat görmüş, üzülmüştür. Fakat hadise aslında, bir bardak su- da kopan fırtınadır. Bir tek hakikati ortaya koymuştur: CHP nm Ino- nüye ne kadar bağlı ldug nu na yapılan hucumlaı'ın teşkılatı kuv- vetlendirdiğini.. Geri Halkçı gaze- tesi sütunlarının başına C .P. li gençlerin Günaltaya mesajı" diye çok cafcaflı bir başlık oturtmuş ve genç lerin eski başbakanı tuttukları zeha- mı uyandırmak istemiş, bu işte memleketimizin tanınmış karakter sahiplerinden bir zat tarafından İs- tanbulda çıkarılan gazete de ona yar- dımcı olmuştur ama... ama neşredi- len telgraf m altındaki imzayı gören- ler bir kahkaha atmaktan kendileri- nı alamamışlardır. Bu ımza şuydu: '-Ferhan ve arkadaşları" Ciddi işler Parti Möeclisi evvelâ Genel Merke- zin son iki aylık faaliyet raporu- nu dinliyecek ve siyast hadiselerin bilânçosunu göz! den geçırecektır Ra- porda üzerinde n husus muh- telıf illerde kongreler henuz tamam- lanmadıgından Kurultayın geri bı- rakılması lüzumudur. Genel Merkeze yurdun muhtelıf taraflarından kong- relerin ancak Temmuz ayının şu ve- ya bu günü, hattâ sonbaharın şu a- yında yapılacağına — dair telgraflar gelmektedir. Genel Merkezin Trapo- runda bunlar belirtilmektedir. Ay- rıca, tüzüğe göre Parti Meclisinin Kurultayı, tesbıt edilen tarihten tam bi etmesi zarureti bu- lunmaktadır Bu bakımdan, toplantı nasıl olsa gecikecektir. Gene; Mer- kez, Parti Meclisinden, bu şartlar altmda Kurultayın tarihi tesbit et- mesini istemektedir. Tarih, ihtimal ki sonbahar olacaktır. Doğrusu istenilirse C.H.P. Mer- kezinde, iktidar — partisinin büyük kongresini beklemek temayülü mev- cuttur. Bilindiği gibi Demokrat Par- ti senelerden beri kongresini yapma- maktadır. Bunun bu yıl nihayet ya- pılacağı hususunda bazı rivayetler mevcuttur. Muhalefet partisi, iktida- rı beklemeye ve o toplantıda belirecek temayülü nazarı dikkate almayı fay- dalı görmektedir. Halk Partisinin il kongreleri de tamamlanmadığına gö- re ortada makul bir de esbabı muci- be mevcuttu Parti Meclisinin dinliyeceği ra- porda, son ayların siyasi hadiseleri de gözden geçırılmektedır Üzerinde en ziyade durulan husus ' partılerara- sı münasebat" tır-. Raporda bu mü- nasebetlerin C.H.P. tarafından bo- zulduğu yolundaki iddialar reddedil- mekte ve buna karsa Genel Merkezin tezi ızah olunmaktadır. C.H.P. ıktı— darın yumuşak polıtıkasma hiç- b zaman kanmamıştır. Fakat de- neme daha yapmayı memleket men- faatine uygun bulmuş ve D. P. Ge- nel Başkanına bono vermiştir. İkti- darın yumuşak politikasına kanılma- mıştır, zira şimdiye kadar bir çok defa bu hava muvakkaten estirilmek ıstenmış, ama iktidar sözü bırakıp fiiliyata geçmemiştir. Buna rağmen mümkün olduğu kadar yumuşak davranan parti. Meclisin tatile git- mesine itiraz luzumunu hıssetmıştır Raporda izah olunduğuna göre ikti- dar partisi, muhalefete tatil hakkın- da hiç bir bilgi vermemiş, hiç bir is- tişarede bulunmamıştır. Bu bakım- dan, beş buçuk aylık tatil . kararı resmen bir sürpriz olmuş ve C H P Meclis Gurubu adına konuşan Nüvit Yetkin elde mühim işler varken bun- ları bırakıp böyle görülmemiş uzun bir tatile girilmemesi gerektiğini bil- dirmiştir. Fakat Nüvit Yetkine ce- vap veren Adnan Menderes hırslı ve şahst bir konuşma yapmış, şahsına ve partısıne tarızde bulunulan İsmet inönü ise ancak ondan sonra cevap vermiştir. Genel Merkezin kanaatına göre asıl D.P. Meclise, iyi havayı bozmak için hazırlıklı gelmiştir. Zira Meclis kürsülerinden iktidarla muhalefet a- rasında tartışma, hattâ sert tartışma daima olabilir. Ama tartışmanın ora- da, Mecliste bırakılması gerekirdi. Halbuki D.P. bunu .kavga haline so- kup dışarda da devam ettirmiş ve bakanların ikisi Konya ve Ankara il kongrelerinde tehditler savurmuş- lardır Pel kı, İyi havayı İktidarın bozmak istemesindeki sebep nedir? G nel Merkezin kanaatına göre DP. şkı- lâtı hizipler arasında dağılmış vazi- yettedir. Halbuki önümüzde Belediye seçimleri vardır. Eğer iyi hava bozu- lursa, DP. sanmıştır ki kendi arala- rında kapışmış hizipler birleşir ve muşterek hasım olan CHP. ye hü- cu r. Böylece de parti içindeki lık teşekkul eder Ankaraya gelen CHP, emen bütün bü- yük merkezlerde rakıplerındeıı kuv- vetlı olduğunu bildirmektedir. An- cak bu haberlerin sıhhatı üzerinde te- reddüt caizdir; zira bugünkü şartlar altında ister büyük, ister küçük mer- kezlerin belediyelerini muhalefetten seçeceklerini beklemek biraz hayal- dir. Zira bunun, o beldeler için Ur takım mahrumiyetler mânasına gele- ceği, Kırşehir misalinden sonra orta- dadır. Böyle bir tehlike goze alınacak mıdır? İhtimal ki hayı Belediye seçimlerinin Mılletvekılı seçımlerın- den sonra değil, evvel yapılması bir zaruret halinde ortadadır. En iyisi bunları iki sene rkla yapmaktır. Yani milletvekili seçimi 1958 de ola- caksa, . belediye seçimleri 1956 da ce- reyan etmeli ve seçilen heyetler 1960 a kadar iş başında kalmalıdır Tabii bir çare daha vardır. çmen endişe- den azade kılmak A onun ger- çekleşmesi daha zor gorunmektedır Bu bakımdan Belediye seçimleri me- selesinde Parti Meclisinde temas e- dilmesini ve hararetli müzakerelerin cereyanını beklemek yerınde olur. Meeclisin b rço azası bugünkü şart- lar altında - eğer iktidar fili garantı vermezse * bu seçimlere girmenin partıye ve partililere zararlı olacağı ndedir. Zaten doğru dürüst bir seçim kampanyası yapmaya imkân olup olmadığı da duşunulecek bir me- seledir. Günkü pek çok sayıda Halk partili, mılletvekılı seçimleri kampan- yasında söyledikleri nutuklardan do- layı muhakeme olunmaktadırlar ve haklarında takibata geçilmiştir, ya da mahküm edılmışlerdır Buna kabıl aynı halde Demokrat Partılı hemen hemen mevcut değildir. Yeni bir kampanya, yenı kampanyazedeler manasını alacaktır. Dedikodu safhası Bütün tahminler hilafına Genel Merkez meselâ Şemseddin Günal- tayın, meselâ Nihad Erimin durum- ları U zerinde durmamıştır. Bu mev- zuda koparılan gürültülerin suni ol- duğu hattâ maksatlı bulunduğu böy- lece ifade edilmek istenmiştir. An- cak delegelerın o hususlara da temas edeceklerine şüphe yoktur. Fakat Parti Meclisinde Nihad Erimin mü- dafii hemen hiç çıkmıyacak. Günal- tayı ise haklı bulanı bulmak sor o- lacaktır. Fakat Genel Merkez bu gi- bi hallerde kullanılmak üzere yetki istemek niyetindedir. seferki Parti Meclisinin hadi- sesı, Ulus gazetesidir. Ulus, gunu neşir hayatına başlamış ola- caktır. Uzun zamandan beri devam eden hazırlıklar sona ermıştır Gaze- te ilk günü, İsmet İnönünün siyasi bir başmakalesini muhtevi buluna- cak, öteki günler bilhassa Hüseyin Cal hıd Yalçın yazacaktır. AKİS'in ev- velce de bildirdiği gibi Yalçın, Halk- çıdan ayrılmak kararını tahakkuk et- tirmiştir. Parti Meclisinin tebliği, sert ve azimli bir tebliğ olacak, İhtimal ki sürprizli kararları ihtiva ede- tir. AKİS, 11 HAZİRAN 1955