YURTTA OLUP BİTENLER Ali Fuad Cebesoy Kanımızda arap kanı varmış! nihayet bizzat Menderesin — Kahireye gitmesi beklenmektedir. Ziyaret vesile- sile iki tarafın resmı çevrelerı ve organ- l samimi beyanat, samimi — neşriyat bahsinde bırbırlerıle yanş halındedır Anadolu ajat nsı Mısırın Ankara yük Elçisi Ahmed Remzi beyın siyasi oldugu kadar edebi deger taşıyan uzun bir be- aynen vermiş, radyo da bunu namesini verdikten sonra -kime? Mısırın Reisicumhuru — vazifesinden — affedilmi: bulunuyor- ihtimal ki aynı mealde bir beyanat neşrettirecektir. Bu yakınlaşma gayretlerıne sebep kurulabileceğinin bulunmasıdır. Diğer arap memle Mısır olmadan böyle bir işe girişecek değillerdir. Batıya hakikaten yaklaşmak niyetinde olan ve memleketini bugün içinde bulunduğu «şarklı hal» den çı- karmayı yürekten arzu eden Cemal Abdülnasır da bunun yolunun Türkiye ile dostluktan geçtiğini idrak etmiştir. hukumetı yakınlaşma - karşı- niyetini ve teşvikini iz- hardan geri kalmamaktad Temenni edilecek şev bu dostluğun bir an evvel çıkarılıp gerçek dostluk haline getirilmesinden ibarettir. İşte asıl bu tahakkuk ettiği takdirde Orta Doğu hakikaten, — belki de uzun senelerden beri ilk defa olarak istikrara kavuşa- caktır. 8 Çalışma Grev hakkı isteniliyor 1950 seçimlerinden bir kaç vvel, muhalefet lletvekıllerınden bırısı nden sert bir Nutuk ışçılere ışçılenn en mü Valanna aitti. Özçoban, demokrasi şart- larını gerçekle: ştırmege çalışan bir mem- lekette ışçıye grev hakkının verilmeme- si rejim ile asla kabili telif degıldır di- yordu. Munakaşa işçilere ait bir tasa- rının, Mecliste geç vakit görüşüldüğü çıkmış, birden Ozçoban mevzuu sürüklemiş, — Çalışma Bakanı Şemsettin Sirer'de ha- zırlıklı olmadığı için kesın cevaplar ve- rememişti. Ancal m Sirer, meslek teşekküllerı genişlememış lişme! mamlanmamış bir emlekette 1şç1ye boyle bır hak ve selâhiyet verilmesi- zurlar getireceğini, hatta komü- nist unsurların faydalanmasına yol aça— cağını içinde olmasa dahi lemişti. Bakan hazırlıksız ve bu — mevzuda asabi 1dı Konuşm: rafında müna- ka e kulis tefsırlerı yapıldı Zihniyet <<faşıst» telâkki olundu. İşçinin en tabii, en medeni hakkı yeniliyordu. Bu ola- azdı! Gene bir g" kvimin 30 Aralık 1954'ü gosterdıgı bir gün bir 1şç1 delegesi grev mevzuunda, konuşacağını söyledi- ği zaman, Otel, lokanta ve eğlence. İş- çileri Sendikasının Ankaradaki toplantı salonunda derin bir süküt oldu. İşçi Konfederasyonu ile — Çalışma Bakanlığının müştereken — tesbit ettiği esaslar dairesinde bir grev kanunu ta- sarısının hazırlandıgı bıldırılmıştı Ga- n bu hab esi zetel bir eri, ertesi günü e ayni m evzuda bir kzıbı neşretmış lerdi: Grev kanunu 1le ilgili olarak Ça- lışma Bakanlığında, yazıldığı gibi, hiç bir faaliyet olmamıştı. Bakanlığının, Hükümet adına Meclis'e, Hükümetin tasvibi olmaksızın kanun tekljf etmesi mümkün değildi. Kısacası, mı rev hakkı etrafında hıç bir — hazırlık yoktu Yazılanlar yanlıştı. Konuşan işçi temsılcısı bazı pren- sipleri, hukukt — yolları bahis mevzuu ediyordu. Demek ki, diyordu, hükümet- te grev mevzuunda halâ yeni bir anla- yış mevcut değildir. Çalışma Bakanlı- ğı zevahiri kurtarmak için, «Bakanlığın hükümet adına Meclis'e teklif götüre- yecegını» bildirmişti. Halbuki, tasa- nlar ait oldukları bakanlıkta hazırlanır Hükümete sunulur, — tasvip edildikten sonra, Meclis'e giderdi. Hukuki yol buydu. İşçiler, haklarında ne kadar kanun çıkarılırsa çıkarılsın, bılıyorlardı ki grev bunların hepsının ündedir. Belkemiği vazifesini görür, ka nunla rın en geniş şe- killeri ile tatbik edilebilmelerini, hattâ işçi aleyhine eksik olan hü kumlennın tâdil olunmasını sağlar. İşçiye ait ka- nunların tatbiki, işçi menfaat ve hüküm- lerin kuvvet — kazanabilmesi için grev mutlak lâzım — geliyorsa, bu hakkı ta- nınmamaktaki inadı yahut sabır dıyelım nereden geliyordu, hangi sebeplere da- yanıyordu? gün, bir Reşat Şemsettin Sirer zihniyetinin mevcu olmadığına ışçı 1nandırılmak istenilirken, neden v kanunundan İsrarla kaçımlı buki, işçi için — hayati derece iyeti olan <«ücretli hafta tati- nihayet «Sendi- yürütülmesi 1ç1n vvete, bir silâh tiyaç vardı. Bu kuvvet işçinin grev hakkı idi konuşmalar yapıldıgı sırada, muhalefetteyken grev hakkına taraftar olan Demokrat rti beşinci ıcraat yılı- nı idrak edıyord İşçiye tatil endika merkezinde toplanılıp işler gözden geçirildiği zaman örüldü i hafta — tatilir» kanunu bir çok yerde tatbik edilmemektedir. Bu kanuna göre, bir işçi haftanın altı günü çalışacak, bir gün izin yapacak ve o çalışmadığı gün için de ücretine «ça- Tışmışcasına» hak kazanacaktı. neydi?" Bugün, k: nun tatbik edilmeden önce 150 lira alan ve tatil yapan işçi, girdikten sonra da 150 lira alıyor, iş veren kendisine hak ettiği ye çalışmadığı gunun ucretını ödemiyordu. İşveren, bu dur ma- zur gosteren bir sebepte bulmuş, üc- retli hafta tatilini verdiği takdirde ver- gi tahakkukunun fazla olabileceğini ile- Ti surmuştu Boyl bir. durum yoktu. una rağmen işçinin sarih bir hakkı çıgnenıyo rdu. Hayreddin Erkmen Grev kanununa grev AKİS, 25 ARALIK 1954