Haftalık Aktüalite Mecmuası B. M. M. arkası Ardıç Sok. Desen Matbaası — Ankara P. K. 582 — Tel: 18992 Fiyatı: 60 kuruş İmtiyaz — sahibi Metin TOKER * Yazı işlerini fiilen idare eden : Cüneyt ARCAYÜREK * Ressam : İzzet ÇETİN Karikatür : TURHAN Fotoğraf : ASSOCIİATED PRESS — ZÜHTÜ ÖVEN Klişe : Cemal YENAR Abone Şartları : 3 aylık (12 nüsha) 6 lira 6 aylık (25 nüsha) 12 lira 1 senelik (52 nüsha) 24 lira * İlân — Şartları : 4 Renkli arka kapak (Tam sayfa) : Kapak içi 300 lira ve metin sayfaları Santimi 4 Lira * Dizildiği ve Basıldığı yer : Desen Matbaası - Ankara Kapak Resmimiz Adnan Saygun Viyanada senfonisi çalınacak AKİS, 25 ARALIK 1954 Kendi aramızda Sevgili AKİS okuyucuları Haftalar var ki radyolarımızı din- leyenler veya Zafer gazetesini okuyanlar hayretten hayrete düşüyor— lar ve bu hayretleri gün geçtikçe tıyor. Anado l Ajansının hemen bu- tün havadis bültenleri «tazim telgraf- ları» ile başlıyor ve insan gayrı ihti- yari bu telgrafların başında «Ulu şef», «Yüce Şef> ıbarelerını arıyor. Bakıyorsunuz, n bir telgrafta köylü — vatandaşlarımız oldukları bildirilen bazı kimseler kendilerine hükümet tarafından top- rak dağıtıldığı için Başvekil Adnan Menderese bağlılıklarını - bildiriyor- lar. Hem de hangi lisanla? Köylü li- sanile mi? Katiyyen. Bir Edebiyat Fakültesi mezunu dilile. Hele bun- lardan biri şöyle bitiyordu: «Sayın başvekılımız toprak gibi aziz ve ebe- lunuz.. «Haydi, aziz'i anlayalım. Ta, ebedî'sı ne oluyor? Yoksa Adnan Menderes, iktidarının daha beşinci yılında ınsan olmaktan çıkarılıp Tan- neşredilmesine şiddetle aleyhtar olduğumuzu bura- da ifade etmek isteriz. Şeflik âdetlerinin memleketimiz- de ortadan kalktığını ve biç bir if bırakmadığını iddia için insanın en aşağı aklından zoru olmak icap eder. Bu âdetler içimizde — yaşamaktadır. En küçük fırsatta — yeniden ortaya çıkmaması için hiç bir sebep yoktur. Bugün, yaslı başlı kimseler Devleti veya hükümeti idare eden adamların ellerini en ufak bir utanç duymadan yalar gibi öpmektedirler. mani olmanın bir tek yolu Devleti ve Hükümeti idare edenle- rin, bu bembeyaz saçlı ve insan ya uğraşanları da haşlayıp yerın di- bine sokmalarıdır. Hare ancak onlardan geldiği takdirde muvaffak olabilir. Bunun gibi şuradan veya bura- dan çekilen «bağlılık telgrafları», değil radyolarda ini rın üzerinde bile bırakılmazsa ve hiç bir alda uyandırmazsa az zaman tarihe karışır. Zira bu telgrafların, telgrafı çekenlerın isimleri duyulsun diyı ze girmek maksadile çe- kıldıgını anlamamak kabil değildir. N itekim yol açılmış bulunduğ dan şimdi «teşekkür telgraüarı» hiç bir makbul sebep yokken çekilen «tazim — telgraflarır — haline geliver- miştir. İşte, bunlardan bırının Zafer gazetesinden naklen tam metni: Sayın — Adnan Menderes Başvekil Ankara Bugün büyük bir olgunluk ha- ittifakla karar altına almıştır. En derin saygılarımla arzederim. ları Teşkilâtı Konfederas- yon Başkanı Y. Met gazeteye bizzat Anadolu Ajansı tarafından verilmiştir. Nere- ye gidiyoruz, niçin oraya yöneldik, tuttuğumuz yol bir çıkar yol mudur, bütün bu sualleri sormak — zamanı gelmiştir. Dünyanın ma tek bir demokratik memleketı gösterilemez ki orada toplantısını yapan şu veya bu cemiyeti, sırf toplantısını yaptığı için hükümet adamlarına böyle telg- raf çeksin. Bu yol, iktidarda — bulunanları şaşırtan yoldur. Eğer insan bir defa oraya saparsa ondan sonra yaptığı her işin bir harikulade iş, söylediği her sözün bir harikulade söz oldu- ğuna inanmaya başlar ve bunun so- nu gelmez. Daha doğrusu gelir: dik- tatorya! Demokrat Parti iktidarının, yahut daha iyi ve doğru bir deyimle Başvekil Adnan Menderesin — bunu i inanmak istemiyoruz. Demokrat Partiyi De- mokrası istediği için manen — veya maddeten destekleyen — milyonlarca vatandaş için çok acı bir hayal sükü- tu olur. Hem zemin ve zamanın da artık bir diktatörlüğe fazla müsait olmadığı aşikârdır. Bunu da hatırdan çıkarmamak akıllıca bir hareket olur. «Tazim telgrafları» nın nasıl bir haleti ruhiye içinde kaleme alındığı malümdur. Bu haleti ruhiyenin de- ğişmediğini, dün neyse — bugün de olduğunu hepimiz biliyoruz. Kim kimi aldatmak istiyor? Altında, Halk Partisinin eski bir mebusu veya İd- man Cemiyetleri ittifakının başı sı- fatile bizzat Adnan Menderes imza- sı bulunan s«tazim telgrafları» mev- cuttur. Bugünün Başvekili Adnan Menderes o telgrafların altına imza- sını atarken ne derece samimi oldu- ğunu hatırlarsa, şimdi kendi adına gelen telgrafların samimiyeti hak- kında da doğru bir hükme varmış olur. Bundan sonra da onların rad- yolarda okutulmasına veya Zafer'de neşredilmesine cevaz verirse, bizim söyleyecek hiç, ama hiç, bir lâfımız kalmaz. Bizim burada yaptığımız bir dostun ikazından ibarettir. Saygılarımızla AKİS