25 Aralık 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

2) Neoplazma hücresinin fonksiyo- nel ve şimik karakterlerini — muhafaza eden, yani kanserleşmemiş, normal kı- sımlarını zehirlemek. Hucrelerın bolunme ve üreme p bölünme faaliyeti sonsuz derecede artmıştır. 4) Dokuların savunma yeteneğine muessır olmak. Bazı vakalarda kanserin dokularda kansere karşı bir savunma ve boğuşma — isteği uyandığı sanılmaktadır. 5) Kanser dokusunun bitişiğinde ve çevresindeki hücrelere tesir etmek. Bazı normal dokuların gelişmesi — için özel maddeler lâzımdır (meselâ östro- jenlar). 6) Tümörün damarlanmasına tesir etmek: Neoplazma gelişmek için fazla . O halde fazla kan git- suretile neoplaz- manın ilerlemesine engel olmak müm- ündür. 7) Metastazların gelişmesini önle- mek. 8) Yerleştikleri vücuda bazı kan- ser tiplerinin yaptıkları genel bozukluk- ları önlemek için o kimseyi kuvvetlen- dirmek. Tedavi B u 1steklere uygun olarak hazırlan- olan tedavi çarelerini gözden geçırelım Şunu peşin olarak açıklamak lâzımdır: Şimik maddelerin hiç biri kanseri kokunden cak vcud tedavi vasıtaları— na (cerrahi ve radyoterapi) eklenmesi yalnız başına yapılan klasik tedaviler- den daha faydalıdır. €e yeni usulleri bir arada şöy- le sıralayabılırız ) örün çıkarılmasına dayanan tedaviler (cerrahi olanlar, elektrokoagü- lasyon ) 2) Tahrib tedavileri. Bu gurubda antikanserö şimik ilâçlar vardır; a) Hücre zehırlen (nitrojenli har- dal gazı yani yperite, üretan, radyoak- tif fosfor, sentetik tiyo—üre türevleri #k maddelerin antikanserö tesir- lerı normal hücre bölünmesine nazaran kanser hücrelerinin bölünmesinin toz) toksik maddelere karşı daha hassas olmasına dayanmaktadır. Metabolizma antagonistleri. Bun- ların arasında da folik ve kanser hücre- lerinin bölünmesini köstekledikleri yani mitoz prosesini durdurdukları düşünül- mektedir. Üretan, Yperitin azotlu türev- 3) Benler sıyıller rengini değiş- tiriyor ve büyüyorl 4) Devamlı bır ok ürük varsa, 6) Hazım bozuklukları uzuyor, iştah — kesiliyorsa, yutm zorluğu bulantı, kusmalar, barsak hareketle- rinde bozulduklar, kabızlar, ishaller varsa ve bütün bunlar sebebile has- ta eriyor, Zayıflıyor, soluyor, kansız- laşıyorsa AKİS, 25 ARALIK 1954 TIP Kanserin O yandan bu yana ne leri, aromatık diaminler ve asıd folik de (bir kan hastalığı) yararlıdır. Ypert'in azotlu türevleri, yine kötü urlar guru- bundan Hodgkin hastalığı dediğimiz bir hastalıktta ve bunun (X) ışınına hassas olmıyanlarında kullanılmaktadır. Yine bazı lenfosarkom cinslerinde ve süreken miyeloid lösemide faydalıdır. Diamidi- ne'ler ve bilhassa stübamidine ve pen- tamidine, (myelome — multiple) dediği- miz bir hastalığa iyi gelmektedirler. Ge- nel durum düzelmekte, kemiklerdeki ağ- rılar geçmektedir. Asid folik antagonist- lerinden bir çoğu kötü tümörleri tedavi etmek amacile klinikde kullanılmaktadır. Bunlardan bilha lerin lösemilerinde fa alıdır. a çok çocukların akut lösemilerinde kullanılmakta ve iyilik sağlamaktadır. 4) Hormon tedavileri. Kötü urla- rın tedavisi için en çok seks hormon- ları ve bunların çentetik olanları kulla- nılmaktadır. — Erkeklerde praostat kan- serlerin kemiklerde yaptıkları metastaz- larda kadın seks hormonları (östrojen- ler) bazan bir kaç yıl süren duraklama- lar sağlamaktadırlar. Yaşlı kadınların meme kanserlerinde de faydaları vardır. Fakat eğer kadınlarda meme kanseri genç yaşlarda ve aybaşı kesiminden ev- 7) Vücudun herhangi bir yerın— . J nital organlardan kan geliyorsa, ab- destte kan varsa, İlk iş olarak kanserden şüphe- enmek ve zamanında hekime baş- vurarak tedavi imkânları aramak lâ- zımdır ilk tedavi usulü terakki... yel ortaya çıkmışsa hastalığı büsbütün kötü bir duruma koyar. Erkek seks hor- monları (Androjenler) kadınlarda meme kanserlerinin ameliyatla tedavisi imkân- sız olan şekillerine iyi gelmektedir. Haf- tada 300 miligram veya daha fazla yap- mak lâzımdır. Burada da iyilik, bu kan- serlerim kemiklerde yaptıkları metas- tazlarda daha aşikârdır. 5) Kötü urların tedavisi için ortaya antibiyotik maddelerden bu derginin ilk sayılarında ve bu sütunlar- 6) Lederle firması tarafından löse- mide kullanılmak üzere hazırlanan yeni bü ilâçdan da bahsetmek lâzımdır. Adı: Trietihylene melamine olan bu madde henüz yurdumuza girmemiştir. tesiri Öbür şimiyoterapi paliyatif olmakdan ileriye geçmemekte- dir. 7) Cortisone ve A. C. T. H. ya ge- bunlarda bazı tumorlere tahrib tirmek suretile müessir olmakta 8) 6 mercaptopurine adı verilen antilösemik yeni bir ilâçdan daha bah- sedılmektedır Bu meleri New York'da kanser çalışan bir müessesede henüz yapılmak- tadır. Bunun da hücrenin bölünme ve gelişme işinde rol alan nükleoprotein biyosentezine tesir ettiği — düşünülmek- tedir. Bu tesir normal hücrelere değil tercihan tümör hücrelerine vâki olmak— ta hücre bölünmesi durmakta, dır. 50 miligramlık komprimeleri var- dır. Firma adı Purineethol'dır Günde dört komprime verilmektedir. 25