diler. Şu secımler bitsin, ciddi — bir temizleme yapacağız Partide tasfîye fıkrı tan yer etmişti. kafalarda çok- emizlemenjn lüzumuna inanan sa- dece d Köprülü değildi. Seçim- lerın arefesınde 64 vilâyetin aday lis- öyleleri mevcuttu ki rakiplerinin ka- zanmaması için muhalefetle işbirliğine hasardılar. Yoklamaları kaybettikleri takdirde de başka bir partinin listesi- ne gireceklerdi. Aralarında kuvvetli şahıslar bulu- nuyordu. — Eğer işler iyi idare oluna- mazsa, bir takım kimseler elden kaçı- rılırsa zafer karşı tarafa uçup gide- bilirdi. Adnar Menderes sabahlara kadar nin rey kabiliyeti olan şahıslarım ken- di listelerine ithal ediyorlardı. Anka- rada elden ele dolaştırılan meşhur bir arma İiste çıların eseri olduğu gibi, Malatyadakı karma liste de De- mokratların marifeti idi. Listeler o kadar çoğaldı ki, ciddi bir tehlike teşkil ettiklerine 1nan11d1. İşte Reisicumhur Celâl Bayarın Bursada halkı karma listelere karşı a- lenen ikaz edişi bu endişenin bir neti- cesidir. *& D emokrat Parti içinde tasfiye gay- reti, zaman zaman kendini göste- ren, hatta bir kaç kişinin — ehemmi- yetsiz bir kaç kişi — Partiden atılma- sı neticesini veren, fakat devam etme- yen bir nöbet gibidir. Gelir ve geçer. Muhalefet için kurulmuş bütün par- tilerde oldugu gibi Demokrat Parti- de bir D. İ’ Genel idare Kur;,ılü Birimiz mi hepimiz. Hepimiz mi birimiz için? çalıştığı Başvekalet binasından orala— ra bazan tatil mesajlar, baz mu- şak tehdıtler bazan yı ldırımlar gonde— riyor, her bir ayrı durum karşısında ayrı bir politika takip ediyor hiziple- Ti yaklaştırmaya muv:, akkaten barıştır- maya, hiç olmazsa seç manı Müş- terek dava için elele durdurmaya ça- lışıyordu. Buna rağmen yer yer kar- ma listeler hazırlanıyor, parti men- supları parti adaylarından bir kısmım silmeye hazırlanıyorlardı. Adnan Menderes işte o zaman: iyasi, parti, bir gecekondu sa- hası degıldırı dıye haykırdı. K arma listeler, hakikaten ciddi bir tehlike teşkıl edi iyor ve genel u— rurun elinde bulunan "yüzde yirmi" veya "veto" haklarının 1stenıldıgı gı— bi — veya icap ettiği gibi — kullan masını önlüyordu. Veto edilenler, ya ut adayları begenm enler ke ndl rini Meclise daha layık görenler — fü- tursuz başka listeler hazırlıyor, bu lis- teler karşı partinin de i isim- lerini almaktan cekinmiyorlardı. Bunu Halk Partililer de yapmıyor değillerdi. Onlar da Demokrat Parti" AKİS. 17 TEMMUZ 1954 hattâ ne de liderlerin ahsiyetidir. Bu, çok zaman Halk Par. tisi 1kt1dar1na karşı duyulan kini, nef- ret, hınçtır Demokrat Parti işin ba- şında bir "gayri memnunlar partisi" olmuş, azalarım fikir ve kanaatlerin- den ziyade hisler birbirine bağlamış- T. ne tüzüktür, Siyasi partilerin gecekondu sahası olmadığı ne kadar doğru ise, 19: 1950 yılları arasında Demokrat Parti. ye bir gecekondu sahasına yerleşir gi- bı girildiği de aynı derecede hakikat- Partı iktidara geldiği zaman, ikti- arını nimetlerinden istifade için teş- kilât dahilinde amansız bir mücadele başlamıştır. Yapılarak ilk iş, mahalli rakipleri bertaraf edin teşkilâtın başı- na geçmek olduğundan evvelâ buna çalışılmıştır. Böyle bir mücadelede, muhtelif si- lâhlar kullanılır ve bu ılahla kulla- nan kimselerin seviyesiyle mütenasip olur. Demokrat Parti içinden öyle ih- sanlar çıkmıştır ki savaş sahasına el- lerinde silâhların en aşağısı, en âdisile girmişler, bu silâhlan onların elinde gören başka kimseler "lanet olsun" di. YURTTA OLUP BİTENLER ye bir kenara çekilmişlerdir.. Buna rağmen mücadelenin yapıldığı yerler- de hizipler meydana gelmiş, çok Za- man genç, vver partililer bir yanda meşhur tabırle mideciler Öt ki yanda toplanmışlardır, Bunlarda ekserıya galip çıkanlar midec ol- muş genel idare kurulunun destegını çok zaman onlar temin etmişler, hadi- seleri Ankaraya yanlış aksettirerek, genel idare kuruluna karşı daha muti davranarak, politik zaruretlerin ken- dilerini iş başında kalmaya icbar etti- ği havasını yaratarak, nihayet genel idare kurulundaki bazı şahısların şali- Si polıtıkalarım yaparak ıdealıst ama çekingen, vatansever ama bil- gili ama kam soguk partılılerı evvela iş başındanı, sonra da düpedüz parti- den uzaklaştırmaya — muvaffak olmuş- lardır. Bu hizipler iş başına geldikleri za- n bir yandan iktidarın nımetlerın— ğer tarafta yi kesılmışlerı meşhur emokrat o- cak başkam" tipini meydana getirmiş- lerdir. Bugün münevver zümrenin iktidar partısıne karşı niçin çekıngen hattâ menfi davrandığının sebepleri araştı- rılırken buralara kadar 1nmek isi ba- şından tetkik etmek lazımdır Yoksa münevverler, — muhalefet — yıllarında Demokrat Partinin hakiki ve en can- dan destekleri olmuşlardır. Teşkilâtta türlü yollardan dümeni ele alanlar arasında yeni baştan reka- betler ortaya çıkmakta gecikmemiştir. Bunun en güzel misali İstanbul da ce- reyan etmiş, Yamanistler, Sarolistler, hatta Ateşistler dıye bi lınen hızıpler eydana gelmiştir. İşte seçi bırbırlerıne duşen aday gösterilme- yince Partiyi sabote eden, hattâ karşı tarafla birleşmekte tereddüt etmeyen- ler böyle hızıplerden çıkmışlardır Bunlardan büyük bir 1sm1n1n tiyle genel idare kumlunun muzahe— reretine nail olduklarım ve onları tut- mak için bir takım a partilere karşı zecri tedbirler alındığını hatırla- mak acıdır. Parti içinde tasfive bir me- Demokrat Parti Genel erci sele olarak Faka duyulmaktadır ve herkes mutabıktır. Ancak Ankara il kongresinde ortaya çıkacak Çicekdağ— Benderliogğlu grupunun oyununa ge- lip partıden ıhraç edılenlenn müdafa- sını vapan Ank: Mebusu Destan Binerbayın bu hareketının hakiki se- bebi olarak bir — gaflet anında itiraf ettigi "sıra mebuslara da gelecektir" korkusu henüz yersizdir. Arkara kongresi, basında Ankara Mebusu Necmi Inanç bulunan eski i- dare heyetini ibra etmemiştir; yeni idare — heyetine seçılenler de eskılerı