lerdi. Bazan bir kokteyl parasını bi- le sor çıkaracak hale gelmişti. İşte bu sırada Stella ile tanışmıştı. Stelle Avustralyalı bir yüzücü idi, birçok defalar atlama şampîyonu olmuştu, oO şimdi bir ücret mukabilinde otellerde muşterılerle dans ediyordu, Birbirlerini rında beşer dakikalık istirahat yapa- rak, mütemadiyen müşterilerle, dans ediyorlardı. Bu, bir facia idi. bu otellerinde, böyle daimi turnesi insanı mahvediyordu. Ertesi sabah bacakları sızlıyor, ayakları ise şişiyordu. Muşterıler de artık - fazla Bazan ikisi celbetmek — için — solo ti. Stella fekalâde bir atlayıcı ve da- ha idi. Böyle alevler içinde bulunan bir havuza atlaması enteresan — bir numara oOlabilirdi. Parıstekı bir me- nejere bu numarayı izah etti. Daha sonra ikisi de bir sırke angaje oldu- lar. Numara büyük bir rağbet gör- müştü, şimdi de ayni oyunu bu lüks- telin havuzunda — gösteriyorlardı. Fakat Stella, muvaffakiyetinin zirve- sinde iken b numaradan vazgeç- mek istemekteydi. Syd bir şey soylıyemedı. Karısını çok seviyordu onun her istediğini dı. Karısını kucak— Stella hala hıçkırıyo "Sonumun geldiğini nım" dedi "Hayır, artık vaz geç. Elbette bir çaresini buluruz. Evvelce aç kalmış- tık, fakat ölmemiştik. Şimdi de ar kalalım, fakat bunu da altedebili- ladı zannedıyo— Stella başını kaldırmış bir nokta- ya bakıyordu. Birdenbire yerinden dogmldu ayağa kalktı, karşısındaki aynaya göz attı, kauçuk başlığının altından dışarıya fırlamış olan saç- larını içeri soktu, sonra acı bır gü- lümseme ile kocasına dönere "Artık gideyim, seyırcılerımı su— kutu hayale uğratmamalıyım" ded AKİS Hoşunuza Gittiyse Hemen Abone olunuz AKİS, 17 TEMMUZ 1954 ASKERLİK SAHASINDA General Gruenther Asker, daha çok asker... Avrupa Alman korkusu B atı Avrupanın — Sovyet tehlikesine karşı müdafaasında Alman — askeri kuvvetlerine — ihtiyaç olduğu NATO yüksek kumandanlığı tarafından — ga- yet sarih olarak ifade edilmişti. Batı Avrupanın mümkün olduğu kadar ile- riden müdafaası, gerek seferberlik i- çin vakit kazanmak, gerek batı sana- yiini korumak ve ortmek için lüzum- ludur. Bu zaruret Batı Almanyanın Avrupa müdafaasına iştirakini gerek- tirir. Diğer taraftan, NATO devletleri ne kadar gayret ederlerse etsinler, Sovyetlerin insan gücü karşısında Za- yıftırlar. Sayı zayıflığı her ne kadar teknolojik üstünlük ile telâfi etmeğe çalışacaklarsa da, batı ordularının da. ha çok kuvvetlenmesine de çok lüzum vardır. Bu bakımdan da Alman askeri kuvvetlerinin NATO ordularına — ka- tılması ıkıncı bır zarurettır Askerlık— te ileri ve ü ermiş bir m letin teşkil edecegı bırlıklerm sayıla— rından başka moral ve mesleki değer- leri de ayrıca NATO'yu kuvvetlendi- recek faktörlerdendir. Görülüyor ki askeri hesaplar ve mantık, Batı Al- manyanın NATO'ya ve batı müdafaa- sına — katılmasını gayet lüzumlu ve hattâ çok geç kalınmış bir tedbir ola- rak göstermektedir. Bu hakikate men Fransa da Almanya ile müdafaa konusunda işbirliği yapılması husu- sunda büyük bir çekingenlik ve korku hâlâ devam emektedir, Almanyanın silâhlanmasına — müsaade edildiği tak- dirde Alman militarizminin tekrar do- ğacağından endişe eden Fransız hükü- metleri, Alman ıştırakını başka — yol- dan temın etmeği düşü nmuşler ve Batı üdafaa — topluluğu adı ile milletlerarası bir müdafaa teşkilâtı fikir ve —projesini ileri sürmüşlerdi ve General de Gavlle bu hal tarzına itiraz etmektedirler. Diğer taraftan NATO başkumandanı, zaman kaybe- dilmekte olduğunu ve Alman iştiraki- nin biran evvel temin edilmesi lâzım geldiğini 1srarla bildirmektedir. Batı Avrupa — müdafaa toplulugu bu şartlar içinde, hattâ resmen hükü- metler tarafından kabul edilse de tat- bikatından beklenilen neticenin alın- ması şüphelidir. Bu teşekkül hattâ şimdi kabul edilse Alman birliklerinin harbe hazır olacak şekilde teşkilâtlan- dırılması ve yetiştirilmesi en az 195| yarısını bulacaktır. Bu kadar istemi- yerek bu teşekkülü kabul ettikleri takdirde — Fransızların da tatbıkatla hayli müşkülât çıkarması müm 21