dir: "Ya hükümdarlar hakim, veya hakimler hükümdar olmalıdır." Biz bu fikirde bir derece hakikat payı bulduğumuz ıçın iktisadi bır kon- şeyin memleketimizde çok yönlerden faydalı olabılecegıne kanıız Inanıyo— ruz ki ilme dayan ve ilmin mü- talealarile mutearız olan bir ıktısadı olduğu gibi memleketım zde de ik tısadı hayat iki mli kesime ayrıl- mış - bulun aktadır Bu kesimlerden biri ferdi teşebbüs kesimi, diğeri ka- mu ekonomis kesimidir. Ferdi teşeb- büs sahasında bu sahanın esas unsur- larını, daha doğrusu yapıcı karakteri- ni mülkiyet hakkı rekabet, serbest mubadele teşkil eder. Fakat unutma- mak lâzım gelir ki yukarda saydığımız unsurlar ferde azami hakkı — tanıyan cemıyetlerde dahi mutlak olarak de- gil, olarak mev ur. Dev- let bazı fonksıyonları ıcabı ferdı teşeb- büslerin faaliyet sahalarım tahdit et- mektedir. Bu tahhdüt Amerika Birle- şik Devletlerinde Serbest Mübadele- nin hududunun tayininde gümrük po- litikası yoluyla yapıldığı halde İngil- tere gıb lıberalızmım beşiği m lerde u hizmetlerinin zama a göre daraltılıp genışletılmesı yoluyla yapıl- maktadır. Memleketimiz çeşitli yönlerden ol- duğu gibi iktisadi yönden de kuruluş halindedir. Köy ekonomisinden, mem- leket hattâ milletlerarası mubadeleye niş Ölçüde yenı giriyoru. Bir ikti- satçının anladığı mânada para iktisa- kredi ıktısadına yeni girdik. cabı büyük b mizin icap ettirdiği sanayii de üzereyiz. İktisat ilmi ıhtıyaçların şıd— det ve mübremiyet derecesine göre tat- mini, maliye ilmi âmme masraflarının azami 1çtımaı fayda saglıyacak şekıl— de yapılmı Bu yet karşısında Bakanlıkların gunluk ışlerı asında ihtisasa fazla ihtiyaç gösteren hususl ar gereklı etkike mahal kalma- dan tatbik mevkiine girmekte ve bun" dan olsa olsa memleketimiz zarar gör- mektedir. İktidarda bulunan bıı' parti hükümeti plânlarını tatbik etmek zo- runda da olsa böyle bir ıhtısas orga- nına başvurduğu takdirde hükümet salahıyetınden feragat etmiş sayılmaz, zira boyle bir organın fonksiyonu hü- kümet icraatına mâni çıkarmak değil, icra makamında bulunanlara girilecek- leri işlerin sıhhat derecesi hakkında rapor vermektir. Bu rapor ilgili Ba- kanlığı veya Bakanlıkları baglantıya— çaktır, istişari bir değer taşıyacaktır. Unutmıyalım ki zamanımız iş bölümü asrıdır. Bu asırda ışıtmıyen kulagımız görmeyen gö ZÜMÜ: k lak v mütehassıslar ett g mız halde Iktısadı Ve malı ışlerımızın seyri AKİS, 17 TEMMUZ 1954 hakkında bu işin nazariyesiyle uğra- şan lara bu sahalarda fiilen çalışanlara tevazu icabı da l müracaat edip fi- kırlerı ni almak, söylene kl eri akl ımı- zın suzgecınden geçı ip bır dere kikat payı — bulunduru bulundur— madıklarını tetkık etmek ya hatırımız- dan geçmiyor a daima kendi dü- şunduklerimizın dogru olduğuna inan- mış bulunuyoruz. Zamanımızın bu iktisadi sahadaki meseleleri tek başla- rına çözmek değil, belki çeşitli ihtisas grupları tarafından bir hal tarzın bağlanmış meselelerden en doğru gör. düklerini seçmekt aten onun için değil — midir ki, siyaseti " imkânla sıyas kânlan seçme hüneri" dıye tarif ederler. Biz kendi kanaatimizce, nazariyat, ameli- yat ve siyaset adamlarından teşekkül edecek ve intihap ediliş tarzları ken- di teşkilâtlan bakımından muhtar bir teşekkülün faydalı lacagına inanıyo- ruz. Bunu takdir siyasi bir meseledir ve o da hükümete aittir. İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Piyasanın kontrolü M emleketimizde 7 Hazirandan itiba- ren yeni Gümrük tarife kanununun girmesiyle beraber Ocak urlara — verilen ikramiye- lerle birliktte daima tereffü — kaydet- mekte olan fiyatlar birdenbire asansör- le yükselmeğe başladı. İşin daha fena- elinizde paranız olduğu halde ara- dıgınız eş yayı da bulam az bir du ma M mleketimi başlıca bugday ihraç eden leri arasında görüp dururk a bah evimizden çıkıp da soluğu fırıncı- hissettik. Dünyanın buğday haline gelmişken denizde susuz kalma kabilinden buğday ambarında ekmek- siz mi kalacaktık? Ortada tüccarları- mızın kafalarında yer etmış bir fikir r: "Hükümet memleket ihtiyaçları- nı karşılıyacak kadar tüccara ithalât