tapan — hare- ketsiz bir ci- haza — değil, dâvaları sür- atle — karara bağlayan — ve memleketın me faallermı öl- sına — ihtiyaç vardır. Buna rağmen Ahmed Emin man, gene tatmin olmamıştır. Bu sebeplerı sayıp döktükten son- ra şöyle diyo Bu ızahata gore hükümetin — takip ettiği gayeleri bütün makul ve insaflı vatandaşların benımsemesı tabii sayı- labilir. İtiraz mevzuu, iyade u- suller ve şekillerdir. Aldıgım ızahat, enim — senelerdir takip ettiğim neşir gayeleri bakımından beni son derece- de sevindirmekle beraber, tatbik usul- isabetine kani olamadım. Yal- terinin E ğer Ahmed Emin Yalman kalemini kullanmakta daha az tesir altında kalsaydı ve komplekslerini — tedavide Başvekil Menderes daha az mahir dav- ransaydı belki şöyle diyecekti: Demokrasilerde gayeler, vasıtaları meşru kılmaz. — Vasıtaların da tama- demokratik olması lâzımdır. si hal, ancak fevkalâde vaziyetlerde kullanılabilir ki New-York — Times'in de belirttiği gibi Türkiyede bunu icap ettırecek bir durum yoktur. bir demokrasinin zedelenmesi, hıç bır iktidarın gaye olarak ilân etti- ği şimdiye kadar görülmüş şey değil- dir. Ama demokrasiler hep zedelenmiş- tir ve bu h "makül ve insaflı — va- tandaşlar" la beraber Ahmed Emin Yalmanın da itiraz ettiği kötü usuller ve şekillerle olmuştur Vasıtalara itina! C. H. P. Olmek ya da kalmak! fsmet İnönü: — Eğer, dedi, benim çekilmem ge- rekiyorsa, ben çekilmeye hazırım. antıda bulunanlar donup kal- dılar Soguk bir hava esti. Bir zaman- lar kendisine "Değişmez Genel Baş- kan" denilen, bir zamanlar "Milli Şef" diye karşısında tir tir titrenilen adam bugün — "gerekiyorsa çekilmek" ten bahsedıyordu Geçen zamanla bera- ber, Genel Başkanın zihniyetinde te- maylillerınde hareketlerinde değişik- lik olmuştu; Değişmez Genel Başkan değişmişti. Vak'a Cumhuriyet Halk Partisinin Meclis Gurupunda cereyan ediyordu. AKİS. 17 TEMMUZ 1954 Parti, den henüz çıkmıştı; ması icap ettiği umumi beyinlerde yer etmişti. Sonra İsmet İnönü aynı teklifi Ge- nel İdare Kurulunda, Parti Meclisinde ve Islahat Komisyonu âzalarının ö- nünde yaptı, İsmet İnönü Cumhuriyet Halk Partisinin başından ayrılırsa bu- nun millete, memlekete ve — partiye faydası ne olacaktır zararı ne olacak- tır? İsmet İnönü çekilmeli midir, çe- kilmemeli midir? Bu hususlar, bızzat Genel Başkanın huzurunda hem umu- mi toplantılar hem hususi hasbihaller, de görüşüldü. Böyle bir hâdisenin, Is- met İnönünün şahsı bakımından netı— çeleri bile gozden geçirildi. — Lider, söylenilen her sözü dikkatle — ve bı— 1954 genel seçimleri hezimetin- derlenip toplan- anaat halinde İnönü C. H. P. yi ayakta tutuyor İsmet raz istihza ile — dinliyordu. — Paşam, dıyorlardı çekildiğin tak dirde... Tabit bu arada iri iri lâflar edenler de çıkmıyor degildi "Allah başımız- dan ayırmasın" temennileri eksik ol- muyordu. Fakat dostları, meseleyi e- nine boyuna İsmet İnönünün önünde müzakere ettiler. Herhalde Partide bir ıslahat gerek- tiği ve bu ıslahatın tâ ba masında bir mahzur olmadıgı liderin kendi durumunu münakaşaya hazır bulunduğu meydandaydı Zira mesele, şahısların çok üstün- deydi. Mesele Cumhuriyet Halk Par- tisinin kalması veya kalkması mesele- siydi. arti Meclisi toplandığında — memle- ketin dört bucağından gelen dele- geler hazırladıkları çuvaldızları ikti- YURTTA OLUP BİTENLER dara batırmışlar, kendileri için iğneyi kâfi görmüşlerdi. Parti Meclisinin kurulmasına karar verdiği Islahat Ko- misyonunda aksi yol tutuldu. İktidara hiç olmazsa iğne batırılmadan edile- mezdi ama, bu sefer çuvaldızlar Par- tiye, hattâ Genel İdare Kuruluna, hattâ Genel Başkana müteveccihti. Parti içinde, Partinin istikbali mev- zuunda iki blok birbirinden ayrılmış- tı. Bunlara, gülünç olmayan mana- siyle idealistler ve kötü olmayan mâ- nasiyle opportünistler adı verilebilir. Birincilerin şampiyonu Falih Rıfkı A- taydır, ikincilerinki Cemil Said Bar- las. Opportünistler bütün gayretlerini — ve fikirlerini — bir hakikatin üzerine bina ediyorlar: Cumhuriyet Halk Par- tisi adını taşıyan, 6 oklu bir parti Tür- kiyede seçim kazanamaz. Nitekim, ara seçımlerı dahil, üç seçimde de hezime- te uğramıştır. İdealistler ise işe başka zaviyeden bakıyorlar. Onlar için seçimleri zanmak, asıl hedef değildir. Zaten se- çimler kazamlamadıysa bu daha zi- yade, Demokrat Partinin henüz kâfi derecede yıpranmamış olması netice- sidir. Beklemek lâzımdır. Fakat o za- mana kadar yapılması gereken başka işler vardır. Cumhuriyet Halk Püârti- si kendisine bu memlekette tarihi va- zife mevdu bir sıyası teşekkuldur Se- çimleri kazanmak, a dahi b vazifesini bırakamaz. P t ve onun lideri "Türkiyede demokrasinin teme- lini atmışlardır. Eserlerinin başında nöbet beklemektedirler. Milyonlarca vatandaş Trejim dâvasında, bu nöbet tutulduğu için ümitlerini — kaybetmi- yorlar. Opportünistlerin verdiği cevap şu- dur: Parti bahis mevzuu tarihi vazife- sini tamamlamıştır. Şimdiden sonra Demokrat Parti ile aynı silâhlarla mücehhez olarak savaşmak gerekmek- te, Cumhuriyet Halk Partisi isminin Parti üzerine koyduğu "ipotek" ten kurtulmak icap etmektedir. Hazır, ö- deyemeyeceğimiz kadar ağır bir bor- cun altına da girmişken... İdealistler, daha ziyade Partinin ilk günlerinden itibaren inkılâplarını gerçekleşmesinde Atatürkün emrinde bırer nefer olarak çalışmış olanlar ve yüzden Partinin mazisi ile kendi hatıraları birbirine karışan kimseler- dir. Onların şahsında Parti tarihi, an- anesi, âdetleri olan bir teşekkül hali- ne gelmekte köklü, bir manzara arzet- mektedir. İsmet İnönünün de o şekil- de hisseden biri bulunduğunda şüphe Opportünistler, daha gençlerdir. Partinin içinde yüksek mevkiler iş- gal etmişlerdir ama onların şahsında mükemmel şekilde anlaşılmaktadır ki Parti, o ilk mensuplarındaki ruh ate- şini, imanı, anane ve âdetleri daha sonra aşılayamamıştır Bu, bir haya- tiyetin kaybolması neticesidir. O hal- e Parti, cansız bir kalıp haline gel- mistir.