salepçiler, yoğurtçular, cıgercıler, ko- mür odun kıranlar, eskici nın bozasını satanlar, manlarm içine kadar girerek kavga, döğüş seb- ze portakal, elma, kaç kumaş sa- ar, ge a kadar mahalle- de kovboyluk oynayan çocuklar mü zikle tedavi mi yapmaktadırlar?» dıye- cekti. Baktı, iş uzayacak. Sustu. yerlere çakılmış sarı. ÇİvVİ de ne lüzum vardı. Herkes yolun istediği ye- rinden istediği gıbı geçiyordu. Onla- ra kimse bu çivilerin arasım göster- miyordu. Yollardaki lâğım kapakları- 1 sayarak, şaşkın bir yolcuyu camdan elle iterek, yakut da inip yaya kaldırı mın. k bir müddet gıttıkten sonra bir sokak arası mda arabasını bı- raktı. Koşa koşa yarım saat sonra has— tanın evine ulaştı. Merdivenleri dör- Kapıyı çaldı. Bir yatağın üzerine üç tkin bir baba kapanmış ağlıyorlardı. O park yapacak yer ara- nırken hasta trafik kaıdelerıne daya- namamış, fani âleme gözlerini yum- muştu. Komşu kadın bu zavallı aıle- nin teessürünü arttırmamak için «Dok- tor bey zahmetinize teşekkür ederiz ama görüyorsunuz ki acak bir şey kalmadı. Hastayı biraz evvel kaybet- tik.» dedi. Sanki geç gelmenin sorum- lusu o imiş gibi kızgın bir eda ile ü- zerine kapıyı kapadı. Gece uykusu kaçtı. Yatakta oturdu düşündü 1) Acaba yalnız otomobil kulla- nan mı trai ununun emrettikle- rini yapmakla mükelleftir? Halkın çi- vilerin arasından, toplu geçmek, yol- ların ortasında — durup konuşmamak, işaret lâmbalarına dikkat etmek gibi bazı ödevleri yok mudur? Eğer halk bunları henüz Öğrenmemişse polis on- ları ikaz edemez mi? 2) Amerikanın 100 metre, genişli- ğindeki caddelerde tatbik ettiği — bir nununu meselâ akşam 5 - 7 arasında Anafartalarda, — Cebeci isti- kametinde, Konya sokağında nasıl uy- gulayabiliriz? — Buralarda — geliş-gidiş yolları ayrılamaz mı? Böylelikle her- gün kamyonların, aral girmesinin, şoförlerin kavga etmesinin ve gayet kötü küfürler savurmasın önüne geçilemez mi? an bu- ralarda vatandaşlar yol ortasma geçip vasıtalara yol göstermektedirler? Bü- tün görevli memurlar Ulus meydanına yığılacağına buralara da birer ikişer taksim edilemez m 3) Tamamiyle bir halk hizmeti ya- pan doktorlara biraz müsamaha gos- terilemez mi? Onlar bir ambülans gi- bi ışık yanarken geçseler, arabalarına bir işaret koysalar, hattâ siren taksalar lmaz mı? itfaiye arazozundan, bir belediye am- bülansından farkı nedir? — Hekimlerin yaptıkları iş daha mı az önemlidir?. 4) Şehir ıçınde naklıyat gecelerı yapılamaz mı? ç Avrupa şehir- lerinde bu usul 5) Işaret lambaları bıraz daha yük- seltilemez mi? 6) Güneşli havalarda rengi belli olmayan lâmbalar İslah edilemez mi? O doktor emektar arabasını me- zada çıkardı. Dr. E.EF. 30 KİTAPLAR KRÖYÇER SONAT (Tolstoy'dan çeviren: Nihal Yalaz Taluy. Istanbul 1954 Yehi matbaa. I1O sayfa fiyatı 100 kuruş). olstoyun en tanınmış ve en çok basılmış romanlarından — biri olan Kröyçer Sonat, Varlık Yayın- larının 306, Varlık Cep Kitaplarının 119 uncu kitabı olarak satışa çık- mıştır. BURSADAN MUDANYAYA SEYAHAT M aarıf Vekaletı yayınlarından 0- iç eser, sırasiyle 2, 3 4 perdelık komedılerdır Sayf: aları : 45, 29, 36; Fiyatları: 100, 70, 100ku- Tuş, ilk ikisi Fransızcadan adapte, üçüncüsü aynı dilden tercümedir. Ya arı: J. Simec, Adapte ve tercü- eden: Avni Yukarıuç. Ankara 1954 Maarif Basımevi. ENGLIİSH IDIOMS FOR FORREIGNIRS (Yazan: I. E. Babacan. Librairie A. Hatier. 8, Rue d'Assas Paris "6". 168 - sayfa). İ ngilizceye çalışanlara Yardım etmek için hazırlanmış bir reh- berdır, Ingılızcesı ilerlemiş olanlar da şüpheye düşecekleri bazı gramer bilgi_lerini bu kitapta — bulabilecek- PEMBE BEYAZ (Ali Püsküllüoğlu'nun şiirleri. İs- tanbul 1955 Işıl matbaası. 48 sayfa, Âiyatı 100 kuruş). K apak Kompozisyonu Altan De- liorman tarafından Yapılmış 0- lan eser, "Türk Sanatı Yayınları" nın bir numaralı kitabıdır. Şairin 30 şiirini içine almaktadır. ÇİÇEKLERİM II İNTİKAM (Yazan: Hüseyin Dağlı. — İzmir 1954 Nefaset matbaam. 81, 95 sayfa. Fiyatları 100 er kuruş). içeklerim'in daha önce birinci kısmı çıkmıştı. İkinci kısım da Dağlı'nın âşık tarzında yazdığı şiir- lerını, İntikam ise nesir yazılarını içine almaktadır. DÜNYADA TIP A ylık tıbbi aktüalite dergisinin Aralık 1954 e ait 13. sayısı çık- tı. Bu sayıdaki yazılar: Romatizma, Kollagen ve cortisone - Grip şekil- leri ve tedavileri hakkında - Tüber- külozda akciğer rezeksiyonu - Müz- min cilt hastalıklarında cortisone İle uzun müddet tedavi - Ruhi taba- bette cerrahı tedavi - Anürik bir şahsın tedavisi. Derginin sonunda 1954 yılına ait 3. cildin fihristi. HAFIZ VE GOETHE (Dilimize çeviren: Nurettin Nart. Konya 1964 Güven basımevi. 14 sayfa, Âiyatı 30 kuruş). H afız ve Goethe'den tercüme e- dilmiş 10 manzum parçayı içine nda almaktadır. Kitabın — başın mütercimin bir portresi vardır, PALYAÇO - Hikâyeler - (Yazan: Vural Sezen, İstanbul 1954 Nurgök matbaa>. 96 sayfa, 100 uruş). Y eni ve hiç bir dergide ismine rastlanmamış Vural Sözer'in hi- kâyelerini ihtiva eden u kitapta bir istidadın ilk denemelerini bula- cak ve ifadesinin «kestirme» tarzını seveceksiniz. Palyaço, on bir hikâ- yeyi ihtiva etmektedir. Onu anlayabilmek için "KİNSEY RAPORU" nu okumalısın. ARİS, 12 ŞUBAT 1955