12 Şubat 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

12 Şubat 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MUSİKİ layacağı anda, bir yerden "hazırol!" emri almış gıbı bir hareket yaptı Partisini çalmağa başladı. ça- lışmış olduğu belliydi. Kemanından biraz hafif, fakat şok tatlı bir ses <<karıyordu Sağ eli tellerin üstün- de süratle ışlı%(ordu Musikiyi iyi hıssedıyordu fadeli bir çalışı var- a entonasyonu hiç de emin değildi Son muvmanda bir ara şefin yanına gitti; bir şeyler söyledi O ana kadar bütün engelleri atlamış, fakat bir engelin istemeden yanı dan geçmişti. Şef antre vermeği u nuttuğu için gireceği yeri tayin e- dememiş, bir pasajı çalmamıştı. Ö- nünde nota olsaydı, bu hatayı yap- mazdı. Mamafih maneviyatı bozul- madı. Ton duşukluklerını önleye- memekle raber, eseri daha par- lak bir alışla bitirdi. Bol bol da alkışlandı. Antraktta bir dınleyıcı "kendinden çok emin" diyor. İkinci kısımda orkestra, Ri- chard Strauss'un Don Juan'ını ve Wagner'in Nürenberg' lı Usta Şar- kıcılar Prelüdünü dinleyicileri üz- meden çaldı. Bu defa salonun he- men yarısı boştu. Anlaîılan birçok musiki meraklısı, onserin de diğerleri gibi olacagını tahmin edip elmemişlerdi. Ama orkestra ve şef u defa nasılsa fena olmayan bir icra dinletebilmişlerdi. Alaturkayla başlangıç F ethi Kopuz, —alaturka — musiki ustalarından Fahri Kopuz'un oğludur. İlk keman derslerini 7 ya- şında babasından almağa başlamış— tı: tabii alaturka olara Ama o "alafranga" ikiye de alıştıran gene babasıdır. Fahrı bey Almanya- 28 Fethi Kopuz Yeniye meraklı dan dönerken beraberinde birçok plâk getirmişti. Bunların arasında meşhur viyolonist Hubermann'ın da plakları vardı. Fethi'de batı mu- sikisine karşı bir sevginin uyanma- sı Üzerine ona viyolonist Tahir bey- den ders aldırdı. Bu ara Fethi, bir- çok mektep değiştirerek mutad tah- siline devam ediyordu. (Gedikpaşa Amerikan Liseşi, İstanbul Lisesi, Vefa Lisesi). Üniversite' ye evam ederken İstanbul Konservatuarına da itti. Fakat Üniversite daha ön- itti. Ankara'ya, Yedek Subay Okulu na geldi. Orada bir piyanistle tanıştı. Bu piyanistin ismi Mithat Fenmen idi. Beraberce radîloda çal- dılar. Sonra, Mesut Cemil'in teşvı- kiyle orkestraya girdi. Dört müddetle Gilbert Back'la 1?Ialıştı 1949 yılında Ingılız Kültür Heyeti onu İngiltere'ye gönderecekti Fa- kat Maarif Vekâleti teşebbüsü ele aldı. İngiltere'de Guildhall Musiki Okulu'nda Max Rostal ile çalıştı. Memlekete döndüğünde çalışında büyük bir ilerleme vardı. iteki kendi de "İngiltere'ye %ıdıp Max Rostal ile çalışmağa başladığım za- an bir hiç olduğumu anladım" di- or Muhakkak olan bugün Fethi uz'un "bir hiç” den çok daha fazla birşey olduğudur. umhur- reisliği Orkestrası'nın ikinci keman grup şefidir. Kısa ömürlü Kopuz Kuarteti'nin kurucusudur. Radyoda Mithat Fenmen ve Enver. Kakıcı ile beraber bir programı vardır. Bazı- ları başarılı olan konserler verir. Filarmoni Konserlerinin program broîurunde eser izahlarım yazar ve böylece en azından programlar- da yalan yanlış ilân edilen eserlerin gerçek isimleri ve gerçek mahiyet- leriyle tanınmasını sağlar. Günde altı yedi saat keman çalışır ve ça- lışırken bir ses alma cihazından faydalanır. Böylece daimi olarak î(alışını kontrol altında bulundurur. endini dinlediği zaman da çalışı, na hayran kalmaz. Daha iyisini yap. maya gayret gösterir. Opera Menfaate Temsil V erdi'nin bol aryalı operası İl Trovatore'nin Turkıye deki ilk temsili geçeri Pazar akşam Tiyatro'da verildi. İlk gecenın bilet fıyatları mutadın birkaç misliydi. ep: ece salonun Kör, Sağır ve Dılsızler erneği'ne tahsis e ilmiş olması. Dernek, biletleri çok yük- sek fiyatla - 25 lira gibi - satışa Çı- karmış ve - balkon dahil -kıyafet mecburiyeti koymuştu. Fakat sonra bunun çıkar yol olmadıgı anlaşıldı. Balkondaki kıyafet — mecburiyeti kaldırıldı. Gazetelere de şu mealde bir ilân verildi: "Balkonda az sayı- da yerimiz kalmıştır; bıletler 5 lira fiyatla satışa arzedilmiştir." Opera temsıllerınden bazıları— nın hasılatım dernekler menfaatine tahsis etmek esas itibariyle itiraza mahal bırakacak bir iş değildir. cak bu cömertliğin opera gala- ları gibi mühim müzikal hadiseler- de gösterilmesinin, bütçesi dar mu- sikiseverlerin istifadesine mani ol- ması bakımından, yerınde olmadığı kanaatindeyiz. Ânkara'da operaya rağbet çok artmış olduğuna göre, ilerdeki temsıller en biri - hattâ iki, üç - Körler Derneği menfaatine - fiyatları normal hudutlar dışında yükseltmemek şartiyle - verılebılır ve böylece hem halk mahrum kal- maz, hem de Dernek daha fazlı maddî menfaat sağlardı. kim ilk gece salonda pek- Şok boş koltuk vardı. Mamafih din- yiciler, rol alan sanatkârları bol bol alkışladılar. Bilhassa Leonora rolündeki Belkıs Aran'ı.. Diğer baş- lıca rollerde Necdet Demır (Azuce— na), Özcan Sevgen (Manric Rıf- kı Ar (Kont), Hilmi Gırgınkog (ku- mandan) vardı. Trovatore Devlet Operasında Vedat Gürten tarafın- dan sahneye konmuş olarak ve A- dolfo Camozzo'nun idaresinde tem- sil ediliyor. AKİS'E Abone olunuz Posta Kutusu 582 AKİS, 12 ŞUBAT 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: