Rusya İlim hürriyeti doğuyor mu? S on zamanlarda — Rus siyasetinin a karşı nispeten daha uz- laşıcı bir tavır takınması ilim sa- hasında da bazı neticeler verdi. Resmi Sovyet gazetelerinde - zaten hususi olanı yoktur ya - Avrupa ve Amerikalı ilim adamlarıyla temas- lar yapmanın İlüzumundan bahse- den, milletlerarası kongreler terti- bini tavsiye eden yazılar çıkıyor. ene aynı gazetelerde, ilmi teori- ler arasında resmi makamların ter- cih yapmaları doğru olmadığı, ilim çevrelerinde —muhtelif — teorilerin müdafaa edilmesine imkân veril- mesi gerektiği ileri sürülüyor. Me- selâ bu arada, teorileri on beş sene- dir afaroz edılmış durumda olan Einstein'in yeniden itibar kazandı- ğiım — görüyoruz. Şimdiye — kadar Pravda, rölativite teorisine daima "zararlı burjuva — mistisizmi" — diye hücum etmişti. Bu sefer ise tam bir dönüş yapıp Einstein'ı tenkit e- denlere hücum ediyor. Sovyet Aka- demisinden S. Sobolev adlı ta- nınmış bir fizikçi, Pravdadaki ma- kalesinde Einstein'in felsefesiyle il- mi eserini birbirine — karıştıranları AKİS, 12 ŞUBAT 1955 tenkit ediyor. Bilhassa Moskova U- niversitesindeki fizikçilerin, bu ara- rof. Akulov ile Prof. Nozdrev'- in, Einstein'in rölativite teorisinin fiziki muhtevasını boş yere inkâra uğraştıklarını — söylüyor ve fıkrını daha kuvvetle ifade 1ç1n "hattâ" di- yor, "Lenin bile Einstein'in eserıne hayrandı." Sobolev daha sonra me- seleyi genelleştirip bazı profesörle- rin tenkitten kurtulmak için tenkit- çileri susturma yolları aramalarına etirmiş ve tanınmış Akademi üye- leri biyolojici Bykov Lysenko- nun böyle ilim dışı faaliyetlerde bu- lunduklarını ileri sürmüştür. Lysenko'ya daha ağır bir hü- cum Sovyet Akademisinin çıkardı- ğı Genel Biyoloji dergısınde yayın- landı. Bu dergide N. V. Türbin adlı bir genetik uzmanı, Lysenko nun meşhur iddiası olan bir bitki türü- nün dış tesirlerle — başka bir bitki türüne çevrilmesi meselesini ince- liyor. Esas olarak, "iddia edildiği gibi buğdayın darıya, çavdarın yu- lafa döndürüldüğünü gösteren bir delil yoktur, çamdan mazıya geçil- diğini gösteren deliller ise uydurul- muştur' diyor. Vardığı sonuç, Ly- senkonun teorisindeki ani muhitte değişik türlerin esas fikrin, lik yaparak değiştirilebileceği tezinin FEN yanlış olduğudur. Senelerden beri usyada yapılan bütün genetik a- raştırmalarına hakim olan teorinin yanlış olabileceği böylelikle ilk de- fa ortaya atılmıştır. Muhit şartla- rıyla türlerin değiştirilip Kontrol edilebilmesi fikri Komünist partısı— nin siyasi doktrininine Uuygun gö- ründüğü için Lysenko bir zamanlar devletin büyük teveccühüne maz- har olmuştu. 1948 de komünist par- tisinin merkez komitesi İLysenko'- nun temsil ettiği genetik okulunun üstünlüğünü Tresmen ilân etmişti. Bu suretle de aksi fikri, yani tür- lerin teşekkülünde muhitin şartla- rından çok irsiyetin rol oynadığı fikrini Rusyada müdafaa etmek çok tehlikeli bir hale gelmişti. Halbuki batı dünyasında ilim adamları ara- sında daha çok revaçta olan bu fi- kirdir. Batılı biyoloji uzmanları Lysenko'nun iddialarına hiç bir za- man itibar etmediler ve tecrübele- rine de inanmadılar. Hattâ bazıları Lysenko'nun, iktidarın hoşuna gi- den fikirlere destek olacak şekilde deney sonuçlarını degıştırdıgını ile- ri sürmüşlerdi. Şimdi aynı ağır it- hamların — Sovyetler tarafından da ortaya atılması hem Lysenko'nun gözden düştüğünü, hem de ilmi a- raştırıcılara daha fazla hürriyet ve- rilmesi temayülünün belirdiğim gösteriyor. Mutedil hürriyet R us ilim adamlarının bu yeni te- mayülden azami istifadeye ça- lışacakları şüphesizdir. Nitekim, Literaturnaya Gazeta dergisinde yeni çıkan bir yazıda iki Akademi üyesinin, mutedil bir ilim hürriye- ruz. Mutedil dedik, çünkü ilmi ha- kikatlerin siyasi doktrinlerden Üüs- tün olduğu gene ifade edilmemiştir. İleri sürülen sadece, ilmi hakikat- leri siyast doktrinlerle karşı karşı- ya getirmekten dikkatle sakınmak, komünist ideolojisinin her türlü il- mi cereyanlarla — bağdaşabileceğini önceden kabul edip ilmi araştırma- larda tamamen müstakil ve objek- tif davranmaktan korkmamaktır. Makalenin yazarlarından Dr Knunyants, olan bir kimyacıdır. tıpta kullanılan bir vardır; üç defa S talin mükafatı ka- zanmıştır Bilhassa naylonun Rus- yadaki karşılığı olan kapron'un mucidi diye tanınır. Knunyantsile Zubkov'un bahsettiğimiz nı, ne kadar baskı altında oldukla- rını hissettirdiği için incelenmeye değer. Yazarlar Lysenkoya bir tel- ininle söze başlıyorlar "Her hangi bir ilmi teorinin' bütün çalışmalar üzerinde tekel kurmasına resmi ma- amlar izin vermemelıdır ve ilâve ediyorlar: Lysenko'ya saygı- sızlık etmek istemeyiz ama onun teorisine de biricik gerçek teori 25