laha yaka, »af mukas orsunuz!. o kada r diği için kini, çok hoşunuza ıfını gös | an — | Hafif bir gülümseyişle: | Burası fena mı? Se- rin, sessiz, tenha... Oturuyorduk... Erkek — . nun masasındaki is- kemlelerden birine rarak : | (o Müsaade misiniz” Kadın — (Gülerek a İca ederim , buyurunuz... Gösterdiğiniz saygı ş s de tanışmış olsaydık, yine ayni saygı ve nezaketle ko- nuşacaktık, Sonra, bu za- manda, benim gibi otuzunu geçmiş bir kadının telaşlan» masi, yapmacık korkularla kıvranması da gülünç olur, Gezmeğe çıkmışdım, buradan geçerken bakdım, hem hoşuma gitti, biraz oturmak, dinlenmek istedim ve bir arkadaş kazandım. Erkek — (Keyifli: | Beni ne kadar minnettar etti- inizi bilemezsiniz... Güzel bir yaz günü, her taraf nes $e içinde çalkalanırken, yalnız başına oturmak, ne hazin şeyl Mademki beni bir arkadaş olarak kabul etti- niz, kendimi tanıtayım: Bahir Doğan, manifaturacı... Henüz bekârım; fakat bunu bir prensip olarak kabul ettiğimi sanmayın,.. İşlerle uğraşmaktan, evlenmeği dü- şünmeğe vakit bulamadım. adın — Teşerrüf ettim bay Bahir Doğan: Ben de, kendimi tanıtayım : Neclâ Celi İcadımla geçini” m ve beş senedenberi dulum. Kocamdan, dava ile ayrıldım. Ve bu dava, ei yordu. (İçini çekerek: | Fakat, inanınız ki, yalnızlık da beni sikiyor yal Siz Erkek — Sizin gibi genç ve güzel bir kadının nızlıktan şikâyet edeceği akla, hayale gelebilir mi? kis. Kadin — |Sözünü keserek :) Beni, ne zannediyor sünüz? Erkek — Pardonl yanlış anlamayınız... Tekrar evle- nebilirsiniz, demek istemiştim | adın — Tekrar evlenmek mi? Ciddi söylüyorum, hayır! Bir tesrübe kâfi! Kocam, kıskanç, hoyrat ve kendisinden başka kimseyi düşünmez, ve üstelik çapkın bir adamdı Erkek — Aşağı yukarı, birçok evlilerin hikâyesi... Sizde kıskandınız, kıskanmaktan oOve aldatılmaktan yoruldunuz... Venihayet ayrıldınız. Bütün hüznünüz, Yrd mus, neşesizliğiniz de bundan geliyor. Kadı in — Canılıyorsunuz. İlüznüm, yor gunluğum. neşesizliğim, mazinin yükünden, hatıralardan değil; bus günkü yalnızlığımdan ileri geliyor. İnsan, sevdiği bir adamla da olsa, hep kavga, gürültü ile ömrü geçip de, birden- bire yalnız kalıverirse, bir tuhaf oluyor, ses sizliğe de olay alışılmıyor. Erkek — Anlıyorum... Yalnızlığın çok güç olduğu» nu, kendimde denec liğim iç Kadın Sizin şikâyete hakkınız yok. in, gâyet iyi biliyorum. gayet IŞ günün değil, asırların ahlâkı, erkeğin, istec sürmesine, istediği WE yaşamasına müsaade ediyor. Fakat kadınlar öyle mi? Erkek — Erkeğe müsaade ediliyor da ne oluyor? Zevkle, neşeyle geçirilmiş saatler, dakik 2 bütün bir hayatı doldurabilir mi? Kisa ve p bahsedelim. Size, son maceramı anlalay bir genç kız almıştım, kasaya oturttum bilhassa parayla okadar alâkadar oluyordu ki, onunla baş» öyle sıkı: imi, ka şey konuşamıyordum. Hele tatil günleri iyor, öyle sıkılıyordum Kadın — Fakat sizin an çok küru, maddi bir kizmışl, Şunu göz önünde tutunuz ki, bugünün gençliği fazla maddidir. Erkek — Tamamile.. Anlayışınızdaki kuvvete, isas bete hayran oluyorum. Kadın — Yaşıma göre konuşmağa, düşünmeğe mec burum! "ekek — Yaşınıza göre mi? Okadar genç görünü , Ha yorsunuz ki... Pardon öyle gençsiniz ın bir. çok cilvelerini görmüş, tecrübeli bir Ün gibi konuş» manız, beni şaşırtıyor. Siz, bir erkeği mesut edecek bir kadınsınız! e çeker. Kadı Alaycı:) Sandal gezintis i teklif eden ars kadaşım, pupa yelken enginlere açılıyo: ( Arkası 20 nncu sayfada )