A yıllara Yürek- vorlakal ni üzün vE yine EZiyor, günün ri içine örgülü irinde, çlik ve nUŞ... ibi bir — İlk gençiik, ilk aşk. Ne güzel, ne güzel... Ustam, kendi kendine konuşur gibi, söylüyordu : — Bizim ki daha güzel değil mi ustacığım ? Ustam, sözlerimi duymuyordu sanki, — Zavallı İhsan, zavallı küçük sevgili, — Küçük sevgili, İlksan mı ustacığım. — Evetl,, Aylânın küçük sa Demek ki İhsan, beni, bunun için se yor, bulunduğum her mecliste yüzü ül müyor, ve e belli etmeden ortadan kayboluy De Sin” “Bönleri nasıl uslacığım ? — Kimbilir Aylâ nine, ben de farkında değilim... hsan olmasaydı? Yüreğimin rahatı bütün olacaktı. İhsanın bakışları, ucu zehirli Yi gibi yüreğime batıyor. — ı küçük sevgili — Sen ge acıdın mi ustacığım ? — Biraz da kendime acıyorum Aylâ. Belki yarın bana da acıyacaksın |. — Ustacığım neler söylüyorsun ? iç Aylâ nine! Gevezelik ediyo: rum. İster misin kıyı boyunda bir gezinti yapalım. Döndüğümüz vakıt yemek yeriz. — Vakit o kadar ilerledi mi? Ustam, kolundaki saate baktı ; görüyordun Beraber olduğumuz zamanlar, saat, madan karanlık Eş Ayrılıyoruz. en i Aylâ ? lim... Kollarımı boynundan çektim. Ustam ayağa kalktı. Onun yanına sokuldum : — Ustacığım, burada vücudum ısındı. Şimdi dışarı ei üşüyeceğim orkma Aylâ nine. Seni salon içine mi Cam'ı gazinodan kolkola çıktık. Serin rüzgâr, ovücullarımızın sıcağını almak ister gibi, bizi kucaklamışt Başımı hafifçe kaldırarak ustama bak- tim, Ö da bana bakıyormuş.. gülüştük. — Ben çok küçükken, geceleri uykum gelince, babamın oturduğu koltuğa gider, onun kucağına yerleşir, rob döşambrinin altına kedi gibi sokulardum. Babamın ku: cağında, onun sıcaklığını, baba kokusunu duyarak uyurdum. Şimdi de senin palto- nun içine saklanacağım ustacığım... stam, paltosunun sağ tarafını açarak, beni sardı. M6: (Arkası 32 inci sayfada) 73