mlm a İZ omadan sonra, Avrupanın her memleketine Roma ilmi yayılmıştı. Bizans, o zamanın en ileri memleket- lerinden biriydi. Yalnız, bu hıristiyanlık devrinde de eski nan ve eski Roma edebiyatı kaybolmuştu. İnsanlar: Allah, Allahın oğlu ve Cennet meselelerile uğraşıyorlar, kör ta» assuba dayanan bir imandan başka birşeye kıymet vermis yorlardı. Fakat, kadın da sahneden ayrılmıyordu. Din, bir şövalye ortaya çıkarmıştı. Kadın, bu şövalyeyi ir kahraman şekline koydu. Bu devrin aşk edebiyatı yok gibiydi. Yalnız, Roma valilerinin yerlerine geçen bu şöval. 12 NİÇİN SEVİYORUZ? yelerin hepsinde de eski Romanın aşk yaşıyordu. Kabramanlık vak'aları, masallar ve maceralarla da bu anane» ler yaşatılıyor, ailelerde söyleniyor, birer masal şeklinde genç erkek ve kız çocuklara anlatılıyordu. an'aneleri are ki, bu şövalyelik de- ile kadın aşkını birleştirmek mecburiyetin- deydi. Bunun içindir ki, sevgili için her fedakâ.- lık yapılır, hatırasile yaşanırdı. Şövalye, Yu» tını birleştirmiş: ti. Müslümanlık, bu hareketi ya: pamamıştı. Şark- ta şövalye yok tu. Çünki, Yu aşk macerasından istifade edebildi. Zira, şövalye aşkı da Yavaş yavaş bu plâtonluktan kurtuluyor, kadına sahiplik şekline giriyordu. Şövalye, rakibini öldürüyor, sevdiği kadını alıyordu, Kadın da lekesiz bir aşk hayatı geçiriyordu. Eski tür nanistanın altın devri, Avrupada doğmuştu. zaman, Kant çıktı. Plâtonun güzellik nazariyesini yıktı, Güzel, gökten yere indirildi. Garbin büyük dehâları: — Aşk, nedir? soruyorlar, aşkın büyüklüğündeki esrarı arıyorlardı. rupa, üçyüz senedir, hayatın bu büyük sırrını bulmak için şaha kalktı. Biliriz ki Avrupa, insan fikir ve bün yesinin en ileri şeklidir. Şüphesiz, beşeridir. Bundan daha büyük hiç birşey de başka hiçbir yerde yoktur. İnsan, yarata yarata bugünkü Avrupayı yaratabilmiştir | Bugün, bu Avrunanın üçyüz senelik tarihini okurken, aşk içinde yaşayan bir âlem görürüz. Bu tarib, bildiğimiz tarih kitablarında yazılı değildir, Belki, Avrupa hayatının iç yüzünü bildiren san'at eserlerinde yazılıdır; Şiir, hikâye, roman, resim gibi | u sanat eserleri, ne birer zıpçıktının,ne de birer mukak lidin yaveleri sayılabilir. Bu eserleri yazanlar, zamanlarının en yüksek bilgisini salâhiyetle müdafaa edenlerdi. Hepsi, birer