Rumanya mektupları: NI. ÜÇ GÜNLÜK BİR DOLAŞMA Geçen seneler otomobille Av- Tupaya seyahat eden bir. dostu- mun bana, Romanya yollarından şikâyet ettiğini hatırlıyorum. Ru- menler harb ve işgal - tahriblerini onarmak için, bir müddet, yeni ba- yındırlık işlerini ihmal etmek za- ruretinde kaldılar. Bu arada buh- ran geldi, çattı. Fakat yolsuz. bir memleket, yalnız dağınık — de- ğil, vahdetsiz birmemleket demektir. Demiryolu hududları ve başlıca — merkezleri — biribirine bağlarsa da, yol kadar toplayıcı, tanıtıcı ve kaynaştırıcı değildir. Hele otomobiller ” ucuzladıktan, otobüs, otokar ve motosiklet gi herkes harcı- vasıtalar arttıktan, ve katran şose tozunu kaldırdık- tan sonra, yol büsbütün eher yet aldı. Aşılmaz zannolunan ârızalı mesafeler asfaltla bağlan- dıktan ve yüz kilometrelik — hızı mümkün kıldıktan sonra, uzak dağlar, ormanlar ve göller günde- lik gezinti yerleri, ve daha yirmi yıl önceki seyahatler genç kız eğlenceleri haline gel: Herhangi bir Avrupa memleke- bir şehir, iki içine taşmabilir; Öğle yemeğini Karadeniz kıyıla- rında yiyenler, gece gene Yeni: hirdeki evlerinde uyuyabilirler ve böyle bir dolaşma, haftada defa, aşağı derece barem maaşl rının bile tahammül / edebileceği bir masrafla olur. in olan- ca süratle devredeceğimiz ovala- rın ve ormanların asfalt yollarını dört beş sene içinde başarmışlar - S Vaktimiz Bükreş - Sibin (eski Hermanştad) Braşov, Sinaya - Bükreş devrini yaptık. Sibin yolu üzerinde Bizans üslübunun en güzel âbidelerinden addolunan Curtea de Argeş kili- sesini ziyaret edeceksiniz. Aslı on altıncı asır inşası ise de, harab olduğu için Kıral Birinci Şarl tarafından yeniden imar edilmiş- tir, Birinci Şarl ve birinci Ferdi- nand'dan başka kıralice Elizabet (Karmen Silva) bu kil gin ve muhteşem dekoru yatıyor. Kocası öldükten Karmen Silva kili daki küçük sarava çekilmişti Rumanya vatand>sının aşk ve mef- tunluk duyduğu Karmen Silva'- 'nın, bu kücük saraydal lerinin bütün hatıralarına, hürmet dar olduğu — için, ürleri oku- muş olanlar. Hermanştad'ın hen- dek ve burçlarını zi dirler, Eski destanların uğultusu dinmistir. Sibin, seyvahları ve tabiata çağırıyor. Bakir bir or- manı şehrin korusu olarak - bıra- kanlar, onun bu. karakterini ta. mamlamıslardır. Sibin 50 bin nüfuslu bir kasaba ise de, İzmirimizin. Ankaramızın ve İstanbulumuzun bu kadar kala- balık olmasını temenni ederdim. Hayat hreketi o kadar kesiftir. Burada imar, orta çağ hususi- yetlerini taşıyan mahalleleri tah. rib etmemiştir. Kasabada rumenler, macarlar ve saksonlar hemen hemen müsavi sayıda iseler de, köyler rumen- dir. — Bunlardan — birinde, köy muhtarının evinde yediğimiz öğle , en zengin - ziyafetleri: üstünde tutuyorum. Yet- miş beşlik bir genç olan - muhtar, henüz günde bir litre şarabını içi yor ve tarlasında çalışıyor. ilâve odalar halinde geniş avlusu: Falih Rıfkı ATAY 'nun etrafına dizilmiştir. Dış kapı- dan girdiğinizde, köylü hariminin sıcak havasını teneffüs ediyorsu- nuz. Tertemiz bir ev, nesillerden kalma elişleri ve dokumalar, mil- li esvabları içinde muhtarın karı- sı ve çocukları, duvar üstüne asılr seramikler; bu dekorun içine, köy çalgısını ve rumen türkülerini ko- yunuz. Rumanyalı hassalarının asıl kaynağı budur. Gök, bu hari- min bağrındadır. Braşov'da bir gece kaldık. Muntazam ve sevimli şehri gün ay- dınlığında pek iyi tanımağa vakit bulamadık. Çünkü aynı günde Si- naya'yı gördükten sonra, Bükreş ivarında bir gölde akşam yeme- im orman tahribcilerini ya - nıma alarak, bu yolculuğu onlarla beraber yapmak isterdim. En bi yük medeniyet hali, tabiat umr: nında - görünür. — Rumanyalılar, ağaç düşmanları ile boğuşarak, zengin ve müstesna - tabiatlarını güzelliğini nihayet kurtarmağa muvaffak olmuşlardır. Sinaya, Karpatların muhteşem manzarası içine gömülen bir ra- hat şehridir. Yazlık şato, su ve or- man sesleri içinde, yeni Rumanya hürriyetinin hatıralarını muhafa- za ediyor. Burada ilk büyük şato- dan başka, iki üç köşk daha var. Karmen Silva burada oturmağı se- verdi; kocasını burada kaybettik- 'ten sonra, yukarda bahsettiğimiz kilisenin avlusundaki manastırım- s1 sarayda uzlete çekildi. Bükreşlilerin bir “kısmı yazın Köstence kaplıcalarına, bir kısmı Sinaya otel ve köşk Sinaya'nın yakın ormanları ir çok kür ve rahat evleri Sinaya şatosunu dolaşırken, bi- ze muhtelif salonlar içinde bir de türk odası göstereceklerini vadet- -di. Merakla girdik. Türk natı ile hiç münasebeti olmayan (Sonu 2. inci sayfada) CENEVRE ASAMBLESİNDE: Gürültülü hâdiseler oldu Negüs'ü ıslıkla karşılayan italyan — gazetecileri “jan- darmalar tarafından dışa- rıya çıkarıldı. Negüs Cenevre garında Cenevre, 30 (A.A.) — Milletler Ce miyeti asamblesi B. Van Zcelandı işti. eden S1 reyin miştir. Celseyi ssat 17 de B. Eden ve B. Benes'in asamble başkanlığından siyle başkanlığa istifasına dair olan mektubunu oku muştur. Tam bu sırada Negüs salona gi-| riyordu ki bir az sonra da B. Van Zee- land başkanlığa seçilmiştir. ADIMIZ, ANDIMIZDIR. Üçüncü Türk Dili kurultayı KURULTAYDA BULUN - MAK İSTİYENLER NASIL MÜRACAAT EDECEK - LER? İstanbul, 30 (A.A.) — Türk dili ku- rumu genel sekreterliğinden: Üçüncü türk dili kurultayr 24 ağus- tos 1936 pazartesi günl Dolmabahçe sa- rayında açılacaktır. Kurultayda bulunmak istiyenlerin 15 temmuz 1936 akşamına kadar adlarını, işlerini ve adreslerini Dolmabahçe sara- yında türk dil kurumu genel sekreterli ne bildirmeleri lâzımdır. Geçen kurultay- larda ve kurumun çalışma kollarında bu- Tunan lar da bu kurultayda bulunmak is- tiyorlarsa bunu yeniden bildirmelidirler. Bunun için yazılacak kâğıdda kurul- tayda üye olarak mı yoksa dinleyici ola- rak mr bulunmak istenildiği de yaz-tı ol- malıdır. Soy adları yeni - olduğundan bunların yanında öz adların da göste- rilmesi rica olunur. Kurultayda bir tez vermek istiyenle- rin de 15 temmuz 1936 akşamına kadar tezlerinin bir kopyesini kurum genel sek- reterliğine gördermeleri lâzımdır. Kurultay ruznamesiyle tez mevzuları 19 mayıs, 1936 da çıkan bildirikte yazı- lldır. alttaki de, kendisi VTEMMUZ 1936 ÇARŞAMBA, Son haberler üçüncü sayfamızdadır Başbakanımız dün tayyare ile İstanbuldan şehrimize dönmüştür. Resimlerimizden üstteki, Başbakanımızt tayyareden indikten sonra B. Çeti Kaya ile görüşürken; tarşılamaya gelen Kamutay Başkanı ve Adliye, Bayındırlık ve Sıhat Bakanlariyle bir “arada göstermektedir. (Sonu 6. ıncı sayfada) Montrö konferansı ! Teknik komite projemizin . ilk, okunmasını bitirdi Montrö, 30 (A A.) — Anadolu Ajansının husu: 9 numaralı tebliğdir. Teknik komi: te, saat 16,30 da beşinci içtimamı akdetmiş, muka- velename projesi- Sinin 6 ıncı mad- desi üzerinde mü- zakerelerine de- vam ile (h) fas- Tının üç fıkrasının bu maddeden ayrıla- rak ayrı bir madde halinde tespitine ka- rar vermiştir. Bundan sonra, Sovyet delege heye- içtimada 7 inci maddeye ait olarak ileri sürülen tadil teklifi ile japon delege heyeti tarafın- dan boğazlar mıntakasının muharip dev- letler harp gemilerine tamamen kapa - tılması hakkında komiteye verilen ta - üzerinde iptida noktai na- yapılmış ve 7 inci maddenin bilahare ya umumi / içtimada, yahut eğer bir kaç güne kadar komite bu hu- susta müzakere zamanı geldiğini sanır ise - teknik komitede yeniden müzake- re dilmesine karar verilmiştir. Muha ti tarafından umur rip Türkiyenin, harp gemilerinin bo ğazlardan geçmesini bir müsaadeye ta: lik eylemesi hakkı aleyhine hiç bir prensip muhalefeti ileri sürülmemiştir. Bu maddenin tahrir tarzının, kati su- rette tespit olunacak 6 mer madde met- ni ile alâkadar bulunduğu gösterilmiş. Japon delege heyeti, bu maddede ya- zılt Milletler Cemiyetine yapılacak teb- liğler dolayısiyle umumi içtimada ileri sürdüğü ihtiraz kaydını hatırlatmıytır. Türk Milletler Cemiyeti azâsı devlet sıfatiy. le olan hukük ve teahhüdleri kalmak şartiyle, japon delege heyetinin endişelerini giderecek her hangi — bir formülü kabule amade olduğunu bildir- delege heyeti, Türkiyenin mahfuz Başkan, romen delegesi sıfatiyle u- Diş Bakanımız, konferansın açılış ” gününde, mumi içtimada, yeniden askerile; mesi üzerine boğazların artacak emni- yeti dolayısiyle — zararsız gemilerle Türkiye ile gerginlik halinde- bulunan devletler gemilerine aynı muamelenin yapılmaması lüzumu hakkında ileri sür- düğü mülâhazaları hatırlatmış ve aynı zamanda Milletler Cemiyetine yapıla- (Sonu 6. ınct sayfada) Büyük bir dost — kaybettik General Şeril Pariste kalb sektesinden öldiü Bugün okurları. miza - büyük biri türk dostunun ölü-l mü haberini / ver-i mekle esefleniyor, ruz. Birleşik Ame-, rika devletlerinin eski Ankara büyük| elçisi general Hiç. kok Şeril, hazira- nin yirmi altıncı Becesi — Pariste Kursel sokağında- ki 10 numaralı e- vinde bir kalp sek- tesinden ölmüştür. Newyork Herald Tribune — gaze tesinin Pariste çıkan sayısında okudu. Bumuza göre General, o gün Felemeni elçisinin verdiği bir kabul resminde bi Tunmuş, fakat o gece için yapılan bi yemek davetine biraz keyifsiz olduğu. u söyliyerek gitmemişti. General Şerit * Vaşington'da doğan General, Yale ü (Sonu 2. inci sayfada) Avam Kamarasında B. Duff Kuperin nutku etrafında kopan Londra, —30 (A A.) — Dün saat 19 da bap Jıyan bir hususi toplantıda Avam işçi Ö partisi grupu ta rafından verilen Kamarası, geciktirme tak ririni 136 reye karşı 284 reyle red etmiştir. Bu görüşme, B. Attli öğleden sonra, bakanların son beyanatı ile bilhassa B. Duf£ Kuper'in Paris'te verdiği nutka dair mebus B. Attli'nin açılmıştn fırtına B. Attli, bakanının: Milletler Cemiyetinin top 4 lantısında he - harb bancr bir mem- lekette, hüküme- tin Omüterakki Ö diş sıyasası ve İngilterenin and daşmalar — geres — B. Duff Kuper ğince girişmiş olduğu teahhüdlerle te- halüf eden aleni beyanatta bulunması” hakkında kabinenin dikkatini çekmiş - £Sonu 3. üneti savfada;