Balkan harbinde koca Osmanlı İmparatorluğunun dört bir köşe- si arandığı halde trenleri İstanbuldaun Hadımköyüne kadar em- niyetle götürüp getirebilecek kâfi miktarda Türk demiryolcusu bulunamamış. Hattâ büyük harbin arefesinde, başlangıcında ve içerisinde bile hem memleketimizde imtiyaz almış yabancı şir- ketler, hem bizimle yanyana harp eden Alman müttefikimiz Türk elemanlarının femni işlere uzun boylu akıl erdiremiyeceği ve ancak kâtiplik, makasçılık gibi ikinci derecedeki işlerde ça- lışşması icap ettiğine kani idiler. Türk demiryolculuğu ancak İs- tiklâl mücadelesile başlar ve geçen on sene zarfında inşa, işlat- me ve tanzim etme bahislerinde lâekal memleketteki diğer şir- ketlerin üzerinde yer almış bulunmaktadırlar. Fakat sorarız, memlekette demiryolu olmasaydı veya demiryollar mevcut bu- lunmasaydı da imtiyazının hakkına sığınanlar bunu eskiden ol duğu gibi bizden başkasına hasretmiş bulunsalardı bugünkü ne- tice elde edilebilir miydi? Sanayi sahasındaki eleman meselesi de tıpkı bunun gibidir- : Evvelâ sanayii kurmalı, kurulanlar Türk elemanlarına tahsis olunmalıdır ki ancak ondan sonra Türk sa- nayi elemanının sür'atle yetişmiş bulunduğunu görelim. Yoksa en müterakki memleketlerin en becerikli elemanları dahi sana- yi muhitinden mahbrum Habeşistanda bir kaç sene ve hattâ bir kaç ay zarfında bütün hasletlerinden tecerrüt edebilir. O halde her şeyden evvel bu elemanları doğuracak ve doğmuşları inki- şaf ettirecek muhit yaratmak lâzımdır. Saniyen biz kendimizi fen ve sanat unsurlarından tamamen mahrum kabul edemeyiz. Pariste ilk Türk elektrik mühendisi- nin yetiştiği zaman, ilk elektrik santralının kurulduğu ve Paris- Lilerin elektrikli tramvayı, bugünkü Çat gölü sakinlerinin tay- yareyi seyrettikleri ve hayretle temaşa eyledikleri zamana te- sadüf eder. Bundan sonra da Avrupa tekniğile olan alâkamız kesilmediği gibi Avrupada tahsil ve yetişme işi de kesilmemiştir. Buna rağ- men bu yetişen unsurlar hâlâ hoca veya kâtiplikle geçiniyor ve bugün hâlâ nisbeten büyük elektrik santrallarımızın Allahın bir hikmeti olarak yalnız yabancılar tarafından idare edilebileceği zihniyeti hüküm sürüyor. Bunu bu sahada fen unsurlarımızın mevcut bulunmadığına değil, harpten evvelki demiryol işinde olduğu gibi bu zibniyetin idamesini kendi siyasetine uygun gö- 80 B p t m W — & t w m H 4 e M - -— K U" ö O — v e y cr v A G v -.