esası üzerine kurulmuş ve ayni zamanda mesuliyet ve vazife prensipine dayanan bir teşkilât tipi tanımıyoruz. İşte bizim ihti- yaçlarımızdan doğma tamamile Türk olan bir teşkilât tipi... Şimdi, Kberal düşünceli iktısatçılar hiç bir kitapta tesadüf etme- dikleri böyle bir teşkilât tipine karşı derhal itiraz edeceklerdir. Liberal yollardan geçerek müspet ve verimli bir neticeye varıla- mıyacağı, Türk milletinin Tanzimat'tanberi yaptığı tecrübelerle sabit olmuş bulunmasına rağmen, yine iktısat işlerinin kendile- rinc mahsus tabit ve ezeli kanunlarından dem vuracaklardır. Ne yapalıra ki, v tabit ve ezeli kanunlar bizim topraklarda bir türlü kök salamıyor! O halde biz, kendi iktısat kanunlarımızı da kendimiz yaparız! Kö_vlüyc pamuk zıraalını iiğrı—hııek. harp teknigmi öğretmelden, bando muzika ile Tanmhcuser uvertürünü çaldırmaktan acaba daha mı güçtür? Bunu ona «Devlet - baba» öğretmezse kim öğ retecektir? Pamuk ziraatinin tekniğini köylünün kendi kendine öğrenmesi- ni beklemek, ordunun kendi kendine yetişmesini istemekle bir- dir, Nerede kaldı ki biz, iktısat işlerimizi de büyük milli müdafaa davamızın bir unsuru olarak tanıyoruz. O halde, tamamila kendi şartlarımıza ve ihtiyaçlarımıza uygun teşkilât tiplerini bulmak, yalnız pamuk davasının değzil, büyük milli müdafaa davamızın da en mühim bir meselesini teşkil et- mektedir. Böyle bir teşkilât içine alman serbest pamuk müstahsilleri - pa- müuk ordumuzun neferleri olacaktır. Pamuk mıntakalarındaki pamuk istasyonları, pamuk ordumuzun erkânıharbiyesini teşkil edeceklir. Ve pamuk ziraatinin bütün teknik işleri pamuk erkânıharbiyesi tarafından hazırlanan iş plânlarına göre gördürülecektir. Böyle bir teşkilât içinde stajını yapan köylü, modarn pamuk zi- ratinin bütün icaplarını bilfiil tatbik edecek, neticelerini bilfiil görecek, yemişlerini bilfiil toplıyacaktır. Ve ancak o zaman Türk pamukçuluğu hem milli sanayümiz, hem millt ihracatımız için elverişli pamuğu yetiştirebilecek, hem de kazançlı bir istihsal safhasına gircbilecektir.. 20 Ma lek bir