Musahabe: HAYAT,2. Yüksek tahsil meselesi Yüksek tahsil müesseseleri istedi- imiz şekilde tekâmül etmeyince, eyi bir tarzda yürümeyince, hatıra gelen en kısa, en pi tedbir ipi üzre bu müesseselere n par Av» rupaya talebe söhdermek; içe eri orada yetiştirmek oluyor, Bu tedbiri ileri sürenlırin elinde çok Tiyazi gö- rünen delil de vardır. Bunlar derler ki “bu müesseselerde ne Kadar talebe var, ne ka genç yetişririyorsunuz, Her genç size kaça mal oluyo? Bu para ile garbe talebe gönderirsiniz. e mühendis, e tarih- ilh yetiştirirsiniz. etİŞLİTECE- Siniz gençler geldikten ONE Darulfü. nun açmağı düşünürsünüz. Şimdi ya- pacağınz şey bu âli müesseseleri ka- patmak, onun parasiyle Avrupaya ta- lebe göndermektir &ğer maksat Türkiyede mu ay e mıkdarda Dokror, Avukat, Mühend ila, bulundurmak olsaydı akan böyle y Ee vi gelirdi. Halbuki EK tahsil müesseselerinin vazifesi niz Müh di Doktor yetiştirmek ilde Butlar memlekette bir ilim mer- mpi vücuda lar erdir, müesseseler esi adiyen mensup oldu- li ilimle e müderrisler, onların yanında alin olmağa çalışan give 5 orada iste yenler e e tahsil a Avr upada tale- $ m seseler hatta muvakkat diyerek. ortadan kaldırıldığı zaman Avrupadan dönecek gençler ilim için e nak isteseler bile ver bulanmyacaklar Arupuda ai insanı âlim e maz. Sadece alime, çalışmak icap eden malümat ve usulü verir, 4lım yük- sek bir müçsseseye barınıp, bir labu- ratovar içinde çalışmakla yetişir; mem- lekette bu yüksek müesseseler olma- yinca bu gençler ışari kerdilerini ştireceklerdir? Bu tezil Ora koyanlar yüksek müesseseleri muvakkaten kaldırmak ( istediklerini, Avrupada tahsil etmiş g nçler gelince müessesele D tekrar darülfünun aa ve yüksek- eselerin kuvvetl- açılacağını söyler ler. Avrupada tahsil er muallim, prwfesör olarak dönmezler ki.. Muallim olabiimek işin onların kurulmuş müessese içinde, laburatovar ve enis- tiüde, hatta bir muallim lışmaları lâzımdır. Bugün esseselerde muullim olanların likleri ni tahsil e Ol - alari dir. li seler Enel edenlerin hiç omza yüz- de yetmişi Avrupada tahsil etmişlerdir. Bunlar alim olamamışlarsa noksanları e Avr pada yapmamış ol- değildir. Avrupada tahsil edüp dö rk gençlerinde şim mdikilerden farklı bir yol takip edeceklerini kim temin eder ? Hakikat şudur ki bir ilim muhiti olmadıkça Avrupa da tahsil edip dö- n.ceklerin de şimdikilerden çok arkdı bisi yol takip etmek imkânmı bula- akira hiç zannetmiyorum. Eğer tahsil, ettirdiğimiz gençleri ilim yoluna istiyorsak Onlara mem- 3 ilim için çalışmaları imkânını verelim Bunun için evel emirde yavaş ya- vaş İlim hakkındaki ae yi mek ıktıza eder. İtira r ki son im memlekette e a a si selim kâli ya Kn bir ruhi hâl basil MUŞTUR, üzerinde uzun ül ie kiyma ver- mek edeceğine pie çok ezdi İ “Meğerk i bu me ir makine işletmek, bir hastayi eyi nek gibi gözle görülecek bir mesele olsun... Her hangi a mevzu üzerine sabir ile sahası hari- nevi zekâsız- uzun müd 'e cinde İş temek bir sılık Ga görülmüştür, a çalışanlar erde di maddi büyük bir kazanç ümidini emir “fakar onların alacakları manevi mevki, vazac kitapların ein talebesinin iri tüyeti kâfi mükâfat, bir cazibe olur. Bizde ea riyaziyeye, fizike dair yi bir eser yazılsa kimin nazarı dık- katini celeder? Kim okuyacak, kim tenkit edecektir? Biz kendi adamları- mızın kiymetini ecnebilerden öğreniriz. Eğer bir ilim adamı kitap yazar, hariçte ufak tefek takdire « grarsa o vakıt ilmine Fakat Şarka ait tarih, türk mevzular, yahur basit tarafa bırakılırsa olacak inanırız. edebiyati gibi observasyonlar bir Garp ilim adamları bir eser vücuda getirmek, bunu Er tanıttırmak çok güç İştir. İlim iüba rile çok çorak olan bu muhitte her çalışanın buna muvaffak olacağını zan- mek hayaldi Bu memleket irfanına “bir şey, ilâ- ve edenlere kiymet vermemiz saye- sindedir ki bu nevi âlimleri yetiştirebiliriz. Halbuki e tak - dir edecek muhit henüz yoktur. Bizde ilimde bir resmi mevki gıbi adeta ta- yinle, resmi makam işğa eyleyenle- rin takdirile kiymet kazanır. Bir ilimle uğraşanlar daha doğrusu ameli işler varken bir ilim kitabı okumağa tenezzül eyleye lerin adedi mahdut olduğu için eser yazanların mensup olduğu zümre tarafından bile takdire uğramaz. Türkçe yazılmış eser çok kimse tarafından yanlışlıkları görülmek için bile okun- maz Türkce neşredilmiş kitaplırdan hiç birini okumamak bi marifet bile telakki olunur Böyle bir manevi hay lim yetişemez. Âli bir teşkilâtçının kuvveti, | ehemmiyet vermesi bir hava yara'acak hale getirebi'i ir. İşte o vakit Avrupa'da tahsil ettirdiğimiz gençler memlekete döndükleri zaman mensüp oldukları ilim için çalışsc k yer bulurlar, kendilerine ilim adami ol .ak imkânı v rilmiş olur. ek tahsil müesseselerinin elimizdeki vası- talarla (o eyileştirmek Avrupadan tah- silden dönecek gençlerimizden istifade Bunu düşünerek bu ettirmek tedbir lerini bulmalıyız. Ben şuna tamamen inanırım ki bugünkü vasıtalarla da bu müesseseleri şimdikinin iki misli daha eyi hale getirmek mümkündür. Mehmet Emin için yeni BG # içinde X pH Di