15 Kasım 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 1

i H. e. l Nietzsche Cilt Vİ. 15, Teşrinsani, 1929. Sayı:143 YAZILAR VE YAZANLAR Hayata, daima hayata. dünyaya daha çok hayat katalım!... Vuzuh Müderis İsmail Hakkı y Aşki Enis Behiç Ressamlarımız M. Şekip Türk Çinileri N. İbrahim Geçen Dakikalarım Türbe ündüz sila Catherine Umumi tamaşa Halit Fahri vela Kooperatitçi J Bir roman Komprimesi Aka Gündüz Türi illerinde İsmail Hikmet Hayat ve Neşriyat Nahit Sırrı Yolcu duygu ve görüşleri Musahabe: lar, temizlemişler berrak bir hale pe Tahliller: Vuzuh İçtimaiyatçı Bougle fikirlerin tari- hinden Oo bahsederken Bergsonu maddi âleme mahsus kilişelerle batı ni âlemi düşünmenin tehlikesini gös- teren Tevlosof olarak anlayor, Bergsü- na göre harici alemin kilişeleri, hatta bunlar ilmi de olsalar, bir mana, kev- iyer ve seyir âlemi olan batıniyi de- runiyi, meselâ ihtirasların, mefkürele- rin, iradelerin tekeyvününü ifade için ih değildirler. O halde katı madde- nin sert ve dümdüz lisanı olan ilim- den başka olan bir lisanla, felsefenin canlı ve terkipçi lisünına müracaat etmek lâzımdır. Acaba “vuzuh,s ova- mh, tavzih» dediğimiz zaman ne kas- tediyoruz?.. Bu sualin madde dilinde- ki kılişelerinden bazılarırs avırmak, Aç- mak, berraklaştırmak...» tır, Vuzüh bumudür?. Eger bü ise imaiyat için E. Durkheim Augüste Comte un, terbiye için Pestalozzi ve Trogbel, JJ. Rousseau nun sade bir heşircisinden ve tamimcisinden başka ne diri, Bu anlayışı göre sonradan gelenler evvelden gelenleri ayıklamış- tirmişlerdi Bu suretle işleri ne ilmi, ne de felseli bir iştir, sadece ameli ve mihanikt bir işi. Base, Ressamlarımız mihaniki bir iştir. Bu adamların yâ canlı bir rolu var vahtt vok. | langis : Görlüyorki impresivon istler resmi Ben bir Durkheim, bir Pestalozzi. bir her şeyden evel bir ziva ve renk ko- Troebel, hatta bugünküler hep birer başkalıktır. Hatta fikirlerinin en müşte- mpozisvonu gibi düşünüyor ve her ii e bu gözle bakıyorlar. Bunlarci DER fikir. rek olan « müayveneilik * O vüzünde, , bir renğin ahenkli bir hatta sezişlerin ©n eş olan «tabiat» surette inkişafıdır. Bu ressamların tab- fikrinde bile, Rausseau dan beri, hat- loları matlop inubaı uzaktan verirler, ew Rönesanstan beri bu fikir adamları Bütün bu hareketler artistik liber- hep * tabiat, tabiat. divorlar. fakat alisme “doğru enerjili ve kazanılmış acaba kendi an'anesi içinde ivan Bunlar yapılmamış olsaydi bizler onun mukallidimiv Varisle- yesim vaşayamazdı. Resimdeki bu Ji- ri kopyacılarımıdır >. Benzemekle bir beralism, her t güzellik ve teknik şev deyildir Vuzuh!, bunu eyice dagmatismasını: inkâr eder, misaller anlamaya çalışalım: o Vuzuhlandıran verir fakat ders vermez. san'atkârlara adam taşlara, topra tabiâttan başka üstat tanımamağı Öğ- ara, ruhları kadar inerek canlı bir iş görmüşse 0 diğer- retir, istiklâlden başka geçer lir dogm lerinden ayrıca bir şeydir. Adi neşirci tânımaz, her şevden evel samimi ol- ile yaşatarak tekemmül” ettiricivi bi: tibirinden mayı, insanın kendi kedisinini terbiye makta sadece bir iffet değil, mecburiyet vardır. Çünkü bu dikkat haricinde şuunu kavrayamassınız etmesini ve mükemmel diye sürülen hiç bir fikri kabul etmemeyi ister, Bütün sırların şahsivetlerde olduğunu Müderris İsmail Hakkı düşünerek o san'atın: Sırlarını bilmek iddiasında olanlara şaşar, Ne klasik, ne romantik. fakat daha çok realisme yakın olan bir de «inti- mites » ler var. Bunlar cümhurun gör-