klı de ü- ek ve zir 3İr nu Küçük hikâye Birroman Komprimesi in tovaletli, çok boyalı, akları o pırlantalı, o şürmelerinin kuyrukları şı nda, endamlı, etli butlu bir hanim lendi... Siyah sâtenden düz gömlekli, saz benizli, parmakları mürekkepli. kirpik- lerinin uçlam birbirine yakın, dalgın elâ gözlü. ince boylu bir Muallim hanım... Aralarında bukleli, şık beş ala vaşında elbiseli, gözlü, tumbul sevimli bir kız Süslü hanımelendi. çabuk penbe yanaklı; ç ÇOCUMU... ve ldu- bali konuşuyor. muallim Sade hanım tane tane, ağır. önüne bakarak sövlüyor. Tumbul bebek bahçe de oynayan sevinçle sevr idivor ve hanımı hiç çocukları Muallim Çin pıt Konuşuyor. vadırgamıyor. Küçük, verince kızımdır, mektebinizi met ittiler. Hay hav harımelendi. kayde- deriz. Benim adım süzan, babasının adi Nazif, Nafia mütahhirlerinden, kü- çüğün adı (Gülören), Yenişehirde ( murlu sokak ta 140 numralı evde ötu- TÜYOrUZ. ah getirecek. Küçük ötomobilimiz sa akşam çocuğu “götürüp Bende sizinle dost olursam ne'mutlu. Küçük pek nazlı bir afacandır. ona... kayt muamelesi bitti efenndim. Sihhat raporını da yarın lütfen gönde- siniz efendim, Müsaade buyurunuz, ders vaktı geldi hanımefendi. Sevinç ve iztirap; Say benizli, dalgın gözlü Muallim ıma kadar ne okut- tuğnu bildi, ne söyleneni anladı. hanım o gün al Içinde müphem bir iztirap vardı. sevdiği bebeklerin boynuna sarı: lışlarında bile zevk yoktu. Hep zenğin alalı Süzan Mazil çile otomabilli, hanımın sevimli yavrusunu düşündü. Al Ksm azadına kadar kendini zor zabtetti, Minik gülören, gözlerinin önün den gitmiy ve gitmedikçe içine €s- rarreğiz bir acı çöküyordu. Genç Muallim hanım kimsesiz bir kızdı. Öksüz, vetim ve fakir büyüyen bu genç kız beş senedenberi bu mek- tepte idi. Yirmi beş senelik hayatında bir tek saadetle. bir tek aletin hatıra- st vardı, odasında bütün Küçük lambalı Kice o saadeti, o aleti ve o lüle lüle saçlı bebeği düşündü. İnce ince. hıç- kire hıçkıra ağladı: Benimde böyle bir çocuğum olacak tı. Diye dive hıçkırdı. Sabahleyin bir kin bir halde mektebe geldi. Zengin hanımın güzel çocuğunu bekledi. Küçük otomobilden atlayan bebek koşarak geldi. Muallim hanımın boy- nuna atıldı: Beni sevecekmisin Mual- lim hanım? dedi, Muallim hanim ço- Du ı, dünya kadar, şu camiin minaresinden daha büyük seveceğini temin ederken 94 saatlık iztirabını u- nuttu. İçinde umulmaz bir sevinç doldu, Saadet ; Dünyada o kadar birbirimizden avrilmayacağız ki... - Dünyada © kadar birbirimizden rılmayacağız ki... Mini mini bir yuvamız olacak, - Bebeğimizi aramızda üyutaca- Bebeğimizin Mektep | çağına kadar s n Muallimlik itmezsin. Sonra her sabah onunla mek- tebe giderim. Akşa “ Bürün vine sasdet tuttu. nlar ben gelir, sizi alırım, deliliğimiz Bugün vine gözlerin çok mah- mir, : Ayrılalım artk, sen kalemine git ben mektebime. Ben para biriktiriyorum, - Bende... Bu tatil zemanı artık evle, — Bus! (0 zaman konuşuruz. Sarki şimdiden olsa... du sükut genç Muallimi, genç