Umumi tamaşa meselesi; HAYAT, IK Temaşa san'atının bugünkü vaziyeti Sinema karşısındaki zatı Şimdi tekrar yirmi sene evelini düşünelim. O zamanlarda hayat te- mamile bambaşka bir mahivette idi, Surat hayata ve Edebi neviler, her memlekette halk üzerinde azçok kuvvetli tesirler ya- pardı. Müelliflere gelince, çök hür- met görürlerdi. adata girmemişti. Bugün ise zafer ,, beklemiyor, adeti imal edi- iyor, yaratılıyor. Bunu tasdik için hatta Avrupa gazete ve mecmusları- nın ilân sahifelerine nazar atmak kâfidir. yalnız şöyle bir Bütün © ilanlar, reklamlar yeni müylliller öyle şeref iklilleri dağıtıyor ki daha evvel ağa- beyleri böyle atiyelere malik olmak için bazan vakfe- derlerdi. Dün bu ikliller altındandı, bugün ise kâğıttan- dır; çünkü kâçıt para devrindeyiz. F müellifi. Bu halk için istimat bir mahlük, bir fevkelbe- şer, adeta bir ilâhtı. bütün hayatlarını Yalnız şu fark var nesiller Höcresine çeki- lir ve orada istediği kadar hayaldta dalardı. Sonra balkın o derece hur: metini haizdi ki.. lar, alkışlarlar, Etrafında toplanır- ihtifallar © edebi zekâsının en büyük te- nümayişler. vaparlardi. Çünkü o zamanlar zekâ , insan zahürü addolunurdu, Bugünüu müel- liflerinin gayesi ve talii ise bunun tamamile zıddıdır. Herşeyden evye göklerden, bulutlardan arza, töprağa inmişlerdir. Artık kehkeşanlar da işleri yoktur, Ayni zamanda seleflerinden daha çok ameli, daha az sal, daha çok mağrurdular. Vakıd kendilerini san'at larına daha fazla müsteit görüyörlar, fakat seleflerin gördüğu hürmeti gör- mekten de uzaktırlar. edebi içtimalar... Hele o büyük artik onlarda ma- ziye karışmıştır. Bu şerait iel bir Emile o Augier ( Emil Ojiy bi ir Henri Bataills gibi dü- nün temaşa üstatlarının maddi değil fakat manevi vaziyetini acaba yarınki Dumas fis, nesil müllifleri içinden hangisi tekraı elde edebilir? Bu. biraz şüphelidir, Zira halk, şimdi başka o ilâhlara 1ap- maktan hoşlanmıyor. Makine san atla- rının harikulâde inkişafı onu gittikçe daha fazla heyecana getiriyor ve ona edebiyattan ve temaşadan başka sa- hada mubdi zekâlar olduğunu ispat ediyor. Büyük bir zanaatkâr, yeni bir otomobil yahut tayyare ima) eden mucit, yeni tarzda bir bina getiren mühendis, malden cenuba Okyanusları, vücuda yahut Afrikayı şi- kateden o Kafileler, kutuplatı Son sistem tayyarelerle geçen seyyahlar, kâşişler, hesili bugünkü hayatı mütemadiyen tılsımlı bir şekilde geğiştired bütün meçhul işçiler, kahramanlar, halkın nazarında, vaktile ömürlerini satır satır fikirler sı aladıkları kâgıtlar üzerinde geçirenlerden daha ziyade büyük gö- rünüyor, Çünkü bu nesil için bütün o fikirler insanları onlardan evvel de binlerce defa yazılıp söylenmiştir. Demek olyor ki edebiyatçı artık bir ilâh değildir. Harp sonu adamı, yeni nesiller için büsnütün başka bir şeydir, Bu ne dir şairdir, ne de hötia bir. mütefekkir! Bu, sadece, bir zan: atkâr, bir iş adamıdır. Temaşanın bugünkü nesillere e$- kisi gibi vermemesindeki sebepleri araştırırken mühim bir nok- vaye daha işaret etmek İszimçelir; Malümdur ki tiyatro san'at, her- şeyden heyecan evvle, san atıdır. Halbuki bir asırdanberi tiyatroda için için kaynıyan bir buhran var ki o da fazla lakırdıdı Hele bu son asirda sahne kitabetinden artık gina gelmiştir. Vakıd e'an cümlelerin güzelliği, lüpların renk ve rayıhası, kelimelerin şiiri hoşumuza gidiyor, fakat bu pek nadır bir zevkimizdir ve bir dereceye kadar atık kütüpane kokmaktadır. İş- te bu kuku 1929 insanlarının genzini tkıyan birşeydir. Bizzat tabiat olmıyan herşey bu insanların nefretini uyandır- maktadır. Senra şunu da te.rar edelim ki herşeyi az zamanda ve azami sür- atle yapmak bu asrın ve bugünün şiaridir. Telgraf, telsiz telgraf, telefon, radiyo, bütün bunlar ruhlarımız üze rinde derin iz'er bırakmıştır. Hayatı- mıza karışan bu amil'er fikir münaka- şaları vapmaktan, rah tahlilleri dinle- mekten ziyade işimizs ve zevkimize uygun geliyor. Bu meyanda terbiyenin şekil eri de değişmiştir. san'atın şekil- leri de ister istemez ona göre değişe- cektir, Hani nerede eski zamanın v ka iril, W. 5, s. gibi masun oyun arı? Ha- ni aile and oyunları verebili iskambil, fincan u oyunlar artık kime zevk * Herşeyde sürat Yalnız br kel me bugünkü hayata bütün mana- sle hakimdir: çabuk!.. Evet, çabuk daha çabuk. daima dıha çabuç.. Me- selâ bu asrın genç kızlarını işgal eden en me aklı eğlencelerin ne olduğunu bazı snema fi'imlerinden bile anla: mak kabi dir; otomobil, çariston.. Ya- ni sürat mâlhumunu bütün kudretile izhar eden eğlenceler veya sporlar... Artik bu derece 'makineleşmiş oan insan kütleleri tiyatro'an nasıl olurda evvelki cuyabilir? Sahnece gördükleri şey er kendi hayatlarına hiç benzemi- yorsa nasil olur da bunların sinirleri