29 Ekim 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 11

mi | 7 Yolet gi 2 Göllişti LE HAYAT,İİ. İ Bir tren muhaveresi ve bir fikir; Yol arkadaşım çok çalışkanlığile meşhur bir vekilimi- zin, fazla yorgun zamanlarında, Ankaradan trene biner İstanbu'a kadar hiç bir yere çıkmaksızın gidip geld ve ancak bu suretle bir parça dinlendiğini anlatı. Kendimi düşündüm. İşten çıktım, yeni bir işe gidiyo- rum ve fasıla vermeksizin yine işe döneceğim. Bu muha- ere ve düşünce kafamda bir fikre şekil verdi: E anın adamı için yolculuk bir azap ve yorgun- lak menbaı idi; yeni deyri için istirahat vas oldu. Bu tezat bence dünle bugün arasındaki ar en karakteristik izahlarından biridir. 1 zar n insanı in II İstanbuldan hareket ederken: Büyük Avrupa ee gidip ge gündelik işlerden oldu. Herlin, ii kapusu kadar yakın rOr, “Bu iki büyük ve vollarını memleketin çok münevverleri geldi Tanzimattan bu güne kadar bir çok gi kimi hayretle, kimi ibretle, kimi de dikkatle ter yolları ve elleri ettiler, müş gibi oldular Bunun için ben bu yollarda ve ellerde en yeni ve güzel : kalemler, şa ederek, tasvir öyle ki görmiyenler de ördümse ve duydumsa onları iki kalem zarbasile termeye ve duyurmaya çalışacağım. LL Istanbul - P onunda iki üç yabancı yolcudan aşka erkeksiz iki de türk hanimi seyahat ediyor. Yolcu- rı Solyaya vi devam eden bu hanımefendilerin başlı ve gün Avrupalı hanımlara giye verecek ar nazik ve iğbar: hareketler bana Takri on sekiz sene evvel yine bu yolda iki türk iile yolcu miştim. Bir o hanımları düşüüdüm, bu hammefendilere baktım: aradaki fark bana ecek nesi için ümit verdi. Elbette bu Mpelei n terbi- yesi memlekete daha eni, bir nesil verecektir IW Tren Bulgaristandan geçiyor. Bulgar m bu sene feyizli bir hasada intizar ediyorlar. Allah raffak . Her tarafında insan elinin uğraşması itilen birle memlekete bizim gibi hayırhah komşu ancak saadet diler, Bulgarlar da eski Bulgarlar değil: zemanın ve medeni vessitin eli bu gayretli ve kuvvetli kavme de bir az daha muntakasın- Yazan: Cevat çelebilik işlemiş, istasyonlarda hallerind inip binen Bulgarların eskisine nisbetle bir çelebilik vi Trende konuştuğum bir v Bulgar ballerisen mem- nuniyet b yan ediyorlardı. Yalnız gelecek sene tediyesi başlayacak olan tamırat borçları kendilerini pek düşundü- riyor. Laki. bu ramirat işi bütün Avrupanın başında bir kara kâbus halinde, herhalde vermesi lazım gelen de mem- nun değil, alması icap edende! kudretinden lemiş olan fakat ri memnunluk hiçte saklınamıyor. Tren pence- resinin köşesinden görülecek kadar aşikâr, Bugünkü Avrupa sulhünüu hastalığından da bu, memlekette yar: & tabii hudut ve ekalliyetler. Vw. Macaristanın bereketli Tovalarından geçerek Viyananin ihtişamlı güzelliğini gördükten ,sonra dünyanın en güzel , fazla geniş- Subistanda imarar göze çarpacak kadar çok, ağır dan biri olan Viyana - Ko- va dilerini doya doya seyr- etmuk en baş emellerim- dendi. Viyana ndan al- dığım bir kitap Amisterdam bana bu güzel manzarayı haram etti: . “Garp cephesinde şükünet var, müellifini bir kaç ayda milyoner eden bu eserin bana olan hayrı bu güzel manzarayı bana haram etmekten ibaret kaldı, vi Her tarafıma artık ağır bir makine kokusu, koyu bir fabrika dumanı sinmiş olan Almanyada bu dala nazarı dikkatımı bir yenilik celbetti. Çıplak insanlar. Bunlar ne bir türedi mezhebinin salikleri ve nede yanarak kavrula- rak cazip görünmeğe hanimlar. Saçılan güneş altında demir yolu tamirine uğraşan işçiler. Kızgın temmüz güneşinin alunda belden yukarı derileri sahtiyanlaşan bu adamlar buralarda sihhat endişesinin ve hıfzıssıha itiyarla» rının halka ksdar indiğinin canlı misalleri. uğraşan