Türk Milleti, hakikatta makdur olduğu hasa'lden muarra telak- ki ediliyordu. Son senelerde Milletimizin fi'len gösterdiği kabiliyet , istidat, idrâk onun hakkında suizanda bulunanların ne kadar gafil ve ne kadar telkikten uzak havaiperest in. sanlar olduğunu pek güzel is- bat itti. Milletimiz haiz olduğu evsaf ve liyakatını Hükümetinin yeni ismile, Cihanı medeniyete daha çok sühuletle izhara mu- vaffak olacaktır. Türkiye Cüm: huriyeti, cihanda işgal ettiği mevkie lâyık olduğunu asarile isbat edecektir. Arkadaşlar; bu müessesei âliyeyi vücuda getiren Türk Milletinin son dört sene zarfın- da ibraz ettiği zafer, bundan sonra da bir kaç misli olmak üzre tecelliyatını gösterecektir. Acizleri mazhar olduğum bu emniyet ve itimada kesbi liya- kat etmek için pek mühim gördüğüm bir noktadaki ihtiya- cı arzetmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, heyeti aliyenizin şahsım hakkınlaki teveccüh ve illmadının ove müzaheretivin devamıdır. Ancak bu sayede Allahın inayetile şahsıma tevcih buyurduğunuz ve buyuracağınız hüsnü ifaya muvaffak olabileceğimi ümit ederim. vezaifi Daima, muhterem arkadaş- larımın ellerine çok samimi bir sürette yapışarak onların şahıslarından kendimi bir an bile müstağni görmeyerek çalı” şacağım. Milletin teveccühünü daima noktai istinat telakki ede- rek hep beraber ileriye gidece- ğiz. Türkiye Gumhuriyeti mes'- ut, muvaffak , muzaffer olacak- İır.y Efendiler; Weclisşçe Cumhuriyet kararı 29-30 'Teşrinievel 1330 gecesi saat sekiz otuzda verildi. Ön beş da kika sonra, yani 8,45 te Reisicumhur HAYAT, İÖO. intihap olundu. Keyliyet ayni gece bütün memlekete tebliğ ve hertarafta gece yartisından sonra İÜİ pare top endaht edilerek ilân olundu. Frine'nin heyekeli önünde Güzelliğin oyulmuş bir mermer parçasına, bin sene kâfi gelmemiş ki yasına Ben de durdum karşında, kalbım teessür dolu... Donmuş güzelliğini gösterse de bu heykel, Seni büsbütün fena bulmaktan kurtaran el, Öldüren , yaradandan elbet Yaradan ki, tesadüf, Anlamaz daha şuurlu !.. yaptığı her eseri... duyduğumuz sevinci Ve vi duygulara kim açtı kalplere se yolu Sük — xe — — — rüfe lr Çuetta çarşısı Gür sesile bağırdı: “tangavala, tanga, besl, Sarıklı arabacı dediğinden anladı, Tangasını durdurdu ileride bir nefes... Kavukluda binince arabası sallandı; Gurbette birbirine sokulmuş iki yolcu Asvalttan sokakların üstünde yuvarlandı... İngilizin caddesi bir noktada tükendi, Sefilleşti sokaklar, sivrildi katdırımlar, Rindistanda Hintlinin yolu diken dikendi! Bir tarafta şalvarlı, kavuklu bin bir insan, Bir yanda halhalları gümüşten bir kuyumcu! Bir yanda (sarı) satan Japonyalı bir dükkân... Kuytu kuytu izbeler, daha daha izbeler... Fildişinden şeytanlar, çin işinden fincanlar, Abannz gergedanlar ve daha ne'er, neler... Sonra durdu yolcular bir resmin karşısında, Düssanın bir ucunda o varlığı duydular... Tütrk olmak ne hoş şeymiş Önetta çarşısında! Dz i — Ga ETEĞİ İffet Halim Kün” İş Vi ru ve lü ka