5 Ağustos 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

5 Ağustos 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Fransa Kıyamet koparan gezi e eek Ti illerde yayın- gazete- sine nn özel ihabiriniz yol- ladığı bir yazıda, Fransız Devlet Başkanı General De Gaulle'ün dış politikası uzun boylu tartışılıyor ve bu politikada son zamanlarda görü- len anlaşılması güç çeşitli gelişme- lere rağmen, De Gaulle'ün hâlâ aklı başında olduğundan şüphe edilemi- yeceği. söyleniyordu. Oysa, geçtiği- miz hafta Cuma gecesi, B.B.C. tele- vizyonunda gösteri yapan iki ko- medyen, aynı görüşte olmamalılar ki, oynadıkları bir skeçte De Gaul- le'ü bir bunak ihtiyar olarak kari- katürize ediyorlar ve skeçin sonun- da, Generali, beyazlar giyinmiş iki düşürmüştü ama, gene "The Times hemşirenin taşıdığı bir hasta koltu- guna oturtarak, bir yaşlılar evine götürüyorlardı. Bu iki komedyene Generalin ar- tık bunadığını düşündüren olay, Fransız -Devlet Başkanının geçen hafta yaptığı ve şu satırların yazıl- dığı sırada hâlâ bütün dünyada tar- tışma konusu olan Kanada gezisiy- di. General, bu gezi sırasında ilk uğ- radığı Ouebec'te yaptığı bir konuş- ma yüzünden Kanada Hükümetinin ve ingiliz asıllı kanadalıların şim- şeklerini üzerine çektiği için gezisini yarıda keserek Parise dönmüş ve böylece, dünya tarihinde şimdiye kadar görülmemiş bir yenilik daha yaparak, pek çok kimseyi zihni ye- teneklerinden adamakıllı şüpheye " gazetesi, bu konuda yayınladığı bir yazıda hiç de aynı düşüncede gö- rünmüyordu. "The Times'a görci Generalin, bu geziye çıkarken iki amacı vardı: Birincisi, Kanadada a- çılan 1967 Dünya Sergisini gezmek, ikincisi de fransız asıllı kanadalıla- rı anavatana daha fazla bağlamak. Gezisinin başına gelenler ne olursa olsun, General, işin sonunda bu iki amacına da erişmişti. Bir huzursuz topluluk gilindiği gibi, bugün Kanada adı verilen topraklar, bir zamanlar Fransanın sömürgesiydi. Fakat Yedi Yıl Savaşları sonunda Fransa bu toprakları İngiltereye devretmek zorunda kalmıştı. Kanadada yerle- şen ve bugün sayıları 5 milyonu a- 1964 yılında New York Harlemi, 1965'te Los Angeles Watts'ı, geçen yıl Cleveland, şimdi de -otuzu aşkın kentteki irili, ufaklı çatışmaların yanısıra- Newark ve Detroit ayaklanmaları Yetmişten fazla ölü, beşbine yakın yaralı, bir o kadar tutuklu, 600 milyon dolarlık mal zararı. İşte, Birleşik Amerikada, geçmişi yüz yılı aşan siyah - be- yaz aa yalnızca son bir ay içindeki acıklı bilanço Şurasını hemen belirtelim ki, son yıllarda giderek yoğunlaşan ve genişleyen bu o geçimsizliğin ardında, artık, eskisi gibi kuru bir eşitlik kavgası yatmıyor. Federal otoriteye karşı son direnmelerini gösteren bir- kaç güney eyaletinin dışında, amerikan zencisi bugün, bütün ülkede, kanun karşısında beyazlarla eşit du- rumdadır. Fakat kâğıt üzerindeki bu eşitlik şimdiye kadar bir türlü gerçek hayata aktarılmış değildir. A- merikan zencisinin son birkaç yıldır verdiği kavga, kâğıt üzerinde kazanılan eşitliğin uygulama alanına da aktarılması kavgasıdır ki, siyahın karşısına şimdi yalnız Güneydeki toprak ağalarım ve ırkçıları değil fakat bütün ortahalli amerikan beyazlarım da çıkar- dığı için, hiç de kolay kazanılacak türden görünme- mektedir Bilindiği gibi, amerikan beyazlarla siyahlar ara sındaki geçimsizlik, daha pek yalan zamanlara kadar, güney eyaletlerinin sorunuydu. Güneyli beyazlar, geçen yüzyılın başından buyana, içlerinde yaşayan siyahla- rı önce köle, sonra uşak diye görmekten ve onları her türlü insanlık haklarından yoksun saymaktan vazgeçmemişlerdir. Kuvvet ve kanun da beyazlardan yana olduğu için, güneyli siyahlar, bu haklarını ala- bilmek için silâha sarılmak şöyle dursun, direnmenin hiçbir türlüsünü afallarından bile geçilememişlerdir. Fakirlerin Amerikan anayasasındaki hak ve özgürlük eşitliğin- den söz açacak bir siyah, bu eşitliğin sağlanması uğ- runa verilmiş İç Savaştan yüz yıl sonra da, bir gece- nin içinde sura kadem basmasa bile, bir daha ağzını açamıyacak kadar kötü biçimde pişman edilirdi. Amerikan toplumunda özellikle İkinci Dünya Sa- vaşından sonra görülen büyük gelişme ve zenginleş- me, ister istemez, siyahların durumunu da etkilemiş- tir. Bir kere, ucuz el-emeği peşinde koşan endüstri- yel Kuzeyin kazanç bakamından olduğu kadar siyah- lara tanınan haklar bakımından da daha elverişli ol- duğunu gören siyahlar, devamlı olarak yukarıya çık- maya başlamışlar ve böylece, ırk ayrımı sorununu yavaş yavaş Kuzeye aktarmışlardır. İkincisi, Birleşik Amerikanın daha gelişmiş bölgelerine aktıkça, siyah kütleler eski bilgisizlik ve uysallıklarından sıyrılmış- lar; yetişen uyanık liderlerin de etkisiyle, hak ve öz- gürlüklerinin peşine düşmüşlerdir. Üçüncüsü, giderek çoğalan ve bilinçlenen siyah kütlelerin nefesini ense- sinde duymaya başlayan kuzeyli politikacılar da, son on-onbeş yıl içinde, zencilerin beyazlar karşısındaki durumunu hiç değilse kâğıt üzerinde düzeltmeye ça- lışmışlardır. İşte siyah kütlelerin bu yeni tutumu ve kuzeyli politikacıların bu davranışları sonundadır ki, amerikan siyahı, biraz önce de söylediğimiz gibi, fe- deral otoriteye karşı son direnmelerini gösteren bir- kaç güney eyaletinin dışında, bütün ülkede kanun karşısında beyazlarla eşit duruma gelmiştir. Endüstrici Kuzeye akan siyahlar uyandıkça ve, kâğıt üzerinde de olsa, beyazlarla eşit duruma geç- tikçe, sıra, ondan sonra, bu eşitliği gerçekler alanına aktarmaya gelmiştir. Kanunların tanıdığı yeni yeter- liklere dayanan siyah adam şimdi çocuklarım istedi 5 Ağustos 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: