AKİS ki, Senatonun kabul ettiği 6 madde - lik tasarı ile Meclislerde görüşülen tasarının benzerliği yoktur! Bu, bir bomba tesiri yaptı. Rektörler, Mil- Ti Eğitim Bakanlığına gittiler, ora- daki dosyaya baktılar. O dosyada da. Senatonun 6 maddelik tasarısı- nı bulamadılar. Durum, kötüye gidi- yordu. Bu defa, Milli Eğitim Bakan- lığı ilgilileri telâşa düştüler. Dosyaların araştırılmasının erte- si günü sabahleyin erkenden, Mılli Eğitim Bakanlığı oYüksek Öğretim Genel Müdürü ve Yardımcısı, telâş- la, Hacettepeye koştular ve Doğra- macıya, "— Senatonun tasarısı ne oldu?" diye sordular. Doğramacı, gayet sakin. "— Biz onu, dosyasıyla birlikte Talim Terbiyeye götürmüştük" de- di. Yüksek Öğretim Genel Müdürü- nün araban ile, hep birlikte Talim Terbiyeye gidildi. Doğramacı, ora- daki dosyadan,. Ankara Üniversitesi Senatosunun talihsiz, terkedilmiş tasarısını, silindir şapkadan tav- şan çıkarır gibi çıkardı. Milli Eği- tim Bakanlığı memurları, herhalde, ilk defa bu tasarının farkına varı- yorlardı. Tepkiler Üniversite çevrelerinde tepki büyü- ordu. Üniversite senatoları top- lanıyor, olaya şiddetle cephe alın- ması yolunda kararlar veriyorlardı. Üniversite rektörleri İzmirde top- landılar. Profesörler çok kızgındı- lar. Fakat her şeye rağmen, mesele- nin basında bir polemik haline dö- külmemesi için çare aranması ve Üniversitenin; kendi içinde bir for- mül bulması fikri ağır bastı ve ya- yınlanması istenilen sert bildiri, "şimdilik" kaydıyla (durdurularak. Üniversitelerarası Kurul toplantıya çağrıldı. Ankarada, Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesinde yapılan Üni- versitelerarası Kurul toplantısında, Doğramacı sert şekilde tenkit edil- di. İşin ilginç yönü, bu toplantıda, Doğramacının Ankara Üniversitesi temsilcisi oOolarak bulunması idi. Tenkitlere, Doğramacı kendisi ce- vap verdi. Neticede, bir orta yol bu dönülmesi yönünde bir ek madde- nin tasarıya eklenmesi için seçile- cek bir kurul, ilgililer nezdinde te- şebbüste bulunacak, ek madde ta- 5 Ağustos 1967 sarıya eklenirse bildiriden vazgeçi- lecekti. Üniversitelerarası Kurulda bu teşebbüsleri yapmak için seçilen kurulda şu profesörler bulunuyor- du: Hıfzı Timur, Bülend Nuri Esen ve İhsan Doğramacı! Bu kurul, Cumhurbaşkanı Veki- lini, Başbakanı ve Senato Başkan vekillerini ziyaret etti. Herkes, bu formülü memnuniyetle karşılar gö- rünüyordu. Ancak, tam bu ek mad- denin teklif edileceği gün AP Gru- punda âni bir rüzgâr esti, AP'li se- natörler, Doğramacı Tasarısına dört elle sarıldılar ve değişikliğe razı ol- mıyacaklarını bildirdiler. konuşanlar, "— Üniversiteler anlaştı diye, biz mecbur muyuz? Eğer bu kanun ta- sarısı iyi ise, beş sene sonra niye bu Üniversite diğerlerine benzesin? Onlar buna benzesin" dediler. Değişildik (o teklifinin reddi için Grup karan alındı. Nitekim değişik- lik teklifi reddedildi ve tasan aynen kanunlaştı. Tasarının kanunlaşmasından son- ra Cahit Okurer, bir basın toplantı- sı ile olayı açıkladı. Arkasından, E- -e Üniversitesi Rektörü Vehbi Gök- sel, Doğramacıyı, amacına varmak için her şeyi meşru bilmekle, Mak- yaveli peygamber seçmekle ve sah- tekârlıkla suçladı. Bunun ardından, dört Rektörün basın toplantısı gel- di. Basın toplantısının ertesi günü Milli Eğitim Bakam İlhami Ertem, rektörlerin arasına girmek isteme- diğini söyliyerek araya girdi, Hacet- Grupta. YURTTA OLUP BİTENLER tepenin savunmasını üzerine aldı ve AP'nin gönlünde yatan üniversite tipini, "mütevelli heyet" ile yöneti- len üniversiteleri överek ortaya koy- du. AP'li Bakanın işe karışması, tep- kileri şiddetlendirdi. En çok Ameri- kada uygulanan bir sistemin Türki yeye tavsiye (oedilmesi (ohakkında Mehmet Gönlübol, AKİS'çiye, bu haftanın başında şöyle dedi: "— Mütevelli heyet sisteminin bir tarihi gelişimi var. Oralarda işe yarıyor diye Türkiyeye tavsiye et- mek, İngilterede krallık iyi çalışı- yor, o halde Türkiyede krallık kura- lum, demeğe benzer... Tartışmada mütevelli heyetten çok söz edildi. Doğramacı ise, yeni kanuna göre Hacettepe Üniversite- sini bir mütevelli heyetin yönetme - sinin söz konusu olmadığım ifade etti. Fakat ortada bir mütevelli he- yet vardır. Bu, "Hacettepe Bilim Merkezi Tesisi Mütevelli Heyeti"dir. Vehbi Koçun oğlu Rahmi Koç ve Hürriyet tröstünün sahibi Erol SU mavinin -başlangıçta- dahil bulun- duğu heyetin diğer mensupları, An- kara Belediyesi Su İşleri Müdürü Eşref Özand, İhsan Doğramacı, Muslih Fer, Prof." Hicri Fişek ve müteahhit Zafer Pamirdir. Doğramacı ve Hacettepenin öte- ki yöneticileri, oOHacettepe Bilim Merkezi Tesisinin Üniversite yöne- timi ile ilgili olmadığını, Ünversite- nin kurulması için Maliye Bakanlığı Hacettepe Tıp Fakültesi binası İş bilenin...