5 Ağustos 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

5 Ağustos 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER yüksek neticedir." Böylece, Meclisimizin ne derece başarılı bir yıl geçirdiği, rakamlar- la ispat edilmiş bulunmaktadır! Bozbeylinin açıklamasında bu ba- şarıyı kanıtlayan daha başka par- lak rakamlar da vardır. Örneğin, gensorularla, ilgili rakam, Bozbeyli- nin ifadesiyle şöyledir: "Meclise 1G adet gensoru verilmiş, hepsi de ne ticelendirilmiştir." Yani Meclise ve- rilen her gensoru, bu müesseseden beklenen amacı gerçekleştirmiş ve mükemmel bir yasama denetimi ir Meclisin başarısı bununla da Kalamış. Dış münasebetler yönünden elde edilen sonuç da pe pırıltılıdır. Tam 21 üyesi, bu yıl, yabancı omemleketleri ziyaret etmiştir. Elbette ki, mühendis Süleyman Demirelin Başbakan olduğu ülkede başarılar veya (başarısızlıklar ra- kamlarla ölçülecektir. Meclisin bu yılki çalışması da bu metodla değer- lendirilmiş olmaktadır. cak, rakamlarla ispat edilen bu başarı, acaba memlekette tered- düt uyandırmamış mıdır? Meclis, rakamların ötesinde, bu yıl iyi bir imtihan verebilmiş midir? Bu soru- ya cevap arayınca, maalesef, Ferruh Bozbeylinin çizdiği güzel tablo inandırıcı olmaktan çıkmaktadır. örneğin, Meclise verilen 10 gensoru- nun neticelendirildiği iddiası... Ne yazık ki, bu neticelendirme, bir hi- kâye olmaktan başka anlam taşıma- maktadır. Türkiyenin karşıkarşıya bulunduğu çok önemli problemle- ri yansıtan, müthiş denilebilecek sü- istimal ve usulsüzlük iddialarını di- le getiren birçok önergenin "netice- lendirilmesi" şöyle olmuştur: İkti- ar Grupu, Mecliste çoğunluğunu biraraya getirmiş, iddiaların veha- metini filân düşünmeksizin, bu 6- nemli gensoruları reddedi - reddedi- vermiştir. Sanki bu reddetme işle- mi, iktidar Grupunun bu hususta uyduğu bir prensiptir. ne netice ya! Meclisin, 790 saat çalışarak çıkar- dığı kanunlar arasında başlıca- şunlardır: sonel Kanunu, Hükümete Yetki Ka- -unu vs... Bunlardan, Bütçenin ne derece açık olarak çıktığı tartışıl- mıştır, denk olup olmadığı değil.. Çünkü İktidar dahi, Bütçesinin denk olduğunu açıktan iddia edemi- yordu. İkinci beş yıllık plân son de- 14 rece gayrıciddi bir hava içinde geti- rilmiştir. Öyle ki, Meclise verilen Plân metninde, birbiriyle çelişen iki adet yatırım tablosu yer almıştır. Tabii bu, bir yanlışlığın sonucudur. Ama bu yanlışlık, Plânın önce uz- manlar tarafından yapıldığını, orta- ya çıkan yatırım açığını fazla bulan Hükümetin, kendi propagandasına uygun ikinci bir tablo yaptırıp onu metne koydurduğunu ispat etmiş- tir. İş Kanunu o biçimde çıkarıl- mıştır ki, birbiriyle ayrı siyasi ka- naatte bulunan işçi teşekküllerinin birleştikleri nadir noktalardan bi- ri, bu İş Kanununun işçi aleyhine olduğudur! Askeri Personel Kanu- AKİS siddetiyle varlığını koruyormuş, a- ma toprak reformundan başka ilâcı olmıyan milyonlarca topraksızın a- nası ağlı yormuş; bütün bunlar, her- halde, Ferruh Bozbeylinin rakam- larla pek parlak şekilde ispat etti- ği "en yüksek netice"yi gölgeliyemi- yecektir!.. Hükümet "Ticaret erbabı, birleşin!" Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi O- daları ve Ticaret Borsalan Birli- gi Başkanı Sırrı Enver Batur, otur- makta olduğu koltukta gür bıyıkla- rına gereken düzeni verdikten son- Bakanlar ve Özel sektör temsilcileri birarada Anlaşanlar buluşurlar nunun assubaylar ve bazı subay gruplarında yarattığı huzursuzluk, bu yüzden gazetelere yağan mektup yağmurları ve açılan kampanyalar hatırlanabilir. Meclisin kapandığı gün soluk-soluğa yetiştirilen ve ka- nunlaştırılan Hükümete Yetki Ka- nunu ise Anayasa Mahkemesine git- mek akıbeti ile karşıkarşıyadır. Vergilerle toplanan paraları, özel sektöre dağıtabilmek gibi yetkileri vo Hükümetine tanıyan bu ka- , Meclisin bu yılki "yüksek" ba- ŞEN noktalayan bir eser olmuş- Vartodan çeşitli yerlere nakledilenler sefalet içindeymiş, a- ma adaletsiz ekonomik düzen bütün ra, özel sektöre yaraşır bir edayla ayağa kalktı. Salonda herkes dik- kat kesilmiş, bu irikiyiım erbabının ağzını oaçmasını bekli- yordu. O da bunu bildiği için gayet ağırdan alıyor, özellikle bıyıkları- nı kontrol için arada bir parmakla- rıyla yokluyordu. Nihayet, aradığı formu bulmuş olmalı ki, konuşma- ya başlad ı ve, — İhracatımızı, billhassa Plân- da öngörüldüğü üzere sınai mamu ihracatımızı bir hamle yaparak kı- sa sürede artırmak için Hükümeti- mizden, sizlerden, yerine getirilme- sini isteyeceğimiz tedbirler vardır. Özel teşebbüse, sanayiciye ve ihra- catçıya faaliyetlerini artırmağa el- 5 Ağustos 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: