ATOM rada yapılan çalışmalar hakkında AKİS muhabirine şunları söyledi: "— Burası, Orta Doğunun en gelişmiş bir nükleer tıp merkezidir Atom, burada insanlığın hizmetin dedir." 1945 Ağustosunda Japonyada, Hi roşima ve Nagazakide 100 binin üs- tünde cana kıyan o korkunç dev atom, bilim adamlarının gayretleri ve insanlığın kurtulmasına dönük çalışmaları sonucu küçülmüş, kü- çülmüş ve nihayet Ankarada, bir enstitü binasının ufak ve temiz oda- larına sığabilecek kadar hizaya gel- mişti. Yani, "dev, şişeye sokulabil- miş"ti. İnsanlığın hizmetinde b Ekim 1962 tarihinden bu yana halkın hizmetinde bulunan Rad- yobiyoloji Enstitüsünde yapılan iş, sadece kanserin tedavisinden ibaret değildir. Tıbba ve bu arada doktor- lara yıllarca "kök söktüren" pek çok hastalığın teşhis ve tedavisi bu- rada kolaylıkla (o yapılabilmektedir. Meselâ beyin, tiroid bezi, akciğer, karaciğer, böbrek, dalak ve kemik- ler gibi çeşitli organlardaki hasta- lıklar en doğru şekilde ortaya çıka rılmakta ve klâsik tıp metodlarıyla yıllarca sürecek tedaviler (oburada çok kısa zamanda yapılabilmekte- dir. Bazı doktorların, hastalarına, Sürmeneli Osman Hocanın teşhisi derecesinde yanlış teşhisler koyup, onları aylarca, yıllarca uğraştırdık- ları günümüzde, Radyobiyoloji Ens- titüsünde, radyoizotoplar aracılığıy- la başarılı tedaviler yapılmakta ve "Scanner" adı verilen çok duyarlı bir cihaz ve diğer nükleer cihazlar kullanılmaktadır. Bir elementin proton sayıları ay- nı olup da nötron sayıları farklı o- lan atomlarına bu elementin izoto- pu denilmektedir. İşte bu izotopla- rın büyük bir kısmına, radyoaktif ışınlar yaydıkları için, radyoaktif i- zotop anlamına gelen radyoizotop adı verilmektedir. Bir başka deyim- le, radyoizotoplar atom enerjisinin AKİS yan ürünlerindendir. Bunlar, hasta- lığın cinsine göre ve belirli dozu aş- mamak üzere hastanın vücuduna verilmekte, sonra da bu izotopların durumu nükleer cihazlarla kontrol edilmektedir. Cihazlar, dedektörleri yoluyla organlardan gelen radyasyo- nu doğrudandoğruya tespit etmek- te ve bazı hallerde organın izdüşü- münü bir kâğıda veya röntgen film- leri üzerine çizmekte ve bu çizgi- lerden organdaki arızanın nerede ve ne şekilde olduğu kolaylıkla an- laşılabilmektedir. Vücuttaki izotop- lar, cinslerine göre bünyede 1-2 sa- at ile 90 gün arasında aktif halde kalabilmekte, "yanlama" tâbir edi- len ömürlerini tamamladıktan son- ra tamamen etkisiz hale gelmekte- dirler. Radyoizotoplar, hastalara, genel- likle sulandırılmış olarak ve damar- dan verilmektedir. Bazı hastalıklar için de "atom kokteyli" adı verilen, ağızdan verme metodu kullanılmak- tadır. Radyobiyoloji Enstitüsünün yö- netici ve doktorlarından olan Do Radyobiyoloji Enstitüsünün lâboratuvarında çalışma İnsan sağlığı emrinde atom 28 29 Nisan 1967.