AKİS 1963 yılında Belediye Başkanı seçil- diğindenberi her yıl bir defa Bolu halkının karşısına oçıkmaktaydı ve bu, üçüncü toplantı olacaktı. Toplantı saati geldiğinde, düğün salonunda her kıyafette, çeşitli mes- lekten, değişik gelir seviyesinde 150 kadar Bolulu vardı. Bir Belediye ilgilisi, — İlk toplantıya 15, ikinciye 30, buna 150 kişi geldi, iyi, iyi.." dedi. Mikrofonun o arkasına, duvara, "Bu işleri beraber yapacağız" yazı- lı bir döviz asılmıştı. İlk konuşmayı Belediye Başkam yaptı ve 1966 yı- lında gerçekleştirilen işleri ve 1967 için düşünülenleri anlattı Sonra hemşehrileri konuştular. Borazanlar mahallesi adına konu- şan kısa el çıplak kafalı, bıyık- lı Halit Tun “— Bizler birleşerek, memleke- timizin daha modern, daha kültürel olarak yükselmesini istiyoruz" de- di. Sonra, somut teklifini açıkladı: Mahallenin eksik kalan kanalizas- yonunun tamamlanmasını, ayrıca Karayolları beton-asfalt şantiyesi- nin Boluda bulunmasından yarar- lanılarak asfalt (o işinin hızlandırıl- masını istiyorlardı. Orta boylu, yapılı, kravatsız bir adam olan Ahmet Çatladı, arkadaş- ları ile birlikte, yazılı bir önerge verdi, bulundukları semte bir hela yapılmasını istedi. İsmail Tuncel, mahallesindeki derenin tanzimini; Emniyet Müdü- rü, evlerin önüne konulan ve şoför- lerin görüş açılarım daraltarak ka- zaya yol açan tahta perdelerin kal- dırılmasını; Oo Defterdar, tenha bir yerde okalan Atatürk Heykelinin şehrin girişine naklini istedi. Somut ve pratik teklif yapanlar alkışlanı- yorlardı. Bolulu hemşehriler, konuşmala- rı sırasında, farkına varmadan, Be- lediyenin değil. Vilâyetin sorumlu luğuna giren konularda da dilekler- de bulundular. Bu yüzden, Beledi- ye Başkanının, tenkit ve dilekleri cevaplandırıp, — Yine, hergün, daha önce ol duğu gibi, münferit isteklerinizi yu- karıda beklerim" diyerek konuş masını bitirdiği ve alkışlar yükseldi- gi sırada, önde oturmakta olan Va- linin söz istediği görüldü. Vali, di- lek ve tenkitler sırasında değini- len, kendi sorumluluğundaki konu- larda izahat verdi ve toplantı böy- 29 Nisan 1967 YURTTA OLUP BİTENLER İsmail Özer konuşuyor Anlatınca lece sona erdi. Daha önce yapılan aynı çeşit toplantılara gelmemiş o- lan Valinin, bu defa, üstelik konuş- mak durumunda kalması, yönetici- lerle halkın eski yunan usülüne uy- gun şekilde karşı karşıya gelmesi metodunun Boluda tuttuğunu gös- teriyordu. Tahsildarsız tahsilat Bu çeşit toplantılar yapmayı, İs- mail Özer, seçim kampanyası sı- rasında Bolululara vaadetmişti. Fa- kat o sırada vaadin anlamı pek farkedilmemişti. Bunda, emekli pi- yade yarbayı olan Özer hakkında "asker adamı başımıza getireceğiz, sonra suratımıza bile bakmıyacak" propagandasının rakip partiler ta- rafından işlenmesi de rol ii tı. Ama Özer seçildikten sonra, ihmal edilmiş şehrin halkı, değişik bir yönetici tipi ile karşı karşıya bulunduğunu gördü. Özer, belde için sıkı çalışıyor, fakat halkla kay- naşmaya daha da önem veriyordu. Bunu, "2 milyonluk Belediye büt- çesi ile Bolu kalkınamaz. Halkın gönüllü çabası sağlanmalıdır" şek- linde izah eden Özer, çabasını bu yöne de teksif etti. Gönüllü çabala- rı organize hale getirmek için der- nek faaliyetlerini hızlandırdı. Belediye Başkam Özer, şu anda, Bolusporun Başkanı olduktan baş- ka, Turizm Derneği Yönetim Kuru- lu üyesi, Avcılar ve Turizm Derneği Fahri Başkam, Eski Muharipler Yö- netim Kurulu üyesi, Kızılay ikinci Başkam, Bolu Yapı Kooperatifi ü- anlaşılır yesi, Kimsesiz Çocukları Barındır- ma Yurdu Murakıbı, Emniyet Mü- dürlüğü ve Trafik Amirliği Bina Yaptırma ve Yaşatma Derneği Yö- netim Kurulu üyesidir de... Başka- nın hanımı Nebahat Özer ise, Yar- dımsevenler oDerneği Başkanıdır Nebahat Özerin öncülüğündeki, Bo- lulu hanımlardan müteşekkil bir kafile şu anda Beyruttadır. -Bu ha- nımların, i kârları" şa düşmüşler, şey olursa, ne yaparız?" endişesine kapılmışlardır-. Başkanın iktisatçı oğlunun da dahil bulunduğu "İkti- sadi Fikir Klübü" yılda bir hafta Boluda toplanmakta, Bolunun geliş- mesi için projeler hazırlamakta, tavsiyeler yapmaktadır. Bu klübün üyelerinin çoğu Bolu dışında çalış- makta, fakat toplantılara mutlaka gelmektedirler. Bu çabaların meyvaları alınma- ğa başlanmıştır. Meselâ, sadece Bo- lusporun ikinci milli lige ogirmesi, Boluda büyük hareket yaratmıştır. Bir yabancı takımın deplasman için Boluya gelmesi odemek, "taraftar" namıyla büyük ölçüde yerli turistin Boluya akması, otellere, lokantala- ra para ödemesi demek olmaktadır. Yüzyıllardır edilmiş, iki başlamıştır. Yollar genişletilmekte, yeni otel, pansiyon ve lokantalar açılmakta, su ve e- 1